Bahçeli : Dört yanımız füzelerle çevrildi, durum ciddi ve kritiktir
MHP Lideri Bahçeli: İmralı ile DEM grubu arasında temas gecikmemeli
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Grup toplantısında yaptığı konuşmada "MHP her sözünün arkasındadır. 22 Ekim 2024 tarihli grup toplantımızdan itibaren ne demişsek aynen yanındayız. İmralı ile DEM grubu arasında yüz yüze temasın gecikmesizin yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz." dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, İmralı’ya yönelik çağrısını yinelerken, Türkiye’nin çevresindeki tehditlere dikkat çekti. “Herkesin gözü üstümüzde” diyen Bahçeli, "Türkiye'nin çevresi füzelerle kuşatılmaktadır." diye konuştu. İsrail Başbakanı Netanyahu hakkındaki tutuklama kararını da değinen MHP Lideri, "Caniyahu ve eski savunma bakanının kaçışı, kurtuluşu söz konusu değildir." dedi.
"MHP HER SÖZÜNÜN ARKASINDADIR"
MHP Lideri Devlet Bahçeli, 22 Ekim’de yaptığı çağrısını yineleyerek şunları dile getirdi;
"Milliyetçi Hareket Partisi her sözünün arkasındadır. 22 Ekim 2024 tarihli Grup Toplantımızdan itibaren ne demişsek aynen yanındayız. İmralı’yla DEM Grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz. İnandığımız yolda hiçbir baskıya aldırış etmeyiz. Onun bunun tezvirat ve tefrikalarıyla Türkiye’nin hayrına olacak görüş ve düşüncelerimizden kesinlikle vazgeçmeyiz."
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde;
"TÜRKİYE’NİN ÇEVRESİ FÜZELERLE KUŞATILMIŞ DURUMDA"
Bahçeli, Türkiye’nin artan güvenlik tehditlerine ilişkin uyarıda bulundu:
Gördüğümüz yalın gerçek şudur: Türkiye’nin çevresi silahlarla, füzelerle, şiddet versiyonlarıyla, yeni nesil savaşlarla kuşatılmaktadır.
Biliniz ki, hesaplaşmanın adresi bellidir. Biliniz ki, herkesin gözü üstümüzdedir. Alacağımız karar ve varacağımız sonuçlar küresel dengeyle beraber, bölgesel akışı değiştirebilecektir. Türkiye Cumhuriyeti dünyanın kemer taşıdır. Bu taş yerinden oynar veya oynatılırsa gök kubbe herkesin başına yıkılacaktır. Bize bir şey olmaz kolaycılığı ve duyarsızlığıyla oyalanacak ne vaktimiz ne de hakkımız vardır. Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonunu gerçeğe dönüştürmek amacıyla yaptığımız mücadelenin menziline ulaşması için emekse istenen emek vereceğiz, zamansa istenen zaman harcayacağız. Özellikle ifade etmeyi zaruri görüyorum ki, cansa ihtiyaç olan canımızı da seve seve bu uğurda feda edeceğiz. Yolumuzdan dönmeyeceğiz, davamızdan sapmayacağız, duruşumuzu bozmayacağız.
DURUM CİDDİ VE KRİTİK
Maalesef durum ciddi ve kritiktir.
Türkiye’mizin, hayatın olağan akışı içinde karşılaşma olasılığı giderek artan olağan dışı gelişmelere karşı bütün senaryoları değerlendirerek baraj kurması ve enine boyuna hazırlık yapması sadece bir güvenlik önlemi değil, bunun da ötesinde bir var oluş meselesidir.
Uzun menzilli balistik ve orta menzilli hipersonik füzelerin ateşlendiği, nükleer başlıklı füzelerin fırlatma rampalarında bekletildiği, ortak aklın ve barış havasının cinnetle bezendiği bir karanlık jeopolitik görüş açımıza perde çekmiştir.
Ne tarafa dönsek kanlı boğuşma sahneleri gözümüze çarpmaktadır.
Hangi yöne baksak insani felaketler birbirini kovalamaktadır.
TÜRKİYE, DÜNYANIIN KEMER TAŞIDIR
Türkiye Cumhuriyeti dünyanın kemer taşıdır.
Bu taş yerinden oynar veya oynatılırsa gök kubbe herkesin başına yıkılacaktır.
Bize bir şey olmaz kolaycılığı ve duyarsızlığıyla oyalanacak ne vaktimiz ne de hakkımız vardır.
Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonunu gerçeğe dönüştürmek amacıyla yaptığımız mücadelenin menziline ulaşması için emekse istenen emek vereceğiz, zamansa istenen zaman harcayacağız.
Özellikle ifade etmeyi zaruri görüyorum ki, cansa ihtiyaç olan canımızı da seve seve bu uğurda feda edeceğiz.
Yolumuzdan dönmeyeceğiz, davamızdan sapmayacağız, duruşumuzu bozmayacağız.
Mücavir coğrafyalar cayır cayır yanarken milli varlığımıza ve iç barışımıza ateş saçmayı hedefleyen müstevlileri ve bunların sızma uşaklarını milli birlik ve kardeşliğimizin gücüyle yerle bir edeceğiz.
Gün, kısır çekişmelerin günü değildir.
Gün, istismar siyasetine tahammül edilecek gün değildir.
Gün, Türk milletinin topyekûn ayağa kalkma, kenetlenme, tek yürek olma günüdür.
Muktedir ve muteber bir gelecek vizyonu her şeyden evvel muharrik ve muhkem bir geçmiş vizyonuna bağlanmalıdır, dahası buna dayanmalıdır, enerjisini ve sinerjisini de buradan almalıdır.
Çünkü geçmiş olmadan geleceğin hükmü şahsiyetinden bahsedilmesi akıl karı değildir.
Geçmişimizi geleceğe taşımak, Kızılelma’nın rotasında ilerleyip i'lây-ı kelimetullah’a vasıl olmak namus gibi gördüğümüz bir milli ülküdür, milli yemindir ve nihayet and olsun vakti saati geldiğinde gerçekleşecektir.
Cihan yıkılsa bile bizim cephemiz yıkılmayacaktır.
Cehennem olsa üzerimize gelen bizi yakamayacaktır.
Akif’in dediği gibi; “yaşayan görecektir, Türkiye ve Türklük ölmeyecektir.”
Güncellenme Tarihi : 26.11.2024 14:20