AYYY!.. BU ÇORBADA KIL VAR
Yemek yarışması değil sanki adayların yemek kötüleme yöntemleri yarışı. Show TV'de yayınlanan "Yemekteyiz "adlı yarışmada adaylar birinci olabilmek için ne diyeceklerini şaşırıyor.
Konuk oldukları adayların yemeklerini beğenmeme adına kendilerini zorlayan adayları Sabah'ın tv eleştirmeni Yüksel Aytuğ köşesinde yazdı.
Bir yarışmacının "Bu modern peçetelere bu klasik tuzluklar olmuş mu?" eleştirisini yetersiz bulan Aytuğ, yeni öneriler sunarak adeta dalgasını geçiyor.
-Yemeğin içine çaktırmadan saç kılı düşürün. Ya da yanınızda getirdiğiniz bir sineği gizlice bardağınıza atın.
- Bir yemek, çok ender olarak ideal sıcaklığında masaya getirilebilir. Mutlaka "sıcak" ya da "soğuk" olduğunu söyleyin. Ama bunu söylemeden önce çorbadan bir kaşık almayı ihmal etmeyin!..
-Tencere sofraya getirildiyse "Masada tencereyle servis yapılmaz" diye bozuk atın. Yok eğer yemekler mutfakta tabaklara konuluyorsa, "E misafir de sofrada bu kadar yalnız bırakılmaz ki canım" diye mızmızlanın.
-Yemek sahibinin her fantezisine bir kulp takın. Yarışmacı güzellik ya da fark yaratmak için yemeğin içine alışılagelmedik bir lezzet kattıysa, hemen yüzünüzü buruşturup, "Ay bu yemeğin içinde kerevizin ne işi var?" diye çemkirin.
-Yarışmacıdan sürekli bir şeyler talep edin. Ona garson muamelesi çekin ki dikkati dağılsın, konsantrasyonu bozulsun.
-Yemeğe geldiğiniz evin önünde bir ambulansı hazır bekletin. Bunu gören ev sahibi eğer üzüntüden intihara yeltenmemişse, mutlaka sonuncu olacaktır.
-Yemeğe mutlaka karnınızı doyurup gidin ki, tabağı silip süpürdükten sonra "Ay vallahi benim hiç damak zevkime hitap etmiyordu" dediğinizde size gülmesinler.
-Sakın yukarıdakileri uygulamayın. Sofrada önünüze konulanların "nimet" olduğunu bir an bile aklınızdan çıkarmayın. Çarpılırsınız alimallah!