BAKAN MUMCU YENİ BİR MÜSLÜMANLIK TİPİ BULDU : ANADOLU MÜSLÜMANLIĞI
BARIŞ GÜNDOĞAN
HATAY - Hatay'da "Hz. Ali - Gadir Hum Bayramı ve Kardeşlik" konulu konferansa katılan Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, "Anadolu Müslümanlığı, Türkiye'de yaşanan Müslümanlık, başka ülkelerde yaşanan Müslümanlıklar'a göre çok özel, çok üstün çağdaş bir Müslümanlık'tır. Bu anlayış kardeşlik anlayışıdır" dedi.
Bakan Mumcu, akşam saatlerinde geldiği Antakya'da, Ehl-i Beyt Kültür ve Dayanışma Vakfı (EHDAV) tarafından düzenlenen "Hz. Ali - Gadir Hum Bayramı ve Kardeşlik" konulu konferansa katıldı. Antakya Kapalı Spor Salonu'nda verilen ve yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı konferansta konuşan Mumcu, AB projesini 2. Dünya Savaşı'nda yaşanan acıların ortaya çıkardığını vurgulayarak, "Bu ülkenin sosyo-kültürel değerleri kolay kolay ortaya çıkan şeyler değildir. Anadolu Müslümanlığı, Türkiye'de yaşanan Müslümanlık, başka ülkelerde yaşanan Müslümanlıklar'a göre çok özel, çok üstün çağdaş bir Müslümanlık'tır. Bu anlayış kardeşlik anlayışıdır. Tarihte acı tatlı bir çok olaylar var bunlar bize bir çok şey öğretti. AB denilen barış, demokrasi, hukuk adası yani Avrupa projesini yaratan şey, 2. Dünya Savaşı'nda yaşanan acılardır. İnsanlar çektiği acılardan ders alırlar. Savaşlardan, çatışmalardan kin ve nefret biriktirmezler. İnsanlığın tarihi ne yazık ki acılarla doludur. Kendinizi kapatmayın. Ancak bu topluluklar durduk yere içlerine kapanmadılar. Kendi halkasının dışına açılmamayı getiren başka dışsal hadiseler oldu. Acıyı, ızdırabı hatırlamak değil, konuşarak diyalog içinde, sadece hoşgörüyle değil, saygıyla yaklaşarak insana yaraşır toplum modeli ortaya çıkarılmalıdır" diye konuştu.
Mumcu, Gadir Hum bilgisinden yoksun olduğunu da belirterek, şunları kaydetti:
"Hilafet dolayısıyla tartışma konusu olmuş meseleyi, bugün tartışacak bilgiden yoksunum. Bizim ihtiyacımız o günün ihtilaflarını bugüne getirmek değil, hiç bir ihtilafa meydan bırakmayacak, Hz. Muhammet'in ağzından, Hz. Ali hakkında çıkmış şerefli sözler vardır. Hz. Ali sevgisini benliğimizin en uç noktasına kadar hissediyoruz. Bu sevgi ile daha başka yaşıyoruz. Bu bayram sadece Aleviler'in değil, yüreği Hz. Ali sevgisi ile Ehli Beyt sevgisi ile dolu bütün Müslümanlar'ın bayramıdır. Bu coşku ve sevgiyi sadece Müslümanlar'la değil, tüm insanlıkla paylaşılmalıdır. Hz. Ali insanlık için örnek bir modeldir. Onun anlayışı, öğrettikleri, cesareti, fedakarlığı, sadakatı, imanı, bin yıl önce de, bin yıl sonra da sonsuza kadar insanlığın önünü aydınlatan ışık olmaya devam edecektir. Önümüzü aydınlatan bu ışık varken, bu ışık adaleti, sevgiyi, fedakarlığı gösterirken, bugün çözemeyeceğimiz ihtilafları değil ortaklıklarımızı hatırlamalıyız. Bugünkü bu beraberlik bu anlama geliyor. Anayasa'ya bağlı, demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti kural ve kaideleri içinde her vatandaş, topluluk, kesim, düşünce, inanç, ibadet özgürlüğünü yaşayabilir."
