Medya
  • 31.1.2004 11:40

AYŞE ARMAN, İNADINA SEKS YAZDI...

AYŞE ARMAN/HÜRRİYET ESKİDEN, SEKSİ, REÇEL KAVANOZU GİBİ ARKALARA İTMİŞ BİR KADINDIM Evet, aşağıda okuyacağınız yazı, seks üzerine. Ama aynı zamanda psikolojik ve duygusal. Bence öyle yani. Ama şundan da eminim, bazıları yine sinir olacak: - Başka bir şey bilmez ki, gene seks döşenmiş! diyecek. Ne yazık ki, bana engel olamayacaklar. İnadına yazacağım. Onlar, seksin hayatta ne kadar can alıcı, ne kadar önemli bir şey olduğunu kavrayıncaya kadar yazacağım. Tabii ekstradan bir muzırlık da yapmak istiyorum, yani boşuna söz konusu kitabın 27 sayfasını size özetlemedim, çünkü yarın tatile gidiyorum ve çok neşeliyim. Hani içiniz içinize sığmaz, hınzır hınzır kendi kendinize gülümsersiniz, birilerine takılmak istersiniz ya... O hesap. Bu arada, bütün Türklerle birlikte, bu bayramın seçilmiş şehri Dubai'ye gidiyorum. Sevgilimle birlikte o tatil günlerimi, gereği gibi değerlendireceğimden emin olabilirsiniz. Size de bol seksli günler dilerim! Yıllar önce Joanna diye bir arkadaşım vardı. Gördüğünüzde çarpıldığınız kızlardan değildi. Bir kere güzel değildi. Vücudu orantısızdı. Nasıl söylesem, armut gibiydi biraz. Poposu büyük, göğüsleri küçük. Ne öyle sütun gibi upuzun bacakları vardı, ne pürüzsüz mermer gibi bir teni, ne gür siyah saçları, ne de kocaman renkli gözleri. Gerçekten sıradan bir kadındı. Sadece fiziğini anlattım: Kişiliği de, ilk anda onu diğer kadınlardan ayırt etmenizi sağlamazdı. Ama... Ama... Tepede saydığım bütün bu çok da olumlu sayılmayacak özelliklere rağmen Joanna, tanıdığım en seksi kadınlardan biriydi. Kadınlar da, erkekler de bunu kabul ederdi. Bu armut görünümlü kadın, tuhaf bir biçimde, nefes kesecek kadar seksiydi. Haliyle bütün erkekler onun etrafında pervane olurdu. Mıknatıs gibi çekerdi erkekleri. Ve sadece şanslı bir azınlık, onunla yatağa girme şansına sahipti. Allah aşkına neydi Joanna'nın sırrı? NEYDİ ONU SEKSİ YAPAN Pek çok erkeğe sordum. Bir kısmı, ‘‘Bir şey var onu çok seksi yapan. Nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum’’ dedi. Gerçekten bilmiyorlardı. Biri daha fazla ipucu verdi: ‘‘Sana kendini çok erkekmişsin gibi hissettirebilen bir kadın o. Belki de budur sırrı. Ve bu söylediğim şey için, bir kadının olağanüstü bedene sahip olması gerekmiyor. Joanna gerçekten başka. Onunlayken kendimi ben de seksi hissedebiliyorum. Bir kadını yatakta gerçekten mutlu edebilen bir erkeğe dönüşebiliyorum...’’ SEN DÜŞÜNDÜĞÜN ŞEYSİN Sonra da Joanna'ya sordum. ‘‘Eskiden böyle değildi’’ dedi. ‘‘Kendi halinde, seksi kafasında, eski bir reçel kavanozu gibi arka raflara itmiş bir kadındım. Fakat günün birinde hayatıma bir adam girdi. Ve beni yatakta bir seks tanrıçası gibi hissettirdi. Bana sanki yeryüzündeki en arzulanan kadınmışım gibi davrandı. Sanki, benim dışımda kimse onu tahrik edemezdi. Aslında pek çok şeyi o bana öğretti. Öncelikle, seksin de öğrenilen bir şey olduğunu. Eğer şanslıysanız, bir öğreticiniz olur. Sonra, bayrağı ondan alır siz devam edersiniz. Birilerinin size hissettirdiği o güzel şeyleri, siz başkasına hissettirirsiniz. Sözünü ettiğim adam, bana kendi bedenimi sevmeyi öğretti, ben de sanırım başka erkeklere böyle hissettiriyorum. Erkekler beni seksi buluyor. Çünkü ben kendimi seksi buluyorum...’’ ‘‘Yani sen düşündüğün şeysin hayatta. Öyle mi?’’ ‘‘Aynen. Seksi olduğunu düşünüyorsan, buna inanıyorsun, sen seksisin. Önce sen bir kadın olarak seksi olduğuna inan, o zaman etrafındaki bütün erkekler de buna inanır. Bu kadar! Seksapel denilen şey, insanın beynindedir. Bedenle, teknikle çok da alakası yoktur.’’ SEKSÜEL DENEY Bir oyun anlatıyor Joanna. ‘‘Bu sabah uyandığında kendine bir fantezi kur. Şahane bir sevgilin olduğunu hayal et mesela. Çok güzel bir ilişkiniz var. Onunla vahşice seviştiğinizi hayal et. Onun sürekli sana ne kadar seksi olduğunu söylediğini hayal et. Onu heyecanlandırıyorsun. Seni gördüğü anda yüzü değişiyor, bakışları değişiyor, sana dokunmadan edemiyor. Yalnız kalacağınız anı sabırsızlıkla bekliyorsunuz...’’ ‘‘Eeee?’’ ‘‘Kafanda böyle bir fanteziyle sokaklara çık. Bak göreceksin, etrafındaki pek çok erkek sana gülümseyerek bakacak. Sanki aklından geçenleri okuyacak. Sen dalga dalga seks yayacaksın. Hem de herhangi özel bir şey yapmana gerek kalmadan. Ben artık bir akşam bir erkekle yemeğe çıkacaksam, önce ruhumu hazırlıyorum. Bu anlattığım basit oyunda olduğu gibi. Evde onun için hazırlanırken, hoşuma giden bir müzik dinliyorum. İç gıcıklayan bir şey. Hatta, erotik fotoğraflara bakıyorum. Ya da Lady Chatterley'nin Aşığı kitabından pasajlar okuyorum. Demek istiyorum ki, önce ben heyecanlanıyorum. Ve beni yemeğe götürmek için söz konusu erkek geldiğinde, ben çoktan kafamda filmi yarısına kadar yaşamış oluyorum. Aramızda o kadar yoğun bir seksüel elektriklenme oluyor ki, sevişmemizin kötü olma şansı kalmıyor. Buna da ‘‘seksüel deney’’ adını veriyorum. Sır olarak nitelendirebileceğim bir şey varsa, o da bu işte. Sadece 5 madde: 1. Kendini seksi hisset, seksi olursun. Sen hayatta ne hissediyorsan osun. 2. Şahane seks, kafanda başlar. 3. Olağanüstü kalçalara, memelere sahip olman gerekmiyor. Ama onlara sahip çıkman ve onları sevmen gerekiyor. 4. Ve tabii karşındaki erkeğe konsantre olman da gerekiyor. Sadece ona. Dünya durdu şimdi. Bugün işte olanları unut, üç saat öncesini unut. Yeryüzünde hiçbir kadının onu mutlu edemeyeceği kadar mutlu edebileceğine inandır onu. 5. Hepimizin cinselliği bize bahşedilmiş özel bir hediyedir. Kimsenin cinselliği birbirine benzemez. Bize hastır, bize özgüdür. Parmak izi gibidir. Ve herkes, herkesle başka sevişir. Ama bu seks denilen şey, bir cezalandırma ya da aşağılama yöntemi değildir. Utanılacak bir şey de değildir. Yeryüzündeki en güzel hediyedir. Tabii eğer seksi seversen. Elindeki bu hediyenin kiymetini bilebilirsen. İki kişinin ortaya çıkardığı bu müziğin olağanüstü notalarını duyabilirsen...’’ Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:33

İLGİLİ HABERLER