AVRUPA BASININDAN HÜKÜMETE ELEŞTİRİ: ''TÜRKİYE'NİN YENİDEN AMERİKA İLE PAZARLIKLARDA AK PARTİ HÜKÜMETİNİN TECRÜBESİZLİĞİ SERGİLENDİ''
LONDRA - Avrupa basınında bugün yer alan haber ve yorumlarda, İngiliz parlamentosundaki Irak oturumu, AK Parti hükümetinin tavrı ve muhtemel Irak savaşı ağırlıklı olarak ele alındı.
İngiliz gazetelerinin ortak manşet konusunu Avam Kamarası'nda yapılan Irak oylaması oluşturdu. Gazeteler oylamanın Başbakan Tony Blair için kader anlarından biri olduğunda ve yaptığı konuşmada tüm siyaset ve hitabet birikimini harekete geçirdiğinde birleşti. Konuyla ilgili olarak Times gazetesi, ''Blair Avam Kamarası'nı savaş için harekete geçirdi'', Daily Telegraph, ''Blair: Ya savaşı desteklersiniz ya da istifa ederim'', Independent, ''Blair geleceğini Irak'a bağladı'', Financial Times ise ''Blair Saddam'ın yenilmesinin ardından yaraları sarmaya söz verdi'' başlığını kullandı. Guardian'da ise Blair'in Avam Kamarası performansına ilişkin haberin yanında, Bağdat'taki muhabirin haberi dikkat çekti. Yazıda ''Savaş bir anda gerçeklik kazandı'' başlığı kullanıldı.
''TÜRKİYE BİR KENARA İTİLDİ''
İngiliz gazetelerinin haber ve yorumları arasında Türkiye'ye ilişkin iki değerlendirme yer aldı. Financial Times'ın başmakalelerinden birinde ''Türkiye bir kenara itildi'' dendi. Gazeteye göre, Amerikan askerlerinin Türkiye üzerinden Irak saldırısına katılması tartışma ve pazarlıklarında, AK Parti hükümetinin tecrübesizliği sergilendi. Gazete, Türkiye'nin yeniden Amerika ile pazarlık yapmaya çalıştığını, ama tezkere bu hafta içinde Meclis'te yeniden oylansa bile AK Parti hükümetinin olayların ardından sürüklenir bir izlenim verdiği yorumunu yaptı. Amerika'nın Türkiye'yi ikna konusunda daha çok çaba harcamamakla hata yaptığını belirten gazete, Amerika ile bir tür işbirliğinin Türkiye için hayati önemde olduğunu vurguladı.
Daily Telegraph ise, ''Türk lider Amerikan güçlerinin yolunu açmak için hızla harekete geçti'' başlıklı haberinde, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın AK Parti milletvekillerini tezkereyi onaylamaya ikna çabasında olduğunu bildirdi. Gazeteye göre batılı diplomatlar, 11 hava koridorunun açılmasının Washington için öncelikli konu olduğunu ve Amerika'nın Türkiye üzerinden sadece petrol sahalarını güvence altına alacak özel tim birimlerini göndereceğini söyledi.
Fransa'nın önde gelen gazetelerinden Le Monde'un başyazısında savaşa gitme kararı ''Bush yönetimi için muazzam bir diplomatik yenilgi'' olarak değerlendirildi. Gazeteye göre Washington ''hem Paris'in niyetinin sağlamlığı, hem Türkiye'nin tavrı hem de kamuoyunun tercihi konularında'' yanıldı. Amerika'nın Güvenlik Konseyi'nin küçük üyeleri üzerinde baskı becerisi konusunda da yanıldığını belirten gazeteye göre, Bush yönetiminin bir yanılgısı da, ''Birleşmiş Milletler'e çok zaman önce planlanıp, kararı verilmiş bir savaşı onaylatabileceğini düşünmesiydi''
''GEMİLERİ BATMIŞ, ÜCRA BİR ADAYA SIĞINMIŞ 3 DENİZCİ''
Diğer bir Fransız gazetesi Nouvel Observateur ise, geçtiğimiz Pazar günü Azor Adaları'nda bir sonraki adımlarını görüşmek üzere bir araya gelen Amerika, İngiltere ve İspanya liderlerinin, ''Gemileri batmış, ücra bir adaya sığınmış 3 denizciye'' benzediklerini yazdı. Gazete, ''Şu ana kadar Başkan Bush'un becerdiği tek şey uluslararası düzenin temeli olan kurumları yerle bir etmek oldu. Birleşmiş Milletler'i küçük düşürdü, NATO'yu bir kenara itti, Avrupa'yı da unufak etti'' dedi.
