Bahçeli'den Davutoğlu'na kötü haber! İttifakı ne zaman bitecek?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cumhur İttifakı dağılacak" diyen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na cevap verdi. Bahçeli "Millet nereye ve ne zamana kadar devam etmesini istiyorsa o zamana kadar." dedi.
Samsun'da yaptığı açıklamada “Cumhur İttifakı kurulmasaydı Millet İttifakı da kurulmazdı. Bizim hangi ittifakta olacağımızdan çok Cumhur ittifakın kalıcı mı? Bence kalmayacak. Sayın Bahçeli sürprizleri seven birisidir. Hasta olan Sayın Ecevit’i seçime götürdü. Yolsuzluklar ve adam kayırmalar nedeniyle MHP tabanı AK Partiden rahatsız. AK Parti tabanı da ülkeyi Devlet Bahçeli yönetiyor imajından rahatsız. Fazla dayanacaklarını düşünmüyorum” demişti.
“Millet ne zamana kadar isterse”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Davutoğlu’nun açıklamasına cevap verdi. MHP'nin yayın organı Türkgün Gazetesi'ne konuşan Bahçeli, "Cumhur İttifakı ne zamana kadar devam edecek" sorusuna "Millet nereye ve ne zamana kadar devam etmesini istiyorsa o zamana kadar. Bir vade biçmek doğru değil" cevabını verdi.
İşte Bahçeli’nin o açıklamaları;
"Millet nereye ve ne zamana kadar devam etmesini istiyorsa o zamana kadar. Bir vade biçmek doğru değil.
Biz millet ne diyor ona bakarız. Türkiye'nin şartları, milli güvenliği, milli bekası, istikrarı e demokratik normalleşmesi neyi gerektiriyorsa onu yaparız. Cumhur İttifakı tarihin doğru yerinde, doğru şekilde, doğru zamanlamayla durmaktır. Bu duruş geleceği imar ve ihya edecektir. Bundan en küçük şüphem yoktur."
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ortak akılla, ortak iradeyle hareket edip, 2023’te ekolojik açıdan güvenli, toplumsal bakımdan huzurlu, milli birliğini pekiştirmiş, ekonomik ve siyasi dengesini kurmuş; adil, adaletli, eşitlik ilkelerini ihata eden; aynı şekilde temel ve kronik sorunlarını çözmüş bir Türkiye’ye ulaşma azmimiz günbegün kuvvetlenmektedir.
Bunu başaracağız. 2023’te cumhurun zaferini yaşayacağız. Cumhuriyet’in önünü aydınlatacağız. Bunları yapabilecek inancımız, itibarımız, irfanımız, imanımız, irademiz, bunlarla mündemiç ittifakımız vardır."
“2053 ve 2071 vizyonun alt yapısını adım adım kuracaktır”
"Biz sadece bir seçim ittifakı kurmadık" diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İttifakımız Türkiye'yi bölgesel güç ve lider ülke yapacak 2023 hedeflerini gerçekleştirmenin yanı sıra, İ'la-yı Kelimetullah uğruna asırlarca dünya barışının ve adaletinin teminatı, Türk-İslam aleminin ve bütün mazlum milletlerin yegane ümidi olan Türk milletini küresel bir güç haline getirecek, 2053 ve 2071 vizyonun alt yapısını adım adım kuracaktır.
Böylesi bir vizyonun tarafları günlük siyasi çekilmelerle yüksek hedeflerini heba etmez, etmemelidir. Yola çıkarken ne dedik, 'gayret bizden, tevfik Allah'tandır.' Aynı düşünce ve kararlılıktayız."
Cumhur İttifakıyla alakalı “Çatladı, çatlıyor” türü haberlerin hiçbir ciddiyeti olmadığını söyleyen Bahçeli, “İttifak, camdan vazo değil ki çatlamaya müsait olsun” dedi.
Tatil açıklaması
Tatil yapmak için vakit kalmadığını söyleyen Bahçeli, “Çalışırken dinlenmek de mümkün. En azından benim düşüncem bu. Yaptığım da bu. Ama her insanımızın imkânları nispetinde tatil yapmasında fayda var. Verimli ve sürdürülebilir bir çalışma hayatı için tatili önemli görüyorum. İnsanımız her şeyin en güzeline layık. Gitsinler, gezsinler, dinlensinler” diye konuştu.
