Gündem
  • 25.5.2021 17:20

Bahçeli : İP Başkanı ziyaretine gittiği esnafa sille tokat girişmiştir

Esnaf geziyorum diyenler, esnafa tekme tokat musallat olmuşlardır.

Maruz kaldığımız muhtelif sorun başlıklarını ele alırken mutlak surette tarih şuurunun rehberliğiyle kararlarımızı somutlaştırmalıyız.

Ağaca bakarken ormanı göz ardı edemeyiz.

Kabukla uğraşırken özü dikkatten kaçıramayız.

Fiile odaklanıp faile sırt çeviremeyiz.

Her zaman resmin büyüğüne odaklanmalıyız.

Ufuk ötesini görebilmenin sırrına erişmeliyiz.

Maşayı değil, tutan ve tutturan elleri görebilmeyiz.

Daha vahimi ise devletle millet arasındaki güven bağlarının kopuşuna hizmetle birlikte, nihai aşamada doğal veya doğacak şikâyetlerin birbirine eklemlenmesini kışkırtıp devlete ve hükümete karşı toplumsal bir direnişin gerekçesini teşkil etmektir.

CHP bu pis senaryonun alt yüklenicisi, üst figüranıdır.

Altı ay içinde başka bir Türkiye’nin görüleceğini söyleyen Kılıçdaroğlu kaosun bekçisi, krizin çeşnicisi konumundadır.

HDP derseniz Türkiye’nin kalbine hançer sokmak için tetikte bekleyen fitnedir.

Asıl bizi düşündüren İP’in başkanı tarafından üstlenen provokatörlük rolüdür.

Geçen haftaki grup konuşmasında, Sayın Cumhurbaşkanı’nı katil Netenyahu’ya benzeten ve Siyonizme gülücükler saçan bu şahsın, birkaç gün sonra Rize’yi, ilçeleri İkizdere ve Çayeli’yi ziyaret ederek müessif olaylara sebebiyet vermesi çok yönlü incelenmeli ve mercek altına yatırılmalıdır.

Söz konusu ilçe belediyelerin Milliyetçi Hareket Partisi yönetiminde bulunduğu göz önüne alındığında nasıl bir oyunun sahnelenmeye çalışıldığı da bariz olarak fark edilecektir.

Gerek ilçe başkanlarımız gerekse de belediye başkanlarımız gerginlikleri yatıştırmak için yöre halkını sabır ve sağduyuya davet ederek teenniyle hareket etmişler ve asla tuzağa düşmemişlerdir.

İP Başkanı’nın bile bile, inadına yapar gibi, sanki toplumsal huzursuzluğun fitilini tutuşturmak için Rize’ye gitmesi yalnızca düşüncesizlikle, yalnızca sorumsuzlukla, yalnızca öngörüsüzlükle izah edilemez.

Siyasi hayatı kumpaslarla, yalanlarla, çıkar hesaplarıyla heba olmuş bu şahsın, Netenyahu benzetmesinden sonra Rize’yi ziyareti anlaşıyor ki baştan ayağa olay çıkarmak üzerine planlanmıştır.

Arkasından haklı tepkilere küstahça tepki göstermesi, etrafındaki çapulcuların vatandaşlarımıza, esnaflarımıza vandalca saldırması ağır bir provokasyon halidir.

Esnaf geziyorum diyenler, esnafa tekme tokat musallat olmuşlardır.

 

İP’in Başkanı Rizeli vatandaşlarımızın hassasiyetlerini kaşımanın yanı sıra ateşle oynamış, siyasi öfkeyi körükleyerek şiddet zincirinin tıpkı 1959 Uşak olaylarında olduğu gibi ilk halkası olmak için podyuma çıkmış, daha doğrusu çıkarılmıştır.

Müteakiben Anadolu Ajansı’nın kuşkulu bir muhabiri tarafından İçişleri Bakanı’yla ilgili hükümetin iki üyesine yöneltilen ısmarlama soru birden bire gündeme oturmuştur.

Koronavirüs tedbirlerine ilişkin genelgeleri haksız ve hukuksuz şekilde tenkit ederek sosyal medyadan açıklamalarda bulunan, bu suretle görevinin sınırlarını katbekat aşan Viranşehir savcısının durumu da bir başka üzerinde durulması gereken muammalı konular arasındadır.

Âdete düğmeye basılmışçasına şaibeli ve şüphe uyandıran olaylar üst üste çakışmış, biri biterken diğeri tedavüle sokulmuştur.

Bunlardan birisi de, PKK’nın Pençe Harekâtlarının komuta merkezlerine maket uçaklarla suikast girişimidir.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bugüne kadar akıntıya kapılıp, onun bunun dolduruşuna gelerek siyaset yapmadıklarını, bundan sonra da bunu yapmalarını kimsenin beklememesi gerektiğini söyledi.

