AVRUPA KOMİSYONU TÜRKİYE DELEGASYONU BAŞKANI KRETCHMER: "MÜZAKERELER "İMTİYAZLI ORTAKLIK" İÇİN DEĞİL TAM ÜYELİK İÇİN YAPILIR"
İSTANBUL -
Büyükelçi Kretschmer, Kadir Has Üniversitesi'nde düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmasında, Avrupa Komisyonu'nun, Türkiye'nin Kopenhag Kriterleri'ni yerine getirmede gösterdiği çabayı takdirle karşıladığını belirterek; AB mevzuatına uyumda Türkiye'nin gerçekleştirmiş olduğu çabalar ile ölüm cezasının kaldırılması, işkencenin önlenmesi, sivil otorite ve askeriye arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve Türkiye'nin Güney Doğu Bölgesi'nin kalkınmasının uygulamadaki bazı eksikliklere rağmen gerçekleştirilen reformlar arasında olduğunu söyledi.
Konuşmasında, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne muhtemel katılımının ve politikalarının etkilerinin bir değerlendirmesi niteliğinde olan Etki Analizi'ne (Türkiye'nin Üyeliğinden Kaynaklanan Hususlar) ve Avrupa Komisyonu'nun Tavsiye Kararı'na da değinen Büyükelçi Kretschmer, Komisyon'un Tavsiye Kararı'nda Türkiye için üç temel sütuna dayalı bir işbirliği sistemi önermekte olduğunu kaydederek, "Bunların ilki, Türkiye'nin bir izleme sürecine tabi tutulması olup Kopenhag Kriterleri'ne uyum bağlamında bir geriye gidiş olması halinde müzakerelerin askıya alınma ihtimali bulunmaktadır. Bu uygulama yalnızca Türkiye'ye yönelik değildir. AB içindeki tüm ülkeler bu uygulamayı kabul etmişlerdir. İkinci nokta, müzakerelerin hükümetlerarası bir çerçevede 25 ülkeyle yürütüleceğidir. Müzakere başlıklarının kapatılması Türkiye'nin söz konusu başlık altında mevzuata uyum sağlamasına ve reformların uygulanmasındaki performansa bağlı olacaktır. Üçüncü nokta ise Türkiye ile AB ülkeleri arasında sosyal ve kültürel diyalogun arttırılması, bu konuda sivil topluma destek verilmesi konusudur" dedi.
Müzakerelerin "imtiyazlı ortaklık" için değil tam üyelik için yapıldığını da vurgulayan Büyükelçi Kretschmer, Komisyon'un Türkiye'yle AB arasında tam üyelik müzakerelerinin başlaması için yeşil ışık yaktığını, nihai kararın 17 Aralık 2004 tarihinde Konsey tarafından verileceğini belirtti. Büyükelçi, müzakerelerin uzun ve zorlu olacağını, müzakere sürecinde Türkiye içinde AB karşıtlarının artabileceğini ve müzakereleri yürütecek olan hükümetlerin popülaritesinin azalabileceğini ifade ederek, ancak sonucun tüm bu olumsuzluklara değeceğini kaydetti.
