Gündem
  • 30.4.2024 19:52

Bahçeli Cumhur İttifakının dağılacağına yönelik haberlere çok sert karşılık verdi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli, MHP ve Cumhur İttifa ile ilgili yapılan asılsız iddialara sert tepki göstererek, "Cumhur İttifakı'nın tasfiyesine umut bağlayanlar, size kötü bir haberim var

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİ TÜRK MİLLETİNİN BİRLİKTE YAŞAMA ÜLKÜSÜ VE AYNI KADERİ PAYLAŞMA İRADESİ KURMUŞTUR

31 Mart seçimlerinden sonra Kürt kökenli vatandaşlarımızla ilgili pek çok iddiada bulunulmuştur. Türk milletinin eşit, onurlu ve muhterem mensubu olan bu kardeşlerimizin Cumhur İttifakı’na yüz çevirdikleri dahi ileri sürülmüştür. DEM’lenmiş belediyelerdeki devir teslim törenlerinde de sistematik tahriklerin, devlete ve millete parmak sallayan iğrenç sahnelerin yaşandığı hafıza kayıtlarımızdadır. Evvela tarihe not düşerek şu görüş ve düşüncelerimizin herkes tarafından bilinmesi dileğimdir: Sadece Cumhuriyet’in kuruluşunda değil, tarihin her döneminde millet kavramı birleştirici ve bütünleştirici bir işlev görmüştür. Hiçbir zaman etnik köken, dil ve din gibi farklılıklara itibar edilmemiştir. Türkiye Cumhuriyeti devletini Türk milletinin birlikte yaşama ülküsü ve aynı kaderi paylaşma iradesi kurmuştur. Partimiz, ülkemizde yaşayan her insanımızı “Türk milleti” tanımı içinde kucaklamakta, hepsine aynı gözle bakmaktadır. Soy ve ırk temelinde bir üstünlük bizim nazarımızda yok hükmündedir. Kaldı ki üstünlük sadece takvadadır. Türkiye’nin milli birliği ve bütünlüğü, dil, soy ve din unsurlarının da üstünde sosyolojik, kültürel ve tarihi bir gerçektir. Kültürlerin üst kimlikle buluşması bizim için asıl ve esastır.  Bu ise asla bir dayatma ve asimilasyon değildir. Türklüğün insanlığa yön vermek isteyen fütuhat arayışıyla, İslam’ın kutsal mesajları birleşmiş, kahraman ve muzaffer bir irade meydana gelmiştir. Bu duygu ve ülkülerle beslenerek kurulan Türk Cihan Devletleri tarihe damga vurmuşlardır.

TÜRKİYE’NİN KÜRT SORUNU YOKTUR, BÖLÜCÜLÜK VE TERÖR SORUNU VARDIR

Kökeni, dili, dini, mezhebi ne olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan her insanımız bizim özbeöz kardeşimiz, milletimizin de asli unsurudur. Her türlü ayrımcılık, bölücülük, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ayaklarımızın yedi kat altındadır. Milliyetçi Hareket Partisi milli birlik ve kardeşliğin yılmaz müdafisidir.  Buna da artan bir şevkle devam edecek, etnik bölünmenin önüne set çekecek, provokasyonlara gelmeyecektir. Türkiye’nin bir Kürt sorunu yoktur, buna mukabil çok tehlikeli bölücülük ve terör sorunu vardır. Kürt kökenli kardeşlerimizin sosyal, ekonomik ve benzeri hak kayıplarından mülhem sorunlarını konuşmak başka; kolektif mahiyetli ve etnik bölücülüğü silahlı eylemlerle takviye ve tahrik eden yapay sorunları konuşmak başkadır. Türk ile Kürt, Alevi ile Sünni arasında uçurumlar oluşturmaya demokrasi, özgürlük ve insan hakkı kisvesine bürünerek hizmet edenler alçakların en alçağı, hainlerin en hainidir. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne hançer sallayanlar Türk’ün de, Kürt’ün de, Alevi’nin de, Sünni’nin de can düşmanıdır.

