Bağırsakları göğüs kafesinde doğan bebek sağlığına kavuştu
İstanbul’da dünyaya gelen Hamza bebekte, 3 bin ila 5 bin doğumda bir görülen diyafram fıtığı sorunu ortaya çıktı. Karaciğer, mide ve ince bağırsaklarının göğüs kafesinde olduğu bebek, henüz 3 günlükken yapılan ameliyatla sağlığına kavuştu. Diyafram fıtığı olan bebeklerin 3’te 1’inin anne karnında ya da doğumdan sonraki ilk saatlerde hayatını kaybettiğini belirten Prof. Dr. Hamit Okur, “Bebeğimizi acil ameliyata alarak kurtardık. Günümüzde yaşam desteği ile yenidoğan yoğun bakım imkânlarının gelişmesi ve bu hastalığın yenidoğan yoğun bakım uzmanları tarafından takip edilmesi, sağ kalımda ciddi bir artış gösterdi” dedi.
İkinci çocuğuna hamile olan Kübra Kambur, hamileliğinin 5'inci ayında bebeğinde diyafram hernisi (diyafram fıtığı) hastalığı olduğunu öğrendi. Kambur, kendisini takip eden kadın doğum doktorunun yönlendirmesiyle doğumunu özel hastanede gerçekleştirdi. Ancak doğum sonrasındaki kontrolde göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diyaframındaki açıklık nedeniyle karın içindeki organlarının göğüs boşluğuna yerleştiği ve bu nedenle akciğerlerinin gelişmediği ortaya çıkan Hamza bebek, ameliyata hazır hale getirilmek üzere yenidoğan yoğun bakım uzmanı tarafından entübe edildi. Henüz 3 günlükken ameliyata alınan Hamza bebek, başarılı geçen operasyonun ardından 15 gün yoğun bakımda takibe alındı. Akciğerleri hızlı bir şekilde gelişen Hamza bebek sağlığına kavuşarak hastaneden taburcu oldu.
"3 BİN İLA 5 BİN DOĞUMDA BİR GÖRÜLÜYOR"
Hamza bebeğin ameliyatını gerçekleştiren Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Hamit Okur, diyafram fıtığı hakkında şu bilgileri verdi:
"Normalde göğüs boşluğuyla karın boşluğunu ayıran bir zar var. Bu zarın herhangi bir yerinde açıklık olması, bebeğin anne karnında ya kısmen ya da tamamen gelişmemesi, karın içindeki organların göğüs boşluğuna çıkmasına neden oluyor. Hastalığın kesin sebebi bilinmiyor. Genetik olarak 'şu gen suçludur' tarzında kesin bir kanıt yok. Hastalık 3 bin ila 5 bin doğumda bir görülüyor. Ancak bu hastaların 3 de 1'i ya doğumdan sonraki ilk saatlerde ya da anne karnında ölüyor. Eskiden bu hastalarda ölüm oranı yüzde 50'lerdeyken günümüzde yaşam desteğinin ve yenidoğan yoğun bakım imkânlarının gelişmesi ve bu hastalığın yenidoğan yoğun bakım uzmanları tarafından takip edilmesiyle birlikte sağ kalımda ciddi bir artış oldu. Günümüzde bu hastalıkta doğan bebeklerin yüzde 80 veya yüzde 90'ı hayatta kalabiliyor."
"KARIN BOŞLUĞUNDA OLMASI GEREKEN YAPI YOKTU"
Hastalığın anne karnındayken teşhis edildiğini söyleyen Prof. Dr. Hamit Okur, "Bu hastaları hemen ameliyat etmiyoruz. Hastaların doğum öncesi dönemde akciğerleri gelişmediği için doğumdan hemen sonra bir yaşam desteğine ihtiyaç duyuluyor. Hasta, yenidoğan yoğun bakım uzmanımız tarafından entübe edilip solunum cihazına bağlandı, orada çok ciddi bir takiple ameliyata hazır hale getirildi. Daha sonra biz ameliyatı gerçekleştirdik. Hastanın karaciğer, mide ve ince bağırsakları tamamen göğüs boşluğunda fıtıklaşmıştı. Karın boşluğunda olması gereken yapı yoktu. Göğüs boşluğundaki organları karın boşluğuna çekip o diyaframdaki açıklığı da dikerek kapattık ve ameliyattan sonra hastamızı yine yenidoğan yoğun bakım uzmanımız Doç. Dr. Bora Baysal'a devrettik. Onun takibinde hasta gayretli bir şekilde ameliyat sonraki takibini sürdürdü" diye konuştu.
Güncellenme Tarihi : 28.11.2022 16:22