İsviçre gazetesi Le Temps, 11 Eylül saldırıları ardından, İngiltere Başbakanı Blair'in, Atlas Okyanusu'nun 2 yakası arasında köprü olma misyonunu daha da şevkle üstlendiğini belirtti. Gazeteye göre Blair, Bush ''yönetiminin tek yanlılık eğilimini başıboş bırakmanın'' tehlikelerini fark etti ve ''tüm gücüyle şer eksenine karşı mücadeleyi uluslararası topluluğun rotasına sokmaya'' çalıştı. Gazete, Saddam Hüseyin'e karşı hızlı bir zaferin Blair'in itibarını yükseltebileceğini ancak partisi ve halkı arasında ortaya çıkardığı ayrımların yaralarını sonsuza dek taşıyacağını yazdı.
Fransız Le Figaro, Başkan Bush'un Saddam Hüseyin'e 48 saat mühlet verdiği konuşma ardından, dün ulusa seslenen Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın ''krizin başlagıcından bu yana izlediği ve kendisini barışçı kampın lideri haline getiren çizgiye sadık kaldığını'' yazdı. Gazete, Chirac'ın ültimatomu sert dille eleştirdiğini ancak Irak'ın silahsızlandırılması gerektiğini dikkatle yinelediğini, hatta Bağdat'ta rejim değişikliğinin arzulanır bir şey olduğunu söylediğini belirtti. Gazeteye göre Chirac'ın şu anda önünde zorlu bir görev var. Bu görev de, Avrupa Birliği içindeki kırılmaları gidermek ve Amerika ile karşılıklı güvene dayalı bir ilişkiyi yeniden kurabilmek.
''KISA VE BAŞARILI SAVAŞ''
Danimarka gazetesi BT, Başbakan Anders Fogh Rasmussen'in Irak'a yönelik saldırıya katkıda bulunma kararını, ''zorlu ama doğru bir karar'' olarak değerlendirdi. Gazete, hükümet için en kolay yolun diğer İskandinav ülkeleri ve Avrupa'nın çoğunun izinden giderek, yaklaşan savaşa pasif ve kuşkucu bir tavır takınmak olduğunu ifade etti. Danimarka'da halkın çoğunluğunun savaşa katılıma karşı olduğunu belirten gazete, mecliste çok küçük bir çoğunlukla asker gönderme kararı almanın son derece riskli olduğunu kaydetti. ''Ancak önümüzdeki bir kaç gün içinde manzara değişebilir'' diyen gazeteye göre, Irak'ta özgür ve açık bir toplum oluşturabilmek için kısa ve başarılı bir savaş, Başbakan Rasmussen'in siyasi kazanımlar edinmesini sağlayacak.
Diğer bir Danimarka gazetesi Information ise, başbakanlarının Başkan Bush'un etkisi altına girip, Amerika'nın çizgisine tam destek vermesinin ''iç sıkıntısı oluşturan'' bir durum olduğu ve Danimarka'yı ''en savaş düşkünü ülkelerden biri'' haline getirdiği yorumunu yaptı. Gazete, ''Başbakan Rasmussen, Danimarka gibi küçük bir ülke için hayati önemi olan, bir ilkeyi çiğniyor: Açılacak bir savaş uluslararası toplumun onayından geçmeli'' dedi.
Macaristan gazetesi Magyar Hirlap ise ''Bağdat savaşının sonucu ne olursa olsun, Perşembe sabahı dünya siyasetinde yeni bir dönem başlıyor. Bunun nedeni Amerika Başkanı'nın önleyici savaş açma kararı alması. Yeni Bush doktrini hiç kuşku yok ki önümüzdeki onlarca yılı etkileyecek. Başkan Bush sadece Irak'ı değil tüm dünya siyasetini yeniden düzenlemek istiyor'' dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:35