Bağış: Artık ayaklarını denk alsınlar
Yaptığı konuşmada Gezi Parkı olaylarına değinen Egemen Bağış “Kimse bu 4 hafta boyunca yaşananların, aniden bir gece insanların ağaç sevgisinden dolayı kaynaklanan bir hassasiyetle gerçekleşmiş olduğu intibasına veya yalanına sakın kulak asmasın. Bu tezgah PKK’nın Türkiye Cumhuriyeti topraklarından çekileceğini ilan etmesiyle birlikte başlamış bir tezgahtır” dedi.
Ak Parti Kadıköy İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen Haziran ayı danışma meclisi toplantısında bir konuşma yapan Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Gezi Parkı olaylarına değinerek Türkiye’nin enteresan bir dönemden geçtiğini belirtti. Bağış, “Sayın başbakanımız zamanı geldikçe daha detaylı bir şekilde bunları kamuoyuyla paylaşacak. Ama kimse bu 4 hafta boyunca yaşananların, aniden bir gece insanların ağaç sevgisinden dolayı kaynaklanan bir hassasiyetle gerçekleşmiş olduğu intibasına veya yalanına sakın kulak asmasın. Bu tezgah PKK’nın Türkiye Cumhuriyeti topraklarından çekileceğini ilan etmesiyle birlikte başlamış bir tezgahtır. Hani tasvip etmesek de Anadolu'da çok kullanılan bir tabir vardır, “Sırtından sopayı eksik etmeyeceksin” diye. Türkiye'nin sırtındaki sopanın eksikliğini görenler, ”Türkiye'ye yeni bir sopa bulmamız lazım, yoksa bu Türkler çok oluyor” demeye başladılar” şeklinde konuştu. Bu işin içinde hem iç hem de dış odakların olduğunu dile getiren Bağış, “Ama hedef neydi? Bakın 10,5 yıldır, kişi başına düşen milli geliri 3 bin dolarlardan aldık 11 bin dolara çıkardık, 25 bin dolar hedefimize doğru kararlı bir şekilde gidiyoruz. Türkiye’de cumhuriyet tarihi boyunca yapılan otoban miktarını 6 bin 100 kilometreden 17 bin kilometreye çıkardık, “15 bin kilometre daha yapacağız” diyoruz. Türkiye’yi dünyanın en büyük 26. en büyük ekonomisiyken 16. en büyük ekonomisi yaptık, “İlk 10’a sokacağız” diyoruz. Bütün bu iddialarımızın arkasında sizlere hep anlattığımız iki kelime vardı. İstikrar ve güven. İşte asıl hedeflenen o istikrar ve güvendi. Asıl hedeflenen, demokratik yollarla hiçbir zaman alt edemeyeceklerini bildikleri AK Parti'yi, istikrar ve güveni zedeleyerek, Türkiye'yi yeniden o karanlık tünellere sokarak, bulanık suda balık avlamaya alışık zihniyetin yeniden bu milletin kafasını karıştırıp, kardeşi kardeşe kırdırtıp, yeniden Türkiye'de o çarpık zihniyeti kurmasıydı. Ama benim milletim yemedi. Taksim’e gidenler de bizim canımız, kanımız, kardeşimiz. Onlarla bizim aramıza fitne sokmak kimsenin haddi değil” dedi.
Olayların sadece Türkiye'ye karşı oyunlar olmadığını ifade eden Bağış, "Brezilya, Şili, Endonezya, İngiltere, hatta ABD'nin içindeki bazı olayları toptan değerlendirirseniz, aslında bazı lobilerin, bazı çıkar gruplarının dünyada yükselen yıldızlara, Şili gibi, Brezilya gibi, Türkiye gibi IMF'e borçlarını kapayan, kendi ayağı üzerinde durarak kendi bölgesinde birer ilham kaynağı haline gelen ülkelere karşı tezgahladıkları bir oyun var. Değerli kardeşlerim bu ne ilktir, ne de son olacaktır. 98 yılında Washington'da ulusal güvenlik enstitüsünde bir tezgah kurdular, 99'da Türkiye karıştı. 2007 yılında yine Washington'da aynı çetenin, aynı lobinin başka uzantısı olan Hudson Enstitüsü'nde benzer bir senaryo çalışması yapıldı. O zamanki Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay (Tuğcu) hanımdı, “Tülay hanıma Taksim Meydanı'nda düzenlenecek bir suikast sonrasında Türkiye karışırsa ne olur?” senaryosu oynandı, arkasından Ergenekon, Balyoz falan gibi işlerin döndüğü ortaya çıktı. Şubat ayında da American Enterprise Institute’de, yine Washington’da, yine aynı lobinin, çıkar grubunun finanse ettiği bir etkinlikte şuan da, son 4 haftada ülkemizde yaşananlar tartışılmış. “Böyle bir şey olursa” diye. Ne tesadüf!” şeklinde konuştu. Bu çıkar gruplarının daha neler yapabileceklerini tahmin edebildiklerini de sözlerine ekleyen bakan Bağış “Hazırlıksız yakalandık belki. Kör noktamız vardı belki. Sosyal medyayı pek ciddiye almadık belki. Ama artık hazırlıklıyız. Artık ayaklarını denk alsınlar meydan boş değil. AK Parti her şeyin farkında” dedi.