Bakan Selçuk: 'Çocuklarımızı daha fazla eve kapatmamalıyız'
'Anadolu Soruyor' programına konuk olan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan ve Anadolu kanallarının ortak canlı yayınıyla ekrana gelen 'Anadolu Soruyor' programında, Çay TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Yavuz Bakır, KON TV Genel Yayın Yönetmeni Yaşar Toy, Kanal 26 Televizyonu Bölge Koordinatörü Muharrem Esen ve Kanal Fırat Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık’ın sorularını cevapladı..
'Destekleme kursları yıl boyunca açık olacak'
2021-2022 eğitim öğretim döneminde yıl boyunca destekleme yetiştirme kurslarının açık olacağını aktaran Bakan Selçuk, "Bütün dünyanın yaşadığı ciddi bir problem sürecindeyiz. 100 senede bir gelen ciddi bir kapasitesi, ve sonucu olan bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir dönemde de ülkeler uzaktan eğitime hazır olmadıkları için ne yapacaklarına şaşırdılar. Ancak Türkiye’nin 'Fatih projesi' ile geçmişte yaptığımız uzaktan eğitim çalışmaları bizim için sürpriz olmadı. Uzaktan eğitim konusu ele alınırken salgından bir yıl önce biz bunu gündeme getirmiştik. Çalışmalarımızın başladığını duyurmuştuk. Ama bunu salgın için söylememiştik. Uzaktan eğitimin kısmen eğitim hayatımızda olması gerektiği noktasında bir bulguydu bu. Bizim için büyük bir problem olmadı. Normalde uzaktan eğitime hazırlanmak için 1 yıl gibi bir süre gereklidir ama bizim o kadar süremiz yoktu. 10 gün içinde tamamladık. Birçok kurumumuzun desteğiyle biz bunu yapabildik. Kapalı dönemlerde başka ülkelerde gördüğümüz şey şu; sadece velilere mail atıp bu haftaki konular şunlardır şeklinde bir iletişimleri vardı. Ama biz doğrudan doğruya her bir dersin öğretmenini devreye soktuk. Lise son ve sekizinci sınıflar için haftasonu youtube üzerinden dersler de yapılmaya başlandı. Yıl boyunca yüz yüze destekleme kurslarımız açıktı. Önümüzdeki yıl boyunca da destekleme yetiştirme kursları yıl boyu açık kalacak. Biz fırsat adaletini önemsiyoruz." dedi.
'750 bin öğrencimize internetli tablet ulaştırdık'
"Uzaktan eğitimin tam anlamıyla yüz yüze eğitim verimini sağlamayacağını biliyorduk." diyen Bakan Selçuk, "Yaş gruplarına göre öğrencilerin, rapor alıp seneyi evde geçirmeleriyle ilgili çabaları olurdu. Bu sene onlar için ister istemez imkan da oldu. Ama dönüşe baktığımızda ilkokulda okumakla ilgili sorun görmüyoruz. İlkokulun yazmasında problem gördük. Ortaokul ve lisede verim daha yüksek, küçük çocuklarda daha düşük. Bir buçuk milyon kadar öğrencimizin erişime problemi var diye ifade etmiştik. O problemi çözebilmek için 750 bin öğrencimize internetli tabletler verdik. Şunu gördük; öğretmenlerimiz ilk 3 ay bu sistemi kullanırken zorlandılar. Bu sistemde biraz verimsizlik yaşadık. Velilerimize, öğretmenlerimize sonsuz teşekkür ediyorum. Hiç kimse demedi ki bu meşakkatlidir. Uzaktan eğitim yapmıyoruz veya protesto ediyoruz veya karşıyız... Kimse demediği gibi ev ev dolaşıp kaynak dağıttılar." ifadelerini kullandı.
'Zorluk seviyesi daha yüksek sorular soruyoruz ki sıralama yapabilelim'
Liselere Giriş Sınavı'na ilişkin de konuşan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Geçen sene bir buçuk milyon civarında öğrencimiz LGS'ye girdi. 1 buçuk milyon içinde 181 öğrencimiz tam puanla birinci oldu. 1 milyonda 97 birincimiz var. Rakamsal olarak çok büyük uçurumlardan bahsetmiyoruz. Matematik sorularından 5 tanesi daha kolay olabilirdi. Çocuklar bizim çocuklarımız, evlatlar bizim evlatlarımız. Şundan endişe etmesinler ki geçen seneye göre çok zor bir sınav değil. Okul konusunda bir problem yok. Bu elemeye dayalı bir sınav olduğu için biz okulda sorulan sorular gibi sorular sorsak öğrencilerimizin dörtte üçü yüksek puan alır. Zorluk seviyesi daha yüksek sorular soruyoruz ki sıralama yapabilelim. Bu yeni nesil sorular ile; ilk kez Türkiye yukarı çıkmaya başladı. Bu sorular formül istemiyor. Yeter ki çocuk konuyu bilsin. Metne bakarak izah edebilsin. Yorum kabiliyetini çok önemsiyoruz. Okuduğunu anlama yüksekse diğer derslerde de yüksektir. O yüzden kitap okumak çok önemli." diye konuştu.