Düşmandan medet ummak teneşire uzanmaya razı olmaktır. Türk ile Kürt’ü, Alevi ile Sünni’yi birbirinden koparmanın emelini taşıyanlar emperyalizmin tasmalı yanaşmalarıdır. Bölücü terör sorunu yeni yüzyılda kesinlikle bitecektir. Üç aşamalı yeni terörle mücadele stratejisinin neticesinde, PKK/YPG/PYD terörü mücavir topraklardan kazınacaktır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın Irak ziyareti bu açıdan çok güçlü bir iradenin doğumunu müjdelemektedir. Hazırlanmasını temenni ettiğimiz “bölücülükle mücadele ve stratejik eylem planı”yla ülke içindeki yıkım cephesi çökertilecektir. Türkiye, milli birlik ve kardeşlik gücünün ivmesiyle çağların üzerine sıçrayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi terörü bir hak arama vasıtası gören, bölücülüğü demokratik mücadele şeklinde gösteren bölücü mihraklara direnecek, Kürt kökenli kardeşlerimizi amasız, fakatsız, bin yılın hatıralarıyla kucaklayacaktır.

Türk milletinin; kökünden, kültüründen ve tarihinden kopmuş, geçmişinden utanan, kişiliksiz ve bilinçsiz, tepkisiz, ürkek ve itaat eden, bir toplum haline getirilmesi, daha açık bir ifadeyle, ezik ve silik bir topluluğa dönüştürülmesi mümkün değildir. Bunun tam tersini düşünenler hüsrana uğrayacaktır.

Türkiye’de bazı sermaye gruplarının, bir kısım medya organının ve akademik çevrenin dillendirdiği, çözülmemizi ve dağılmamızı esas alan hain projeyi ilerletmek için teşvik edilen aldatma kampanyasında üç sahte klişe slogan ön plana çıkmaktadır: Bunlar; küreselleşme dinamikleri, Avrupa Birliği sürecinin gerekleri, Türk toplumunun değişim ihtiyacı ve çağa ayak uydurma zorunluluğu olarak sunulan safsatalardır.

Son dönemde, Milliyetçi Hareket Partisi’ni ve Cumhur İttifakı’nı hedef alan şirret kampanyanın arkasında da bu hain projenin taşeronları bulunmaktadır. Bu husumet cephesi, Türk milliyetçiliği şuurundan, düşünce sisteminden, milli duruşun temsil ettiği değerlerden ve başkent Ankara merkezli politikalardan rahatsızdır. Türk milli kimliğini, birliğini ve değerlerini koruma, yüceltme azmi ve iradesi, bu hain projenin hayata geçirilmesinin önünde en büyük engel olarak görülmektedir. Bunlar için Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı zapt edilmesi, kontrol edilmesi, iradesinin kırılması, sesinin kısılması gereken son milli direnç kalesidir. Türkiye’nin milli birliği ve kardeşliği, geçmişte olduğu gibi bugün de, en büyük güç ve güven kaynağımızdır. Milli birliğimizi hedef alan hain saldırıların amacı, Türk milletini düşman kamplara bölerek bir çatışma ortamına sürüklemektir. Türk milleti, bir bütün olarak ve ortak milli değerler etrafında kenetlenerek hain projeyi boşa çıkaracak sabır, akıl, ahlak ve kahramanlığa sahiptir. Türk milliyetçileri bedeli ne olursa olsun, Türkiye’yi böldürmemeye kararlıdır.

