Medya
  • 24.1.2005 05:14

AYDIN DOĞAN: MUHATABIM MAL SAHİBİDİR, KİRACI DEĞİL!..

Fatih ALTAYLI'nın Hürriyet'teki yazısı:


Aydın Doğan: Muhatabım mal sahibidir, kiracı değil 
    
 
ÖNCEKİ gün herkesi tartışmaya davet ederek ‘kalabalık’ bir ortam yaratmak isteyen Sabah Gazetesi ekonomi müdürü Yavuz Semerci dostum, dün ani bir ‘çark’ ederek ‘Dinç Bilgin’e gerek yok. Sadece Aydın Doğan’la Turgay Ciner karşı karşıya gelip tartışsınlar. Hatta isterlerse bunu Teke Tek programında yapsınlar’ diyor.

Bana gösterdikleri güvene teşekkür ederim.

‘İçime sinmeyen’ bu teklfi Aydın Doğan’a ilettim.

Aydın Bey’in yanıtı netti:

‘Fatih, bu teklifi anlayamadım. Ben ikisinin beraber gelmesi kaydıyla bu tartışmayı yapacağımı söylemiştim. Tek şartım buydu. Turgay Ciner neden Dinç Bilgin’le beraber gelmiyor. Dinç Bilgin’i yanına almaya utanıyor mu, yoksa Dinç Bilgin’in benim ve halkın karşısına çıkacak yüzü mü yok?’

Güldüm. ‘Aydın Bey ikisine birden hodri meydan dediniz. Turgay Ciner tek başına gelmek istiyor. Son 2.5 yılı konuşalım diyor. Buna ne yanıt vereceksiniz?’

Aydın Bey yine açık konuşuyor:

‘Bak bu bir oyun. Turgay Ciner karşıma oturup, kendi durumunu legalize etmek istiyor. Bana göre Turgay Ciner henüz medya patronu değil. Kiracı. Karşıma çıkacak ve patron sınıfına yükselecek. Hayır, yok öyle şey. Oranın sahibi Dinç Bilgin. O gelecek. İstiyorsa yanında kiracısı Turgay Ciner de olsun. Dinç Bilgin geçmişi, gazeteyi bana nasıl satmak istediğini, benim nasıl almadığımı, onlara ne yardımlar yaptığımı anlatacak. Devlete olan 1 milyar dolar borcunu nasıl ödeyeceğini açıklayacak. 2 milyon dolarlık kiralarla bu borcu nasıl bitireceğinin açıklamasını yapacak!’

‘Yani Turgay Ciner’i muhatap almam diyorsunuz.’

‘Alırım ama bu haliyle almam. Turgay Ciner gidip devletle anlaşacak. Değerini ödeyecek, Sabah’ın ve ATV’nin patronu olacak. O zaman kendisini ilk kutlayan, gazete patronları arasına hoşgeldin diyen ilk kişi ben olacağım. Ama şu an gazete patronu değil. Haliyle gazete patronu sıfatıyla karşıma almam.’

Aydın Doğan’a Turgay Ciner’in son 2.5 yılı konuşmak istediğini söylüyorum.

‘Başını konuşmadan sonunu nasıl konuşacağız. Dinç Bilgin devletin 1 milyar dolarını son 2.5 yılda hortumlamadı ki. Son iki buçuk yılı konuşmak için, önce o 2.5 yıla gelirken yapılan soygunu konuşmak lazım. Devlete olan borç, millete olan borç son 2.5 yılda oluşmadı. Son 2.5 yıl sadece bu borcun üzerine yatıp, devlete ödememe, devletten mal kaçırma dönemidir.’

‘İkisi beraber gelirse konuşur tartışır mısınız?’

‘Kardeşim, ben net konuştum. İkisi beraber gelecek. Açık açık, nerede isterlerse orada. Ama bunların niyeti başka. Beni kendileriyle muhatap edip, yaptıkları işi meşrulaştırmaya çalışıyorlar.

Ben bu oyunları yutmam. Ben bunları bu halleriyle muhatap alır, bunlarla sadece bugünü konuşursam, ben de bunların yaptığı vurgun suçuna ortak olmuş olurum. Son kez söylüyorum. İkisi beraber. Nerede isterlerse orada. İddia ettikleri her konuda. Ama bu tartışmadan kaçarlarsa o zaman bir daha onların hiçbir iddiasına yanıt bile vermem. Onları yok sayarım. Ya hodri meydan deyip gelecekler, ya da saklandıkları yerden devletin, milletin malını yemeye devam edecekler.’

Değerli okurlar. Ben artık sıkıldım. Teklif net. Ya evet, ya hayır.

Başka bir yazıya yanıt vermem, Aydın Doğan’ı da bir daha aramam.

 

Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 10:56

İLGİLİ HABERLER