BAŞBAKAN KARİKATÜRLÜ TİŞÖRT GİYDİ, BAŞINA GELMEYEN KALMADI
GAZİANTEP’te lise son sınıf öğrencisi 17 yaşındaki G.Ç., üzerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren karikatür bulunan tişörtle gezerken bir süre gözaltına alınıp tehdit edildiğini iddia etti.
Mehmet Rüştü Uzel Endüstri Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi G.Ç., CHP Gaziantep Milletvekilleri Akif Ekici ve Yaşar Ağyüz tarafından düzenlenen basın toplantısında 29 Ağustos gecesi yaşadığı olayı anlattı. İnönü Caddesi’nde gece saat 03.00 sıralarında 5 kuzeni ile birlikte gezdiğini belirten G.Ç. üzerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hukukun sembolü olan gözü bağlı, eli terazili kadının içkisine hap atarken ‘Benim olacaksın, bebeğim’ yazılı karikatürü bulunan tişört nedeniyle bir süre gözaltına alındığını iddia etti. G.Ç. bir ekip otosunun yapına gelip polislerin kimlik kontrolü yaptığını, “üzerindeki tişörtü çıkar ters giy” diye baskı gördüğünü iddia eden G.Ç. “ Ekip otomobiline binmemi istediler kuzenlerimden ayrılmayacağımı belirtince yanına amcamın oğlu da geldi. Ardından araç hareket etti 200 metre ilerledikten sonra, polis tekrar merkezi aradı ve oradan biriyle görüştü. Kimlik, okul ve ev telefonumu tekrar sorarak, üzerimdeki tişörtü nereden aldığımı sorup yazıyla birlikte ayrıntılı bir şekilde telefondaki kişiye aktardı. Devlet Hastanesi kavşağında artık gidebileceğimizi söyleyerek bizi indirdiler” dedi.
G.Ç., Aliye Ömer Battal İlköğretim Okulu Sokağı’na doğru 50 metre kadar ilerledikten sonra aynı ekip otosu ve polislerin tekrar gelerek kendilerini durduğunu öne sürdü. G.Ç. iddialarını şöyle sürdürdü:
“Bu kez polisler başka bir polis ekibinin gelerek üzerimdeki tişörte bakacağını söyleyerek bizden eğitim gördüğüm Mehmet Rüştü Uzel Endüstri Meslek Lisesi’nin önüne gelmemizi istediler. 15 dakika sonra sivil ekip otosu geldi, 3 sivil polis memuru da yanımıza geldiler. Tişörtü ters giymem söylendiği için önce beni fark edemediler. ‘Tişörtlü olan kim’ diye sorduklarında ben öne çıktım. Tişörtü düzgün şekilde giymemi istediler. Ben tişörtümü düzelttikten sonra sivil polislerden biri el kamerası çıkardı, resmi giyimli polislerden birisi de elindeki fenerle ışık tutarak ayrıntılı bir şekilde üzerimdeki tişörtümle beni ve okulumun tabelasını görüntüye aldılar. Ben görüntüye alınmam sebebiyle tedirgin oldum ve bir şey olup olmayacağını polislere sordum. Onlar da, ’Bir şey olmaz merak etme’ diyerek bizi serbest bıraktılar. Serbest bırakıldığımızda saat 04.30 civarındaydı.”