Aklında sürekli Türkiye olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Benim tatilim milletimin huzur bulmasıdır. Benim tatilim ülkemin refahı, esenliği ve güvenliğidir” dedi.
Bilim kuruluna kulak verin
Bahçeli’nin sorulara verdiği yanıtlar şöyle:
-TBMM 1 Ekim’e kadar yasama faaliyetlerine ara verdi. Geride kalan yasama yılı size göre nasıl geçti?
27’inci dönem 4’üncü yasama yılı partimiz ve Cumhur İttifakı adına son derece aktif, etkin, dinamik ve dolu dolu geçti. Üstlendiğimiz millet vekâletinin gereği titizlikle yapıldı. Parti grubu olarak Genel Kurul ve Komisyon çalışmalarında üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirdik. Milletvekillerimiz sabır ve sağduyu içinde yasama çalışmalarına katıldılar. Sabahlara kadar süren yorucu oturumlarda hiçbir arkadaşım görevden kaçmadı. Çok önemli alanlarda milletimizin talep ve ihtiyaçları çerçevesinde kanuni düzenlemeler yapıldı. Cumhur İttifakı olarak milletimizin hak ve çıkarları özenle korundu, yasal düzenlemelerle güvenceye kavuşturuldu.
Bunun yanında ve mutlaka Sağlık Bakanlığı’mızın ve Bilim Kurulu’muzun hassasiyet ve isabetle tespit ve tavsiye ettiği kurallara aynısıyla riayet etmektir. Maske takmak, sosyal mesafeye ve temizliğe azami özen göstermek hepimizin ana ve asıl görevi olmalıdır. Toplumsal alanda tedbirsizlikten ve dikkatsizlikten kaynaklanan ihmaller ölümcül vakalara davetiye çıkarabilecektir. Hiçbir insanımızın hayatı riske atılmamalıdır.
“Aşı olmayanlar mutlaka aşı olmalı”
-Üstelik bir de Kovid-19 salgını olmasına rağmen Meclis çalışmalarından taviz vermedi.
Bu da ayrıca takdir edilecek bir durumdur. İnsanlık çok tehlikeli bir musibetin tahribatı ve tasallutu altında. Yeni tip Koronavirüs salgını hayatın akışkanlığını bozmanın yanı sıra, siyasetten ekonomiye, ticaretten sosyal ilişkilere, sanattan spora, kısacası pek çok alanda olumsuz tesirlerini gösteriyor.
Artık insanoğlu farklı bir dünya tablosuyla karşı karşıya. Klişe sözler, şablon ifadeler, bildik ezberler bu yeni tabloyu açıklamakta şimdilik aciz kalıyor. Bugüne kadar hiç tecrübe edilmeyen, malum ve mahut hiçbir düşünce ve fikri müktesebatla izah edilemeyen ağır bir yük insanlığın omuzlarına binmiş durumda.
Yeni normal döneme geçer geçmez vaka sayıları düşmüştü, biraz da rehavet hâkim olmuştu, ne yazık ki şimdi vaka ve vefat sayıları tekrar artma eğiliminde.
Bu defa da Delta varyantından bahsediliyor. Benim çağrım şudur: Aşı olmayanlar mutlaka aşı olmalıdır. İnsan ve toplum sağlığı bakımından aşı yaptırmak mecburiyettir. Aşıyı geciktirmenin sağlık, sosyal ve toplumsal maliyeti çok yüksektir. Buna da hiç kimsenin hakkı yoktur. Çocuklarımızın tekrar yüz yüze eğitimine tedbirsizlik ve dikkatsizliklerle mani olmayalım.
