MUSTAFA ÖZBEK
DAVOS - Davos''taki Dünya Ekonomik Forumu''nda basın toplantısı düzenleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, ''''Burada dünyanın bir yıllık gelişim sürecini değerlendirme fırsatı bulduk. Dünya Ekonomik Forumu yöneticilerini, gelenekselleşen bu toplantıları bu sene de başarılı bir şekilde düzenlemelerinden dolayı özellikle tebrik ediyorum. Dün ve bugün dünyanın değişki yerlerinden işadamı ve liderlerle görüşmeler yaptım. Özellikle ülkemin 25 aylık sürecini kendilerine anlatmak suretiyle nasıl bir ekonomi devraldık, nereden nereye geldik. Bunu somut bir şekilde ifade etmek, AB ile ilgili süreç, çevremizdeki siyasi gelişmelerde Türkiye''nin bakışı nedir, tüm bunları anlatmak suretiyle samimi bir havayı birlikte oluşturma gayreti içinde olduk'''' dedi.
Görüşmelerde ağırlıklı olarak siyasi, ekonomik, kültürel ilişkileri ele alma fırsatı bulduklarını belirten Erdoğan, ''''Gerek bakan arkadaşlarım, gerekse işadamlarımız karşılıklı olarak burada yaptıkları görüşmeleri sürdürüyorlar. Dünyanın değişik şirketlerinin temsilcileriyle bir araya gelmenin fırsatını bulduk. Yapılan görüşmelerde siyasi, kültürel, ekonomik faktörler ön planda oldu'''' diye konuştu.
Erdoğan, terör konusuna dikkat çekerek, ''''Birinci faktör terörün küreselleşmesini engellemektir, barışın küreselleşmesi için neler yapabiliriz, onu konuşmaktır. Terör aslında bir sebep-netice ilişkisidir. Sebebinde ne var, araştırdığımızda orada yoksulluğu, cehaleti ağırlıklı olarak görüyoruz. Şu anda teröre yönelik ortak mücadelede, en gelişmiş ülkelerden, gelişmekte olan ülkelere kadar hep birlikte bu adımı atmamız lazım. Terörün sebebinde cehalet ve yoksulluk ön planda. Terörle mücadele konusunda ortak aklın oluşması şart'''' ifadelerini kullandı.
Terörün dünya ülkeleri için büyük tehlike olduğunun altını çizen Başbakan Erdoğan, ''''Kimse benim teröristim daha iyi, seninki daha kötü gibi bir savaşın içine girmesin. Teröristlerin hepsi kötüdür. Terörün dini, milleti, milliyeti, ırkı vatanı yoktur. Terörden en çok canı yanan ülkelerden bir tanesiyiz. Biz her tür dayanışmaya hazır olduğumuzu başından itibaren söyledik ve söylüyoruz.
Bugün teröre harcanan parayı hesap ettiğimiz zaman bunun teröre değil de yoksul olan ülkelere harcandığını düşünürsek, heralde yoksulluğun büyük ölçüde aşıldığını görürüz'''' dedi.
