Bakan Koca Bilim Kurulu Toplantısı sonrası açıklamalarda bulunuyor
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında gerçekleştirilen Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sona erdi. Yerinde karar dönemine geçilmesinin ardından gerçekleştirilen ilk toplantı sonrası Bakan Koca açıklamalarda bulunuyor.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sona erdi. Aşılama çalışmaları, salgındaki son durum ve koronavirüs kısıtlamalarının ele alındığı toplantı sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulunuyor.
Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları şöyle:,
Kademeli normalleşmenin 1 Mart'ta başlayacağı açıklanmıştı. Bölgelerdeki son durum, vaka sayısı ve hangi kısıtlamaların kaldırılabileceği değerlendirildi.
Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları;
Dünya başarılı bir sınav vermedi. Ancak başarısızlığı üzerinden de salgınla mücadele etmek mümkün değil. Her ülke elindeki imkanlar nispetinde tedbirler almaya çalıştı. Biz de elimizdeki imkanları en iyi şekilde kullanmaya çalıştık.
Riskten koruma tedbirlerinin tedaviden kat kat üstün bir değerde olduğunu yaşayarak öğrendik. Sahne önünde Bilim Kurulumuz önemli roller üstlendi. Pek karşınıza çıkmayan Toplum Bilimleri Kurulumuz ise sahnenin gerisinde önemli stratejiler geliştirdiler.
Elbette sağlık, tedavi ve hastalıkla mücadele konularında Bilim Kurulumuz çalışmalarına bütün hızıyla devam edecek ancak artık salgının sosyal hayata etkileriyle mücadeleye de odaklanacağız.
'BEDAVA AŞI' İDDİALARINA BELGELERLE YANIT VERDİ
Açıklamasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Ücretsiz gelen 1 milyon doz aşı için devlete fatura kesildi" iddiasına belgelerle yanıt veren Bakan Koca, şu ifadelere kullandı:
"Dün bahsettiğim, 'Yarın açıklayacağım' dediğim, ülkemize bedelsiz aşı geldiğiyle ilgili bir konuda açıklamaya yapacağımı söylemiştim. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bir açıklaması olmuştu. Özellikle bu dönemde dünyada aşı savaşının yapıldığının yapıldığı dönemi yaşıyoruz. Ülkeler arası ticari sır olarak kalması gereken bilgilerin ifşa edildiğini görüyoruz.
Ülkeler arasında bunun ilişkileri etkileyebileceğini özellikle ücret ve benzeri noktalarda bunun ticari sır olarak kalmasını sözleşmeye de konduğunu, bu nedenle fiyatı özellikle söylememiştim. Vatandaşımız bunu çok iyi bilsin biz aşıyı dünyadaki bütün ülkelerin aldığı fiyattan en ucuza alan ülkeyiz demiştim. Bu iddiamın halen arkasındayım.
Fahrettin Koca bedava aşı iddiasına belgelerle yanıt verdi VİDEO
"AŞI SAVAŞININ YAŞANDIĞI DÜNYADA BÖYLE BİR ŞEY MÜMKÜN MÜ"
Bu ülkeler arası karşılıklı sözleşmeyle ticari sır olarak korunması gereken durumdu. Bunu çok rahatlıkla açıklayabilirdim. Rakamı söylediğimde bunu dünya fiyatlarından düşük olduğunu herkes biliyor olacaktı. Bu aşı başka devletlere de satılıyor. En ucuza satılan ülke Türkiye. Bu dönemde bu aşıyı teminat olmadan almayacağımızı ifade etmiştim. Yani bu aşı bağlantılarını çok erken yaptık. Faz 3 çalışması uygun çıkmamış olsaydı, Türkiye kendi yapması gereken tetkiklerden olumlu sonuç almamış olsaydı dolayısıyla bu aşıyı almamış olacaktık. Dolayısıyla teminatları garantiye aldık.
İddia şu; deniyor ki, üretici firma 1 milyon doz aşı üretti ve bu 1 milyon aşıyı Türkiye'ye aslında bedel almadan bağışladı. Ama distribütörü olan firma bunu DMÖ'ye fatura etti, yani devlete fatura etti. Üretici firmanın devlete bedelsiz verdiği aşıyı üretici firma fatura ederek devletten 12 milyon dolar para aldı. İddia bu. Aşı savaşının olduğu dünyada üretici firma bir ülkeye aşıyı bedava bağışlar mı? Bunun akılla izahı var mı? Bunun üzerine biz firmaya dedik ki, sözleşmemiz gereği size vermemiz gereken bir bedel var, bunu ödüyoruz. Böyle bir iddia var, bu nedir.