Aşıdaki ihmal bedel ödetiyor
Gevşemenin sonuçlarını ağır ödemeyelim. Geleceğimiz için her vatandaşımızın duyarlılıkla hareketi şarttır. Her şey düzeldi düzeliyor derken, aşıdaki ihmallerin bedeli her geçen gün artış göstermektedir. Henüz toz bulutu dağılmış değil, virüs devamlı mutasyona uğruyor, bulaş hızı her defasında bir öncekinden daha da yaygınlık kazanıyor. Maske, mesafe, temizlik ve aşı hayat iksirimizdir. Bunlara uymalıyız.
“Felaket tellalları ağızlarını kapatmalı”
-Aşı konusunda farklı görüşler, farklı iddialar var. İnsanların kafası karışıyor.
Bir defa ilgili ilgisiz herkes konuşuyor. Televizyonlarda nöbetleşe açıklamalar yapan sözde uzmanlar vatandaşlarımızı endişeye sürüklüyor. Bu yanlıştır.
Sağlık Bakanlığımız ne diyorsa, Bilim Kurulumuz neyi söylüyorsa ona uymakla sorumluyuz. Başka bir seçeneğimiz yok. Felaket tellalları artık ağızlarını kapatmalıdır. Yatıp kalkıp bunların tezviratlarını mı dinleyeceğiz? Yazık değil mi bu millete? Konu sağlıktır, bu meselenin de şakaya gelir, hafife alınır yanı yoktur.
Ben üç doz aşımı da yaptırdım. Korkacak veya çekinecek bir durum görmüyorum.
Taşıdıkları unvan, sahip oldukları görev ne olursa olsun, gün aşırı gazete ve televizyonlarda insanlarımızın kaygılarını tırmandıran kişilerin kendilerine çeki düzen vermeleri, bir şey biliyorlarsa ya Sağlık Bakanlığıyla ya da Bilim Kurulu’yla paylaşmaları tavsiyemdir. Aşı üzerinden kutuplaşma insan sağlığını tehlikeye atmaktır. Bunu yapanlar akıl ve ahlak yoksunudur. İnsanlarımızın bir bölümü kurallara uyarken, diğer bir bölümü vur patlasın çal oynasın havasında olursa, özellikle tatil beldelerinde maskeyi atıp virüsün yayılmasına çanak tutarlarsa bunun altından hiçbirimiz kalkamayız.
Yapılan mücadeleler, verilen emekler saygıyı hak etmektedir. CHP’nin KOVİD’den siyasi rant umması başlı başına fecaattir, sefalettir. Tabipler Birliği ise salgına karşı değil, salgınla aynı mevizededir. Özveriyle mücadele eden doktorlarımızı, fedakar hemşirelerimizi, yürekli diğer sağlık çalışanlarımızı şükranla anıyor, teşekkür ediyorum.
-Efendim salgın yeni bir dünya düzenin mi habercisi?
Bildiklerimizin dışında bir dünya tablosuyla karşı karşıyız. Böylesi bir dönemi daha önce hiç yaşamadık.
Tarihin farklı dönemlerinde meydana gelen büyük salgınları müteakiben siyasal, ekonomik ve sosyal değişimler yaşanmıştır. Salgınla beraber hayatın hızı yavaşlamıştır. Sonuç itibariyle siyasal ve ekonomik sistemler de derecesi ne olur bilemem, fakat bundan etkilenecektir. Bizim için önemli olan milli birlik ve beraberlik ruhunu demokratik ilkeler çerçevesinde muhafaza etmektir.
-Sizce salgın iyi yönetiliyor mu?
Türkiye diğer pek çok ülkeden sağlık yönetimi alanında pozitif ayrışmıştır. Güçlü bir alt yapımız vardır. Şehir hastanelerine itiraz edenler bile artık sessizliğe gömülmüştür. Kaldı ki başka seçenekleri de yoktur.
Çünkü eleştirseler milletin hışmından kurtulamayacaklarını görmüşlerdir.
Hükümet salgın dönemini çok iyi yönetmiştir. Kuldan utanması kalmayanlar, Allah’tan korkusu olmayanlar tersini söyleyebilir, ama boşuna. Gerçekleri örtbas etmek mümkün değil.