TÜRKİYE’DE YEREL HALK YOKTUR, TÜRK MİLLETİ VARDIR

Bugün gelinen tarihi dönüm noktasında herkes haddini bilmeli, aklını başına toplamalı, ateşle oynamaktan vazgeçmelidir. Türk vatanında, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliği altında Türk bayrağına ve İstiklal Marşı’na yan gözle bakmak, hazımsızlık göstermek, saygısızlık yapmak düşmanın bile cüret edemeyeceği soysuzluktur. Al bayrağımızı vatan sınırları içinde indirmeye niyetlenen varsa, hatırından çıkarmasın ki, imha olmayı da göze almalıdır. İstiklalimizin manzum seslenişini susturmayı aklından geçirenler bunun hesabını en vahim şekilde vereceklerdir. Şayet gereği yapılmazsa, uyarıyorum, devleti ayakta tutamayız, bu coğrafyada yaşayamayız. Altını çizerek haykırıyorum ki, Türkiye’de yerel halk yoktur, Türk milleti vardır. 23 Nisan mesajımın adresi de DEM’ciler, DEM’lenmiş ve yerel halk tabirini referans almış CHP’li bazı belediye başkanlarıdır. Hiç kimse çalı dibi yoklamasın, deve izi saymasın, niyet okuyuculuğuna teşebbüs etmesin, Hazine ve Maliye Bakanımızın da her zaman arkasındayız. Türk vatandaşından kaldığı otelde 120 Avro milliyet farkı alan sömürge kuklalarıyla görülecek işimiz vardır ve nefesimiz bunların siyasetteki ayaklarının ensesindedir.

BİR ŞEYİ SÖYLEMEK İSTERSEM MUHATABINA DOĞRUDAN SÖYLERİM

Çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir ses ve söz ustası olan Sayın Ferdi Tayfur’un şarkısının arka fonda çaldığı ve benim de yürüyüş yaptığım videonun yayımlanmasından hemen sonra; zoraki anlamlar çıkaranlar, çarpık değerlendirme yapanlar, polemik üretenler şimdi kulağınızı açıp beni dinleyin.

Adını bile hatırlamadığım bir küsurat partisinin sözde başkanı Kobanili Ahmet, sen de özellikle dersini almalısın. Ne güzel söylemiş şair; söz söylemek irfan ister, anlamak insan. Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır. Bazen aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşır.

Merhum Sezai Karakoç’un dediği üzere; “anlamak masraflı iştir, emek ister, gayret ister, samimiyet ister; yanlış anlamak kolaydır oysa, biraz kötü niyet, biraz da cahillik yeter.”

Bir şeyi söylemek istersem muhatabına doğrudan söylerim. Dolambaçlı yollara sapmam, kırk dereden su taşımam. Sayın Ferdi Tayfur’un seslendirdiği gibi, hainsin diyorsam, söyleten sensin, işte bu mesaj Türkiye’nin ayağını kaydırmaya yeltenen kim varsa direk onlaradır.

CUMHUR İTTİFAKI SONUNA KADAR VARDIR, VAR OLACAKTIR VE AYAKTA KALACAKTIR

Şu bazı gazete manşetlerine ve kalem sahiplerinin tefrikalarına bakar mısınız?

“Cumhur İttifakı’nda ipler koptu mu?”

“Devlet Bahçeli’den Mehmet Şimşek’e sert çıkış:”

“Bahçeli, Erdoğan’a savaş açtı.”

“AKP-MHP kavgası yükleniyor.”

“Bahçeli, AKP’ye Balans Ayarı Çekti.”

“Bahçeli, Erdoğan’ı Şimşek’le vurdu.”

 “Bahçeli iktidara ne demeye çalışıyor?”

“MHP, AK Parti’ye atanmış kayyumdur.”

“Siyasi ömrü bitmiş bir ittifakı ayakta tutma çabası.”

“Devlet bahçeli herkesi şaşırtan çıkışlar yapmaya başladı.”

“Can ile canan arasında bir hadise var.”

“Türkiye’nin yeni bir siyasi iklime ihtiyacı var.”

