AYDIN DOĞAN : BAŞBAKAN'IN ÖFKESİ ÇIKAN YOLSUZLUKLARDAN KAYNAKLANIYOR
İŞTE HÜRRİYET'İN HABERİ!..
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın önceki gün ortaya attığı kendisine yönelik iddiaları, aynı gece Kanal D’de canlı yayına çıkarak çürüttü.
Aydın Doğan, Başbakan’ın Doğan Grubu ve şahsıyla uğraşmak yerine, yayımlanan haberleri kullanarak Türkiye’de tahkikat açtırması gerektiğine de dikkat çekti. İşte Başbakan Erdoğan’ın ortaya attığı 8 yanlış iddia ve Aydın Doğan’ın yanıtları:
BAŞBAKAN Erdoğan’ın partisinin Bayrampaşa İlçe Kongresi’ndeki konuşmasında ortaya attığı iddialar, aynı günün akşamında Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan tarafından çürütüldü. Başbakan, Aydın Doğan’ın, Hilton arazisi ve CNN kanalıyla ilgili talepleri olduğunu, bunlar yerine getirilmediği için Almanya’daki Deniz Feneri Derneği’nden dolayı iftira attığını öne sürerken, Doğan bütün bu iddialara yanıt verdi. İşte özetle, Erdoğan’ın ortaya attığı iddialar ve Aydın Doğan’ın bu iddialara verdiği yanıtlar:
Uğraşacağına tahkikat açtır
YANLIŞ 1
"T.C Başbakanı’na kara leke atmanın ne denli çirkin olabileceğini hiç aklının ucundan geçirmiyor musun."
GERÇEK 1
"Tayyip Bey’in tutumuna hayret ettim. Muhatap ben değilim ki niye benimle uğraşıyorsun. Alman mahkemeleri iddianame hazırlamış, dava açmış. Bizim gazetecimiz o iddianamede ne varsa onu yazıyor. Haberlerimi alıp Türkiye’de talimat verip onlar için tahkikat açtırman lazımken beni susturmaya çalışıyorsun."
Ya karıştırıyor ya...
YANLIŞ 2
"Aydın Doğan, ’Ben Deniz Baykal’ın ve NTV’nin yalancısıyım’, Baykal, ’Ben Doğan’ın gazetelerinin yalancısıyım’ diyor. "
GERÇEK 2
"Seninle ilgili meseleyi NTV’de canlı yayında Deniz Baykal söyledi. Ana muhalefet partisi söyledi. Ve biz de oradan alıntı yaptık, yayınladık... Bence Başbakan olayları birbirine karıştırıyor. Veya gelip ona yanlış enformasyon veriyorlar. Veya kahramanlık edip birilerini dövüp olayı yolundan çıkarmak istiyor, konuyu, gündemi de değiştirmek istiyor."
Hilton’u soran kendisi
YANLIŞ 3
"Sayın Doğan, Hilton’un önündeki devasa yeşil alanı rezidans yapmak üzere ricada bulundu. ’Mümkün değil’ dedim."
GERÇEK 3
"Bir ülkenin başbakanının bu kadar ucuz polemiğe girmesi hakikaten beni çok rahatsız ediyor. .. Ona Hilton için gitmedim. Başbakan’a ’Siz Hyundai’ye Çek Cumhuriyeti’ne gitme gel Türkiye’ye sana teşvik verelim diyorsunuz. Ben sadece ruhsat istiyorum. Rafineri kuracağım’ dedim. ’Nerede’ dedi ’Ceyhan’da dedim. ’Hayır, orayı bizim Çalık istiyor ona söz verdik’ dedi. Dedim ki ’Çalık da kursun, ben de kurayım.’ Ben petrol dağıtıcısıyım, Çalık müteahhit. ’Yok’ dedi, ’Bu işin içerisinde Putin, Berlusconi var. Ocak ayında bu iş konuşulacak’ dedi. ’Peki’ dedim. O arada kendisi sordu, ’Hilton’u ne yapacaksın’ diye. Ben de, ’Bilmiyorum ama, bu haliyle Hilton demode. Yenilenmesi lazım’ dedim. O da, ’Belediye başkanı ile konuşayım’ dedi. Ben Başbakan’dan bir şey istemedim. O sordu ben de anlattım. Sayın Başbakandan, istekte bulunmak suç mu? Tabii istekte bulunacağım. Hilton’da ben yasal olmayan bir şey istedimse zaten vermemeleri lazım; yasal istedim de vermiyorlarsa onlar suç işliyor."
Ucuz şantaj yapmaz
YANLIŞ 4
"Şişli Belediyesi’nden herhalde işini halletmişti. Ama Büyükşehir’den 5 binlikler noktasında işini halledemedi. Kullandığı ifade de şu, ’Ben boşuna mı o kadar parayı Hilton’a verdim?’"
GERÇEK 4
"Sayın Başbakan sapla samanı karıştırıyor. Evvela Şişli Belediyesi imar tadili yapmış. Arsamı koymamış, belediye duvarına da asmış demiş ki ’İtiraz eden gelsin.’ Benimle beraber 300 kişi itiraz etmişiz. Ondan sonra da Şişli Belediyesi imar planlaması içerisine almış. Ben bana 3 emsal, 4 emsal verin diye bir şey istemedim. Ne İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı ne de bir ülkenin Başbakanı böyle ucuz şantaj yollarına gitmez. Ne demek benden şey istedi vermedim, onun için yayın yapıyor. Basit şeylerle uğraşıyor, ucuz siyasi şantaj yapıyor. Bunun sonucu siyasi şantajdır, polemiktir."