"ANA MUHALEFET LİDERİ AÇIP BANA SORABİLİRDİ"
Firmanın bize cevabı; Bu aşıyla ilgili buradaki amaç siz bizden teminat istediğiniz için biz teminatı sağlayamamıştık, bu nakit akış yönetimini sağlamak için biz distribütörümüz olan Sinovac firmasını temsil eden firmaya biz bedelsiz olarak verdik, ama biz sizden ücretini olduğu gibi aldık. Bunu kim söylüyor? Üretici firma. Hani üretici firma Türkiye Cumhuriyeti'ne bağışlamıştı? Ayrıca bununla ilgili de vergileri dahil olmak üzere kurumlar vergisi dahil olmak üzere beyanı ve ödemesi yapılmış, vergiyle ilgili sorun yok. Bizim de verdiğimiz parayı firma 'ben aldım' diyor.
Bir diğer konu, ısrarla aracı var mıydı, yok muydu? Biz devlet olarak Sinovac firmasıyla görüşmeler yaptık. Bu firmanın 10 yıldan fazla süredir tek distribütörü var. Bu firmanın Türkiye'deki ayrıca yetkilisi. Hem tek distribütörü hem tek yetkilisi. Dolayısıyla biz bütün görüşmeyi Sinovac firmasıyla yaptık. Hiçbir şekilde aracı firmaya zerre kadar 1 kuruş ilave verilmemiştir. Olması gereken devletler arası sırrı niye ortaya döküyoruz. Eğer bununla ilgili varsa bir sorun, bu kadar hassasiyetin olduğu durumu biliyorsunuz. Bana Sayın muhalefet lideri açıp sorabilirdi. Yok mu böyle bir iletişim anlayışı? Aşının siyaset arenasına taşınmaması için kararlı olacağım.
Sayın Bakan siz bukadar önemli işlerinizin arasında bu PKK ve hain seviciler le uğraşmayın... Onların nasıl devlet düşmanı olduğunu Gara operasyonunda, ibb nin teröristin kitabını pazarlaması ile net olarak gördük..
İyide illerde 1 2 kişinin iki dudağı arasındaki cümlelere kaşdıysak vay halimize bunların psikolojisine göremi yaşayacağız
TOPLAM 8 MİLYON DOZ AŞI YAPILDI
Bugüne kadar aşılama çalışmalarında yaklaşık 1.5 milyonu 2. doz olmak üzere 8 milyon aşı seviyesine ulaştık. Aşılama planındaki ilk aşamanın sonuna yaklaştık. Küresel düzeyde en başarılı ülkeler arasındayız.
DEYİM YERİNDEYSE AŞI KITLIĞI YAŞANAN BİR ZAMANDAYIZ
Temin attığımız aşıya rağbet artıyor. Bu tercihimizin doğruluğunu tasdik etsek de lojistik ile ilgili tehdidi artırıyor. Deyim yerindeyse aşı kıtlığı yaşanan bir zamandayız. Aşılama programında açıklanan veriler üzerinden haklı haksız eleştiriler yapılmaktadır.
Zaman zaman aşılama sayısında azalma ya da artış olması tamamen lojistik gerekçelerle bilinçli olarak planlanmaktadır. Bugün aşı temin edilebilirken yarın temin edilemeyeceğinin garantisini kimse veremez. Bugün itibarıyla bir tedarik ve planlama sorunumuz yok. Birinci doz aşısını olan tüm vatandaşlarımızın ikinci doz aşıları güvence altındadır. Ancak daha güvenli olanı, kendi aşımıza sahip olmaktır.
Aşı olduğumuz gün koruma başlamıyor. İkinci doz aşıyı olup üzerinden 14 gün geçtikten sonra aşılanmış oluyoruz. Yani ilk aşı olduğumuz günden 42 gün sonra. Bu 42 gün kendimizi daha iyi korumak zorundayız. Ayrıca tüm nüfusumuzun en az %60'ını aşılamadan aşı güvencesini elde etmiş olmuyoruz. Aşının ilk dozunu yaptırmış olmak bizi tedbire sevk etmeli. Her geçen gün sayısı artan mutasyonlu virüse de dikkat etmeliyiz. Bazı illerimizde buna yönelik özel planlarımız var. Vaka sayılarındaki artış bazı illerimizde diğerlerinden daha geç normalleşmesine neden olabilecek.
"YERİNDE KARAR DÖNEMİ"
Geçtiğimiz haftalarda iller düzeyinde yüz bin nüfusa düşen haftalık vaka sayılarını paylaşmaya başladık ve salgın yönetiminde yerinde karar dönemine geçeceğimizi duyurmuştuk. Bu verileri her hafta paylaşmaya devam edeceğiz.
Belirttiğim parameterlere göre illerimizin risk düzeylerini düşük, orta, yüksek ve çok yüksek riskli olarak ilan edeceğiz. Alınan kabine kararlarını da kabine toplantısı sonrasında tensipleri halinde sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacaklardır. Yerinde karar dönemiyle birlikte güvenlik güçlerimiz denetimleri artıracak.
Ayrıntılar geliyor...
Güncellenme Tarihi : 25.2.2021 21:12