Erdoğan, 21. asrın bir dayanışma asrı olarak kabul edilmesi için müşterek olarak yapılması gereken gereken çok şey olduğunu söyledi. Türkiye''nin, 2004 yılını Afrika yılı ilan ettiğini ifade eden Erdoğan, ''''Güney Asya''daki felaketin durumunu görüyoruz. İnsani yardım noktasında her ülke elinden geleni ortaya net koymalıdır, lafını yapmamalıdır. O gönlü yaralı insanları tedavi etmek, onların yanında olmamız lazım. Hangi dinden olursak olalım, yaradılanı yaradandan ötürü sevme anlayışıyla orada olmamız lazım. İnsanlık tsunami felaketine duyarsız kalmayacaktır, bunu çözmek için çalışacaktır'''' dedi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Ermenistan ile ilgili bir soru üzerine Erdoğan, ''''Biz tarihte olan bitenleri tarihçilere bırakmış bir siyaset anlayışını güdüyoruz. TC hükümeti olarak Ermenistan''a hava kapısını açmak suretiyle Atatürk Havalimanı''na hava ulaşımını başlatmış olan bir iktidarız. Ticareti başlatmış bir ülkeyiz. Ülkemdeki Ermeni vatandaşlarıyla ilişkileri iyi olan bir hükümetim. Onların bir sıkıntısı yok. Biz şu anda geleceğin dünyasını inşa etmenin gayreti içindeyiz. Türkiye-Ermenistan arasındaki münasebetleri nasıl iyi bir çizgiye getiririz, bunu düşünmeye gayret sarfedilmesi daha iyi olur'''' ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Ortadoğu''da yaşanan sıkıntılarla ilgili olarak da, ''''Türkiye, Ortadoğu''da kesin barıştan yanadır. Bizim münasebetlerimiz açısından herhangi bir sıkıntımız yoktur. Fakat terörün de her türlüsüne karşıyız. Dost acı söyler ama gerçeği söyler. Ortadoğu''da bombalar artık ölüm kusmasın. İki ayrı devletin olduğu bir Filistin-İsrail istiyoruz. Bu konuyla ilgili girişimlerimiz Filistin seçimiyle ile başlamıştır. Bizim şu anda İsrail ile ticaret hacmimiz yaklaşık 2.5 milyar dolardır. Yakın bir gelecekte ben de İsrail ve Filistin''e gideceğim ama doğruları konuşacağız. Eksileri de, artıları da konuşacağız. Var olan eksiği görmezlikten gelirsek, sonuç elde edemeyiz. Bu konuda Filistin de, İsrail de üzerlerine düşeni yapmalıdır'''' açıklamasında bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye''nin AB üyeliği konusunda, şu açıklamalarda bulundu:
''''AB konusunda Türkiye olarak gerek tarama, gerek müzakere ile ilgili hazırlıkları sürdürüyoruz. Ankara Antlaşması''na yönelik olarak hukuki altyapı çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmaları yapıp, adımlarımızı atacağız. Gecikmeyi arzu etmiyoruz. Buna yönelik olarak arkadaşlarımız çalışmalarını devam ettiriyorlar''''.
Başbakan Erdoğan, Irak''taki seçimlerin iyi bir adım olduğunu söyledi. Seçmen karşısında, seçilme durumunda olan seçeneklerin az olduğunu belirten Erdoğan, ''''Bu yönden belki tam demokratik seçim olmayabilir ama bu bir demokrasiye geçiştir. Irak''ta sandıkların halkın ,''f6tüdür. Terörün dini, mönüne gelmesi bir adımdır. Bana göre önemli bir adımdır. 30 Ocak akşamı işbaşına gelecek olan yönetim, bundan sonraki süreci iyi planlamalıdır. Sorumluluğu, mesuliyeti ağırdır. Çünkü bu yönetim, anayasayı hazırlayacak olan yönetimdir. Bu anayasa, etnik unsurların birbirine egemenlik sağlamasına fırsat verecek bir anayasa olmamalıdır. Irak''ın toprak bütünlüğünü sağlamaya yönelik bir anayasa olmalıdır. Irak''ın tüm zenginliklerinin, tüm Irak halkına ait olduğunu ortaya koyan bir anayasa olmalıdır'''' dedi.
Son olarak AB konusunda açıklamalarda bulunan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
''''AB, genişleme sürecini devam ettiriyor. Kopenhag siyasi kriterlerine uygun olarak aday adaylığı veya adaylığı kabul edilen ülkeler, adayların arasında yer alabileceği gibi, üyeliğe giden yolda da bu sürecin içine girebilir. Kurallara uygun olduktan sonra biz hepsine ''evet'' deriz. Bizim adalet karşısında boynumuz kıldan incedir''''.
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 10:58