Bu kütük kafalı iddia sahiplerinin hepsi baltayı taşa vurmuştur. Cumhur İttifakı’nın tasfiyesine ve sonlanmasına ümit bağlayanlar size kötü bir haberim var; Cumhur İttifakı sonuna kadar vardır, var olacaktır ve ayakta kalacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızla olan dostluk ve kardeşlik hukukumuzu anlayabilmeniz için balığın kavağa tırmanmasını beklemekten başka alternatifiniz kalmamıştır. Kobanili Ahmet, senin de klinik vaka olduğunu değerlendiriyor, insan ve toplum sağlığı adına gözetim altına alınıp tedavi edilmeni özellikle tavsiye ediyorum. Endişem odur ki, bir zaman sonra hiçbir aşı sana fayda etmeyecektir. Siyasette merkez olma iddiasında olanlara, bu çerçevede görüş beyan edenlere de kısaca şunları söylemek isterim:

Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı toplumsal siyasetin merkezidir. Çünkü bir milletin milli ve manevi değerler manzumesini kabullenmek ve savunmak, toplumsal merkezi siyaseten ifade etmek demektir. Toplumsal merkezin siyasal izdüşümü ise siyasi merkezdir.  Bu nedenle siyasi merkez Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı’dır. Merkez kavramı, genel politik kanaatin kabul ettiği gibi her eğilimin temsil edildiği fikirler koalisyonu demek değildir. Milli ve manevi değerler bir merkez değer olarak nasıl Atatürk döneminde devletimizin ve milletimizin gelişmesinde belirleyici olmuşsa, çağı kavrayan Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Cumhur İttifakı’nın siyaseti de yine ülkemizin temel dinamiğini oluşturmaktadır. Milli duruş ve ortak değerlerin merkezde yer aldığı Türk siyaset arenasında her siyasi parti kendisini bu merkeze göre tanımlamak zorundadır.   Milletimiz yıllar süren yönlendirmenin nihayet farkına varmıştır.  Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı milletimizin tamamını kucaklayan siyaseti ile devlet ve millet uyuşmasını sağlamış, milli ile evrenseli, küresel ile yereli, birey ile toplumu uzlaştıran tek siyaset seçeneği olarak öne çıkmıştır.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ TEKTİR, ÜLKESİ VE MİLLETİYLE BİRDİR

Milli birlik ve bölünmez bütünlüğümüzün dayandığı temeller tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek dil ülküsüdür. Yeni anayasa hazırlık sürecinde taviz vermeyeceğimiz esaslar bunlardır. Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerini ve yapısını tartışmaya açmak, etnik köken farklılıklarına dayanarak bunları yıkmaya çalışmak, devletin varlığına kastetmekle eş değerdir.  Bunun bizim kitabımızda yazan adı da vatana ihanettir. Türkiye Cumhuriyeti’nin sahibi sonsuza kadar Türk milletidir.

TÜRKİYE ÖNÜMÜZDEKİ 10 YIL İÇİNDE EKONOMİK BİR KUDRET OLARAK MUTLAKA HAK ETTİĞİ MEVKİE ULAŞACAKTIR

Ayrıca fiyat ve finansal istikrarla beraber insanımızın mağduru olduğu hayat pahalılığı ve enflasyon baskısı doğru politikalarla, ortak sinerji ve potansiyel imkanlarımızla telafi edilecek, fırsatçıların, karaborsacıların, gün aşırı zam yapan aç gözlülerin yakasından tutulacaktır. 100 milyon nüfusu, 100 ili, 1000 ilçesiyle Türkiye önümüzdeki 10 yıl içinde ekonomik bir kudret olarak mutlaka hak ettiği mevkie ulaşacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, dünden çıkarılan ders ve sonuçlarla, 1 Mayıs’ın emniyet ve esenlik içinde geçmesini içtenlikle diliyor, tüm emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutluyor, aileleriyle birlikte sağlık, huzur ve mutluluk içinde bir ömür geçirmelerini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Sözlerimi noktalarken hepinizi saygılarımla selamlıyorum. Sağ olun, var olun, Cenab-ı Allah’a emanet olun diyorum.

Güncellenme Tarihi : 30.4.2024 19:54

İLGİLİ HABERLER