Devletin bütün imkânları seferber edilmiştir. Zillet ittifakı tersini söylüyor. Türk Tabipleri Birliği korku yayıyor, fitneye kol kanat geriyor. Fakat bu çırpınışlar sonuçsuz kalmaya mahkum.
“Türkiye’nin Cumhur İttifakı’na ihtiyacı var”
-Efendim isterseniz biraz da sıcak siyasi tartışmalarla sohbetimize devam edelim. Cumhur İttifakı üzerine gölge düşürmek isteyenler çok fazla. Çatladı, çatlıyor derken pek çok iddia gündeme geliyor. Siz ne diyorsunuz bunlara?
Cumhur İttifakı tarihin, kültürün, medeniyet tasavvurunun geçmişten geleceğe buluşması, kucaklaşması, siyasi bir kararla taçlanmasıdır. Türkiye’nin Cumhur İttifakı’na ihtiyacı vardır. Bu gerçeği tartışmaya açmak bile abestir.
Bizim ittifakımızda şahsi çıkarlar değil milletin çıkarları esastır, ana eksendir. İkbal hesapları değil istikbal hedefimiz, istiklal haysiyetimiz ittifak irademizde belirleyicidir. Şunu bilhassa ifade etmeye mecburum ki, Cumhur İttifakı 15 Temmuz 2016’da FETÖ’nün teşebbüs ettiği hain darbe ve işgal hareketi sonrasında, ülkemizin maruz kaldığı çok çetin, çok cepheli saldırılara karşı yerli ve milli bir duruşun doğal sonucudur. Cumhur İttifakı’nda çatlak, kırık, sökük, defo arayanlar; 15 Temmuz’a tiyatro, kontrollü darbe diyen işbirlikçilerdir.
Sönmüş siyaset fosilleri
Gözlerine kara perde inmiş olanların Cumhur İttifakı’nı anlaması boşunadır. Sönmüş siyaset fosillerinin tezviratlarına, çapsız tenkitlerine aldanacak yoktur. Cumhur İttifakı güçlü Türkiye’nin, lider ülkenin, bölgesinde ve küresel alanda sözü dinlenen bir devletin müjdesidir.
Biz sadece bir seçim ittifakı kurmadık. İttifakımız Türkiye’yi bölgesel güç ve lider ülke yapacak 2023 hedeflerini gerçekleştirmenin yanı sıra, İ’la-yı Kelimetullah uğruna asırlarca dünya barışının ve adaletinin teminatı, Türk-İslam aleminin ve bütün mazlum milletlerin yegane ümidi olan Türk milletini küresel bir güç haline getirecek, 2053 ve 2071 vizyonun alt yapısını adım adım kuracaktır.
Böylesi bir vizyonun tarafları günlük siyasi çekişmelerle yüksek hedeflerini heba etmez, etmemelidir. Yola çıkarken ne dedik, “gayret bizden, tevfik Allah’tandır.” Aynı düşünce ve kararlılıktayız.
Türkiye’ye yönelik iç ve dış kaynaklı husumet dalgasına karşı, milli ve ahlaki, aynı zamanda tarihi bir birliktelik inşa ettik. Hiç kimse boş hayale kapılmasın. Duruşu ve temeli sağlam olan her ittifak, onun bunu tahrikleriyle zedelenmez, rüyasında darı ambarı görenlere buradan ekmek çıkmaz.”
2023’te Cumhur’un zaferini yaşayacağız
Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümüne büyük bir hazırlık içinde girdiklerini ifade eden MHP Lideri Bahçeli, “Cumhur, Cumhuriyet’in payidarlığını sağlayacaktır. Cumhur, Cumhuriyetle iç içe geçecek, yekvücut olacak, yıkım siyasetinin faillerini boşa düşürecektir” dedi.
Güçlü bir siyaset istediklerinin altını çizen Bahçeli, “Lider Ülke Türkiye’nin amacındayız. Hedefimiz de 2023’te yeni bir Türk mucizesine imza atmaktır. Çılgın Türkler seferdedir, güvenilir bir pusula olmadan yönlerini bulmaya çalışan çıldırmışlar ise tedirgindir” diye konuştu.
Güncellenme Tarihi : 30.7.2021 15:34