'İnşallah 6 eylül'de okulları açacağız'
Yüz yüze eğitime ilişkin planlamayı da anlatan Bakan Selçuk, "Türkiye’nin şu aşamada okulları açmaktan daha önemli bir işinin olmaması lazım. Bayram döneminde halkımızdan istirham ediyorum, rica ediyorum. Özellikle üstüne basa basa rica ediyorum. Bu döneminde çok dikkatli olalım. Ne tedbir varsa uygulayalım. Bunu bu ülkenin geleceği için yapalım, bunu bu ülkenin çocuklarının ruh sağlığı için yapalım. Hepimiz okulları açmak istiyoruz. Bu ülke çocuklarını daha fazla eve kapatmamamız gerekir. Bu ülke öğretmenlerini daha fazla yormamalı. Velilerimizi daha fazla yormamalıyız. Okullarımızı açmalıyız, İnşallah 6 Eylül’de okulları açacağız. Bunun için ne gerekliyse yapacağız. Hijyen bütçemiz bu dönemde 8 kat arttı. Toplumun desteğine ihtiyacımız var." dedi.
'Çağrı merkezimizle dünyada birincilik ödülü aldık'
Ziya Selçuk, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kurulan çağrı merkezine de değinerek şunları söyledi: "Bir çağrı merkezi kurduk. 24 saat psikolojik danışmanlarımız görev yaptılar. Dünyada bu tür girişimde bulunan birkaç ülkeden birisiyiz. Çağrı merkezimizi büyüttük, sanal robotlar koyduk. Dünyada birincilik ödülü aldık. Şu anda ilerleme yapılıyor. Konuştuğu kişiye espri yapabilecek bir robot. Çalışmalar devam ediyor. Reelde mobil uygulamalar yayınladık. Birçok danışmanlık hizmetini de mobil olarak alabilirler. 300 bin civarında öğretmenimiz masal öğreticiliği sertifikaları aldı. Bu eğitimleri gönüllü olarak aldılar. Biz sadece başvuru açtık, onlar gönüllü oldular. Öğretmenlerimiz mükerrer eğitime geçtiler. Bizim devrim dediğimiz şey şu; daha önce hizmet içi eğitim arz temelli bir eğitimdi. Eskiden 25 yıl çalışan öğretmen olup da hizmet içi eğitim almazlardı. Ama şimdi bir yılda 10 tane hizmet içi eğitim alıyorlar."
'Milli Eğitim demek her vatandaşımıza dokunmak demek'
Köylere hizmet ulaştırmayı önemsediğini ifade eden Ziya Selçuk, "Milli eğitim demek tüm toplum demek. Milli Eğitim demek her bir vatandaşımıza dokunmak demek. Ben köyleri çok önemsiyorum. Köylerimizin üretim yapması, köylerimizdeki eğitimin artması, köylerimizdeki vatandaşlarımızın bilgi, beceri ve donanımının artmasını istiyorum. Ama bu böyle konuşmakla olmuyor. 25 bin muhtarımıza bir mektup yazdık. Dedik ki 'Bizim binlerce kursumuz var. Bunların içine, tarım aletleri bakımı, seracılık, hayvan hastalıkları gibi konular da ekleyelim' O kadar aşırı talep var ki buralara. Her köye diyoruz ki istediğiniz konuda eğitim alabilirsiniz. Köye öğretmenler geliyor, sertifikalarını veriyor, bunu yapıp yapamadıklarını denetliyor. Hatta köylerimizde kadınlarımız daha çok katılıyor. Kooperatifleşiyorlar. Kadınlarımız hangi branşta kurs almışsa onun satışını yapıyorlar. Yüzlerce kursiyerimiz bu kursu aldıktan sonra bu işi yapalım diyerek köye dönüş yaptılar. Bu beni mutlu etti. 15 bin mahalle belirledik, her mahalleden bir okul belirledik, dedik ki bu okullar halk eğitim merkezi olsun. Bunun alt yapısını kurduk. O kadar çok usta öğreticimiz var ki. Ben diyorum ki öğreticilerimizin sağlıkları tehlikeye girecekse biz okulları kapatırız, halk eğitim merkezlerini kapatırız. Bilim insanları öğretmenlerin sağlığı tehlikede diyorsa biz kapatırız. Başka denilecek bir şey yok. Biz akademik kısmını her şekilde telafi edebiliriz." dedi.
'Özel çocuklarımız artık üniversite hayatlarına başlayabilecekler'
Özel eğitim gerektiren çocuklara yönelik üniversitelere ilişkin de değerlendirmede bulunan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, şöyle konuştu: "Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklarımıza daha çok ilgi gösteriyoruz. Çünkü bu bizim hem vicdani hem ahlaki görevimiz. Türkiye’nin her yerini dolaştım. Bana söylenen şuydu; 'Bizim çocuklarımız niye üniversite okuyamıyor?' Bu vizyon belgesine konulmuştu. Ama şimdi onu hayata geçirdik. Bu çok mutlu olduğumuz bir husus. Özel çocuklarımız artık üniversite hayatlarına başlayabilecekler."
Güncellenme Tarihi : 17.7.2021 20:51