Başbakan depreme yakalandı!..
İlk belirlemelere göre can ve mal kaybının olmadığı deprem, Bursa'nın yanı sıra Yalova ve Kocaeli'den de hissedildi.
Marmara Bölgesi'nde 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen ve binlerce kişinin ölmesine neden olan depremin 14'ncü yıl dönümünde Bursa'nın Gemlik İlçesinde 4.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Merkez üssü Engürücük Köyü olduğu bildirilen deprem sonrası Gemlik ve Mudanya ilçeleriyle ve beldelerinde elektrikler kesildi. Tatil beldesi Küçük Kumla'da ise vatandaşlar evleri boşaltarak sokağa çıktılar.
Gemlik Kaymakamı Cahit Işık, ilçede saat 21.16'da meydana gelen 4,1 büyüklüğündeki depreme ilişkin, "İlk belirlemelere göre, kayıp veya yıkım anlamında herhangi bir olumsuzluk yok" dedi.
Işık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sarsıntının, Gemlik'in yanı sıra çevre ilçelerde ve Bursa kent merkezinde de hissedildiğini, vatandaşların kısa süreli tedirginlik yaşadığını söyledi.
Depremle ilgili kendilerine ulaşan herhangi bir başvuru olmadığını bildiren Işık, "Arkadaşlarımız şu anda gerekli çalışmaları yapıyorlar. İlk belirlemelere göre, kayıp veya yıkım anlamında herhangi bir olumsuzluk yok. İlçe merkezinde depremin hemen ardından elektrikler kesildi ve sabit telefon hatlarında kesintiler yaşanıyor" diye konuştu.
Işık, elektrik ve telefon hatlarındaki arızaların giderilmeye çalışıldığını sözlerine ekledi.
Bu arada, Gemlik ilçe merkezinde depremi hisseden ve kısa süreli panik yaşayan bazı vatandaşların, ev ve iş yerlerinden dışarı çıktığı görüldü.
BAŞBAKAN ERDOĞAN BURSA'DAYDI
Deprem, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Ak Parti İl Teşkilatını ziyaretinden sonra sivil toplum örgütleriyle akşam yemeği için Merinos Kültür Merkezi'ne giderken meydana geldi.
Erdoğan'dan flaş açıklamalar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kentsel Dönüşümün üçüncü etap startını 17 Ağustos Marmara depreminin yıldönümünde geldiği Bursa merkez Yıldırım İlçesi Mevlana Mahallesi'nde düzenlenen tören ile verdi.
Erdoğan, Mısır'da ramazan ayının hemen öncesinde bir askeri darbe yapıldığını hatırlatarak, "70 yıl sonra başlayan demokratikleşme süreci, çok ağır şekilde yaralandı. 70 yıl otokratik rejime sabredenler veya o totaliter rejimleri destekleyenler bir yıl yüzde 52 oyla iş başına gelen Sayın Mursi'ye tahammül edemediler" dedi.
Erdoğan, "Hedefimiz yara sarmaktan önce, yara almamak olmalı. Depremlere müdahaleden önce muhtemel deprem durumunda, zararı azaltmak gayemiz olmalı. Bizim artık 'enkaz altından nasıl insan çıkarırız' değil, 'enkaz altında nasıl insan kalmaz' buna yönelmemiz, buna yoğunlaşmamız lazım" dedi.
Erdoğan, Mısır'da ramazan ayının hemen öncesinde bir askeri darbe yapıldığını hatırlatarak, "70 yıl sonra başlayan demokratikleşme süreci, çok ağır şekilde yaralandı. 70 yıl otokratik rejime sabredenler veya o totaliter rejimleri destekleyenler bir yıl yüzde 52 oyla iş başına gelen Sayın Mursi'ye tahammül edemediler" dedi.
Erdoğan, Mısır'da darbe yönetimine, darbeyi yaptıktan sonra 16 milyar dolar destek geldiğini belirterek, "Şimdi soruyorum: Darbe yönetimine 16 milyar dolar desteği verenler, eğer bana sorarsanız, onlar darbe yönetiminin ortaklarıdır" dedi.
Erdoğan, "Mursi'nin darbe yapıldığı zaman kabinesinin 3'te 2'si Mübarek'ten kalma bakanlardı. Dünyaya sesleniyorum: Bunun neyini inkar edeceksiniz" dedi.
Erdoğan, Mısır'da El Fetih Camisi'nin kuşatma altında olduğunu belirterek, "Buradan sesleniyorum, Mısır'a da sesleniyorum, dünyaya da sesleniyorum: İnsanların ibadethanesi mahsundur ama bunlar Suriye'de de Mısır'da da camilerimizi yaktılar, yıktılar. Ha Beşar ha Sisi bunların birbirinden farkı yok. Bunlara destek verenlerin de birbirinden farkı yok, aynı" dedi.
Erdoğan, "İbadethanelere, camilere, kiliselere yapılan saldırıları da şiddetle kınıyor, tüm tarafları daha fazla hassasiyete davet ediyorum. Ama oyuna bakın, şu anda Müslüman Kardeşler kiliseleri koruma altına alıyor ve malum uluslararası medya, hani 'Gezi medyası' vardı ya Türkiye'de ve dünyada, aynı orada ne varsa burada da onlar var. Bunlar şimdi ne diyor biliyor musunuz? 'Müslüman Kardeşler 30 tane kilise yaktı' diyorlar. Halbuki kiliseleri koruma gayretinde olanlar onlar" dedi.
Erdoğan, hem Türkiye içinde hem de dünyada Türkiye'nin Mısır ile ilgileniyor olmasından rahatsız olanların bulunduğu belirterek, "Türkiye de sussun istiyorlar, Türkiye de Mısır'a sırtını dönsün istiyorlar, Türkiye de katliamı görmesin, darbeyi görmesin, ilkelerini ayaklar altına alıp, vicdanını çiğneyip sessiz kalsın istiyorlar. Türkiye konuştukça, Türkiye tepki gösterdikçe, Türkiye hakkı, adaleti dile getirdikçe birileri vicdanlarıyla baş başa kalıyor ve bundan rahatsız oluyorlar" dedi.
Erdoğan, Mısır'da yapılan darbe ve sonrasında girişilen katliama karşı tutumları nedeniyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin, AB'nin, İslam İşbirliği Teşkilatının aynaya bakacak yüzünün kalmadığını belirterek, "Mısır'da adalet isteyen insanlara kurşun yağdırılırken susan, susarak onaylayan, susarak teşvik edenler, vicdanlarıyla yüzleşmeyecek kadar o kanın içine batmıştır" dedi.
Erdoğan, "Bugün Mısır'da susanlar, yarın sıra kendilerine geldiğinde konuşamayacaklar. Bugün Mısır'da demokrasinin katline seyirci kalanlar, yarın çıkıp da hiç kimseye demokrasi dersi veremezler. Bugün Mısır'da darbeye darbe diyemeyenler, sıra başka bir ülkeye geldiğinde seslerini yükseltemezler. Bugün Mısır'da oynanan oyunu yarın çıkacaklar, bir başka İslam ülkesinde oynayacaklar. Bugün Mısır'da sergilenen vahşeti yarın belki de bir başka ülkede sergileyecekler. Belki Türkiye'yi karıştırmak isteyecekler. Çünkü bu bölgede güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Bu bölgede, istikrarlı, huzurlu, kalkınmış ülke istemiyorlar. Biz bu tuzağı bozacağız" dedi.