Dibi görünmeyen kuyulardan su içmediklerini, muhatabı kargalar olan korkulukları taşa tutmadıklarını, korkuya hiç rehin düşmediklerini dile getiren Bahçeli, "Samanlıkta, olmayan iğneyi arayanlarla lafla peynir gemisi yürütme gayretkeşliği içinde olan şaşkınları ciddiye almadan, onları ipin üzerinde yürüyen cambazlarıyla şimdiye kadar baş başa bıraktık. Yine aynısını yapacağız ancak Türkiye'yi yakın markaja alarak karanlık operasyonların hedef ülkesi haline getirmek için ellerini ovuşturanlara, fırsat kollayanlara, zemin yoklayanlara taviz veremeyiz, buyur edemeyiz, göz yumamayız." diye konuştu.

"Baştan aşağıya olay çıkarmak üzere planlanmış"

Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Rize ziyaretine ilişkin, "Siyasi hayatı kumpaslarla, yalanlarla, çıkar hesaplarıyla heba olmuş bu şahsın Netanyahu benzetmesinden sonra Rize'yi ziyareti anlaşılıyor ki baştan aşağı olay çıkarmak üzere planlanmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Bahçeli, şöyle devam etti:

"Asıl bizi düşündüren İP'in Başkanı tarafından üstlenilen provokatörlük rolüdür. Geçen haftaki grup konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanı'nı katil Netanyahu'ya benzeten ve siyonizme gülücükler saçan bu şahsın, birkaç gün sonra Rize'yi ziyaret ederek müessif olaylara sebebiyet vermesi çok yönlü incelenmeli ve mercek altına yatırılmalıdır."

"Oyun büyüktür, kirlidir"

Bahçeli, son zamanlarda ortaya çıkan mesnetsiz iddiaların, gündeme taşınan melun iftiraların, Türkiye aleyhine icra edilen bölgesel ve küresel operasyonlardan bağımsız ele alınmasının mümkün olmadığını bildirerek, şöyle devam etti:

"Türkiye’nin önünü kesmek için yarış halinde olanlarla, karar ve irade organlarına ambargo koymak maksadıyla algı düzenekleri kuranlar, herkes bilsin ki, ele ele vermişler, yıkım ittifakının potasında birleşmişlerdir. Tekraren uyarıyorum; oyun büyüktür, oyun kirlidir, oyun karanlıktır, çok boyutlu ve çok aktörlüdür."

"Karambolde siyasi fırsatçılığa kalkışanlar..."

"Türkiye; sömürge devleti, karpuz cumhuriyeti, aşiretler koalisyonu, kabileler toplamı, suç ve cinayet örgütlerinin tasallutu altındaki bir ülke değildir, hiçbir zaman da olmamış ve olmayacaktır. " ifadesini kullanan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hakikaten bir suç varsa, bu suç tevsik edilmişse, suçluların objektif delil ve belgelerle tespiti yapılmışsa adres bağımsız Türk mahkemeleridir. Bundan ürkmeye, çekinmeye gerek de yoktur. Ancak karambolde siyasi fırsatçılığa kalkışanlar, zalimlerin dolduruşuna gelip, ülkemizin haysiyetini iki paralığa çevirmek için konuşan ve konuşturulanlar iki dünyada bunun hesabını muhakkak vereceklerdir. Bundan kaçış ve kurtuluş imkansızdır.

İkazen diyorum ki; hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı’nın boynuna tasma geçiremeyecek, buna da hiçbir alçağın gücü ve nefesi yetmeyecektir. Yine hiç kimse TSK'nın onurlu komuta heyetine çamur atamayacaktır. Terörle mücadelede destan yazan bir hükümetin, kahraman TSK'nın ve İçişleri Bakanı’nın yalnız olmadığını özellikle ve önemle ifade ediyorum. Konu, devlet-i ebed müddet irademizin korunmasıdır. Konu, devletimizin saygınlığı ve üzerinde titrediğimiz bekasıdır. Herkes yerini yurdunu bilmek zorundadır. Herkes ağzından çıkanlara dikkat etmekle mükelleftir. Türkiye’nin gündemi video kayıtlarıyla rehin alınamaz, sosyal medya iftiralarıyla ele geçirilemez.

TBMM Başkanlığı görevini üstlenmiş, ilaveten Türkiye Cumhuriyeti’nin son Başbakanı unvanını taşıyan Sayın Binali Yıldırım’ı evladıyla birlikte töhmet altında bırakmak, uyuşturucu ticaretiyle ilişkilendirmek tek kelimeyle müfteriliktir. Bu meselede tarafsız kalmak, köhne köhne tribünde oturup üç maymunu oynamak Türkiye’ye kastetmek için kullanılan ve kiralanan çevrelere destek vermektir. Buna da vatan ve millet sevgisiyle bezenmiş hiç kimsenin hakkı yoktur."

Bahçeli, her nifak ve dedikoduya can havliyle sarılan CHP yönetiminin siyasetinin ayıplı, ahlaksız, tamı tamamına çukur siyaseti olduğunu ifade etti.

Kılıçdaroğlu’nun rotasının yanlış, siyasi dili ve üslubunun yozlaşmış olduğunu dile getiren Bahçeli, "CHP, Türkiye üzerinde emelleri olan küresel emperyalizmin kanlı limanına yanaşıp tahkimat yapacak kadar Türkiye muhalifidir." diye konuştu.

Güncellenme Tarihi : 25.5.2021 18:02

İLGİLİ HABERLER