Gündem
  • 5.9.2004 11:32

BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN EN ÇAPKIN ARKADAŞI...

Sanat müziğinin 47 yıllık duayeni Adnan Şenses, Başbakan’la yakın ilişkisinden akaryakıt bayilerine verilen iki centlik zamma, çapkınlıklarından evliliklerine kadar her konuya açıklık getirdi O ŞARAP gibi bir sanatçı. O bir beyefendi. Yıllarca Demirel hariç birçok devlet adamıyla yakın arkadaşlıkları olan, 47 yıllık sanat hayatında adını hiçbir skandalın içinde duymadığımız Türk Sanat Müziği’nin duayeni Adnan Şenses çok dertli... 69 yaşındaki sanatçı, devletin sanata ve sanatçıya bakışının hiçbir zaman değişmemesinden, Türk kültürünü gelecek nesilllere taşıyacak en önemli argümanlardan olan Türk müziğinin gelişmesine katkıda bulunmamasından şikayetçi... Şenses’le tatilini geçirdiği Bodrum Güvercinlik’teki yazlığında uzun uzun konuştuk: ‘VATAN HAİNİ’ DEDİLER ‘Adnan Şenses, Başbakan Erdoğan’ın yakın arkadaşı olmasından dolayı, hükümet akaryakıt bayilerine iki cent daha fazla verebilmek için zam yaptı’ denildi... Sizin için mi zam yapıldı? PÜİS ve TABKİS sendikaları grev kararı almıştı. Akaryakıt bayilerinin kárı yüzde 5.5 seviyesinde idi. Türkiye genelinde greve gidilecekti. Başbakan’la rahat görüşebiliyorum diye benden rica ettiler. Başbakan’a olanları anlattım. Durumu incelediler ve bayilere iki centlik zam yapıldı. Ertesi gün basın beni vatan haini ilan etti. ‘Devlete 280 trilyon zarar ettirdi’ diye. BAŞBAKAN TESELLİ ETTİ Zam güzel hatırınız, dostluğunuz için yapmadı mı yani? Hayır, neden benim için yapılsın. Devlet o kadar ucuz mu ki birinin gül hatırı için zam yapılsın? İki centlik zam yapılıyor denildi ancak o zam yapılmadı. Böyle bir girişimde bulunduğuma pişman oldum. Keşke greve gidilseydi. Ama kaos olurdu, yazık olurdu. Gazete haberlerinden sonra Başbakan’la konuyu görüştünüz mü? Eşim Emine Hanım ile görüşürken duyduğum rahatsızlığı anlatmış. Başbakan da telefonu istemiş. ‘Basın bunları hep yazar, baksana benim için neler yazıyorlar, hiç dert etme’ diye teselli etti. Bunalıma girmiştim. Başbakan’la konuştuktan sonra rahatladım. Başbakan Erdoğan’la yakınlığınız nerden geliyor? Başbakan’ı ben 1983’ten beri tanırım. Abi kardeş gibiyiz o tarihten bu yana. Bana hep abi demiştir. Bana hiç Adnan Bey falan demedi. Ben ondan 18-19 yaş büyüğüm. Saygılı bir insandır, büyüğünü sayar, küçüğünü sever. HERKESİN YERİ AYRIDIR Sık görüşür müsünüz? Tayyip Bey İstanbul’da olduğu zaman görüşürüz. Görme ihtiyacı hissediyorum kendisini. Başbakan olmadan önce de sık görüşürdüm. Sevgim, menfaat sevgisi değil. Menfaat sevgisi olsa bir makam, mevkii talep ederdim. Siyasete girmedim. Parti mensubu değilim. İstesem bir mevkii sahibi olurdum. Özal’a da çok yakındınız. Başbakan’ı diğer devlet adamlarıyla kıyasladığınız oluyor mu hiç? Herkesin yeri ayrıdır. Mesela Özal bir başka idi. Onu bir kenara koymak lazım. Sanatçı babasıydı her şeyden önce. Özal sanatçının önünü açtı. Sosyal haklar verdi. Bunu hiçbir politikacı yapmadı. Hele Demirel sanata ve sanatçıya hiç değer vermedi. Sanatçının kariyerini, kişiliğini hiç takdir etmedi. Ya Erdoğan? Başbakanımla gurur duyuyorum. Çok çalışkan. Tabi bunca yılın kötü mirasını iki yılda düzeltmek çok zor. Önümüzdeki dönem Türkiye bir fırsat daha verirse ektiğini biçecek. Ülke rahatlayacak. SİYASETİ DÜŞÜNMEDİM Başbakan’a bu kadar yakınsınız. Uyarılarınız oluyor mu? ‘Şöyle yapma böyle yap’ gibi... Hayır, uyarı demeyelim de vatandaştan özellikle işsizlik ve ekonomiye dair gelen şikayetleri aktarıyorum. İnsanlar işsiz, aşsız. Asgari ücretle çalışıyor, yaşamaya uğraşıyor. Bunları aktarıyorum. Başbakan ne diyor uyarılarınıza? Ülkenin iki büyük ekonomik krizden çıktığını söylüyor. Zamana ihtiyaç olduğunu, sebepleriyle anlatıyor. Elinde sihirli değnek olmadığını söylüyor. AB’den müzakere tarihi alındıktan sonra Türkiye’de çok şeyin değişeceğinden ümitli. Yıllarca siyasilerle iç içe oldunuz. Ancak neden hiç siyaset yapmayı düşünmediniz? 69 yaşındayım. Menderes döneminden beri siyasilerle iç içe oldum ama siyaseti düşünmedim. Başta Özal olmak üzere birçok Başbakan’la çok samimi olduk. Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne rahmetli Özal çağırırdı. Bir tek Demirel’le diyaloğumuz olmadı. Hiç sevgim olmadı. Benim için bir kayıp sayılmaz yani. ÜLKE, SANATLA GELİŞİR Türk Sanat Müziği’nin erkek assolistleri içinde bir dev isim oldunuz. Nasıl görüyorsunuz Türk Sanat Müziği’nin gidişatını? Bu yıl 47’nci sanat yılım. Sanat müziğine devletin acil el atması lazım. Müzik sanayi haline gelmiş. Altyapısı olmayanlar halkı sömürerek sanatçı yetiştiriyoruz diye nara atıyorlar. Musiki, okullara girmeli. Ülkeler sanatıyla, sporuyla gelişir. Ülkemizde sanatçı yetişiyor mu? Yetişiyor ama imkan verilmiyor. Genç sesler aslında radyolarda imkan bulmalı. Konservatuvarlarda güzel sesler yetişiyor. Musikiyi iyi bilirim. Batı ve Türk Müziği eğitimi aldım. Ama konservatuvarda yetişenler karşısında susuyorum. Artık radyo da kokuşmuş. 70-80 yaşındaki insanlar emekli olmalı. Gençlerden kimleri dinliyorsunuz? Sibel Can ve Ebru Gündeş’i beğeniyorum. Ebru, önemli bir ses. İKİ YENİ ALBÜM GELİYOR Müziğe ara verdiniz galiba. Uzun süredir sesiniz çıkmıyor. Ağabeyimi kaybettim yakında. İster istemez ara verdik. İstek, arzu yok. 2005’te iki albüm yapacağım. Biri Türk Müziği albümü, diğeri ‘Adnan Şenses’in Best of’u olacak. Peki bir de çapkın Adnan Şenses’i sorayım... Çapkındım. Son eşimi alana kadar. Resmi nikahlı 6’ncı eşim oldu. 7 yapmayı isterdim şahsen. 7 kadılı Adnan desinler diye (kahkalalarla gülüyor). Şimdi çapkınlık yok. Kaç kadın oldu hayatınızda? Yok söylemem. Ayıp olur. Evliliklerim döneminde zamparalık yapmayayım dedim. Dayanamadım. İki kez bu yüzden boşandım. Suçüstü mü yakalandınız yani? Kadın hissediyor tabi. Suçüstü gibi oldu. Bir keresinde Sakarya’ya ekstraya gidiyorum diye gittim. Bütün otelleri aramış eşim tek tek. Yakalandık tabi doğal olarak... Boşandık ardından... KEŞKE GENÇ OLSAYDIM... Hanımlardan sanat dünyasından olan var mıydı? Sevgililerim oldu. Ama evlenmedim. Bir çocuğum var. Annesiyle 16 yıl mahkemelerde süründüm. Bugünkü kanun olsaydı, en az 24 kez evlenirdim. (Gülüyor) Yasa güzelleşti ama bizde de yaş geçti. ‘Yaş 70 iş bitmiş’ derler, çapkınlık bitti mi Adnan Şenses’te? Yok valla açık vermem (Gülüyor) Peki Adnan Şenses’in içinde kalan kadın oldu mu? Öyle bir kadın kalmadı şükürler olsun. Ama müzik adına içimde kalanlar oldu. Keşke genç olsaydım. Dünya müziği yapmak isterdim. SANATCI DÜNYAYA YALNIZ GELiR, YALNIZ OLUR Para kazandınız mı, tasarruf yaptınız mı? Ben valla sanattan para kazanmadım. Ticaretten kazandım. 24 yıldır akaryakıt işimdeyim. Sanatçı dünyaya yalnız gelir, yalnız ölür. Özal’a kadar hiçbir sosyal güvencesi yoktu sanatçının. Yüzlerce sanatçı var perişan vaziyette. Sanatçı iki ay çalışıp 12 ay vergi ödüyor. Astronomik paralar kazananlar var ama onlar da bu parayı haketmiyor. Başbakan’a bu kadar yakınsınız. Niye anlatmıyorsunuz bunları? Başbakan’ın o kadar çok sorunu var ki. 5101 sayılı Telif Hakları Yasası çıktı bu hükümet döneminde. Korsan kol geziyor. Perişan ediyor. Ama kanun yetmiyor. Sanatçı para kazanamıyor. Özal, Filmsan Vakfı’nı kurup sanatçıları oradan emekli ettirmişti. Şimdi içi boş o vakfın da. Cami avlusunda dilenen sanatçılar var bugün. Devlet el atmalı. Demirel, sokaktan geçeni devlet sanatçısı yapmıştı. Üzülerek söylüyorum 47 yıllık sanatçıyım, ben devlet sanatçısı değilim. PARA ALMAM... Tayyip Bey’in katıldığı gecelerde sizden şarkı ister mi Başbakan? Özel geceler olursa davet ederler. Orada Başbakan için gider söylerim. Para alıyor musunuz bu davetlerden ? Hayır, Başbakan Erdoğan’ın katıldığı gecelerden para almam. Ben kardeşim için giderim. Ya şimdi ne yapıyorsunuz, denizle, doğayla mı vakit geçiriyorsunuz? Yıl boyu akaryakıt istasyonunda çalıştım. Yoruldum. Geliyorum Bodrum’a. Dostlarımla, arkadaşlarımla hasret gideriyorum. Burada yakın arkadaşım oldu. Erdem Uyanık. Turizm Müdürü. Cevval bir delikanlı. O’nunla kıyıları geziyoruz. Çevreyi korumak için yapılacaklara katkıda bulunmaya çalışıyorum... Star Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:52

İLGİLİ HABERLER