RTÜK’e talimat vermiş
YANLIŞ 5
"RTÜK Başkanı’nı peşinen suçlu ilan etmenin çıkar hesaplarınızla alakası var mı, yok mu? Açıkla! CNN’in karasal yayın talebiyle alakası var mı yok mu."
GERÇEK 5
"Böyle bir mantık olabilir mi? Siz hükümetsiniz, siz devletsiniz, ben de Türkiye’de yayıncılık yapan, bir sürü işi olan bir grubum. Her gün mü devletten bir şey isteyeceğim, evet. Ben RTÜK’e müracaat ederek ’Bize CNN’e karasal hak verin’ dedim. RTÜK dedi ki ’Bu bizim işimiz değil, bu Rekabet Kurumu’nun işi.’ Biz de oraya gittik. Rekabet Kurumu’ndan onay çıktı. Biz şimdi RTÜK’ten bunun çıkmasını bekliyoruz. Anlıyorum ki Başbakan talimat vermiş, ’Vermeyin’ diye, RTÜK meselesi var. Niye RTÜK meselem var yahu. Benim her gün, yani vergi yatırma meselem var, elektrik parası yatırma meselem var, köprüde para ödeme meselem var. Bu kadar kısır anlayışı anlamakta zorluk çekiyorum."
Bekleme açıkla
YANLIŞ 6
"Doğan grubu yazdıkça ben açıklayacağım. Bu saldırganlığınızın altında muhakkak bir şey var. Bunu ben biliyorum. Size bir hafta süre..."
GERÇEK 6
"Ben 50 yıldır bu memlekette iş yapıyorum. Sayın Başbakan, ’Ben açıklayacağım’ diyor. Bana göre bir hafta kalmasına gerek yok, bugün açıklasın. Benim suçum varsa bugüne kadar elinde tutuyorsa suç. Mahkemelere götürmesi lazım. Benimle ilgili bir şey varsa mahkemeye neden vermiyor. Eğer elinde tutuyorsa o da şantaj. Yani ikisi de suç. Böyle şey olabilir mi? Bunları konuşan bir ülkenin Başbakanı diyor ki, her hafta bir şeyini açıklayacağım. Hayır sen beni hemen hakimleri, savcıları getireceksin polisini adliyesini getireceksin, tutuklayacaksın. Bu zulümdür, böyle şey olur mu? Hadi beni hapsedin. Bir taraftan özgür Türkiye diyeceksin, bir taraftan AB diyeceksin, sonra da yayıncılara, size ’Yayın yaparsanız bak ben sizi ne yaparım’ diyeceksin."
Baskı korkunç boyutta
YANLIŞ 7
"Sen eleştirirken, hakaret ederken senin hakkın da senin bu hakaretlerine siyasetçi olarak en önemli sermayesi olan bizler susacağız öyle mi?"
GERÇEK 7
"Öfkenin sebebi bana göre şu; 2002 yılında geldi, ’Ben bütün vurgunların, yolsuzlukların üstüne gideceğim’ dedi. Vurgun, yolsuzluk diz boyuna çıktı. Daha bir ay içinde Dişli olayı patladı, peşinden Gaziantep olayı patladı, peşine Deniz Feneri, peşine Batman olayı patladı. Bir suçlu arıyor, Türkiye’de gündemi değiştirip, bir de suçlu buluyor, Doğan Grubu Yayın Grubu’nu buluyor. Çünkü bizim grubumuzdan başka da yandaş olmayan grup aşağı yukarı kalmadı, marjinal bir iki grup kaldı. Onun için de ’seni susturacağım’ diyor. Ben ne CHP’nin yandaşıyım, ne de Ak Parti’nin. Ben bu ülkenin bağımsız, yansız medyasıyım. Benimle Tayyip Bey’in övünmesi lazım. Demesi lazım ki, ’Benim ülkemde bağımsız, yansız uluslararası standartta bir medya grubu var’. Ama sen kalkıp, her gün, ’Bunu yazdın, bak ben sana ne yaparım’ diyorsun. Biz kan kusup, kızılcık şarabı içtik diyoruz. Bugüne kadar bu hükümetin yaptığı hiçbir baskıyı yayın politikasına getirmedim. Ama artık tahammül edilmez boyutlara da getirdi. Ben hakkımı AB’de mi arayacağım? Böyle bir şeyi AB’de konuşursa gülerler."
YANLIŞ 8
"Sen en iyisi bu eleştirilere tahammül konusuna girme. Önce git dersine çalış. Bir yayıncının ilk öğrenmesi gereken cevap hakkına saygıdır. Hafta içerisinde doğrular yazılsın, çizilsin, bize de cumartesi pazara böyle bir şey kalmasın. Devamı halinde cumartesi, pazar yine İstanbul ilçe kongrelerindeyiz, orada gerekli cevaplar verilmeye devam edecektir."
GERÇEK 8
"Bir medya grubunu, başbakan parti kongresinde, ’Vur vur inlesin Aydın Doğan dinlesin’ diye yuhalatır mı? Ben gazete sahibiyim, bir parti değilim. Ben başbakanın ne rakibi, ne yandaşı, ne de hasmıyım. Tayyip Bey sana yakışmıyor bana göre bu ucuz şeyler. Yalan, yanlış, iftira ne varsa düzeltmeye amadeyiz ama, tehditle şantajla baskıyla bunun adı demokrasi değil. Bunun adı olsa olsa diktatörlük rejimidir, başka türlü olmaz. Eğer bizden biat medyası kültürü bekliyorsanız, bizim medya grubumuz biat etmez. Bizim grubumuzda yansızlık var, bağımsızlık var, doğrular var."