Başbakan Yıldırım: 'Dönün utanç dolu tarihinize bakın'
Başbakan Binali Yıldırım, “Bugün bize ders vermeye çalışıyorlar. Soykırımdan bize hesap sormaya çalışıyorlar. ‘Ermeni soykırımı, 1915 olayları.’ Siz bir kere bunu bize soracağınıza dönün utanç dolu tarihinize bir bakın. Sömürgecilik, katliam, soykırım sizin geçmişinizde var” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, “Bugün bize ders vermeye çalışıyorlar. Soykırımdan bize hesap sormaya çalışıyorlar. ‘Ermeni soykırımı, 1915 olayları.’ Siz bir kere bunu bize soracağınıza dönün utanç dolu tarihinize bir bakın. Sömürgecilik, katliam, soykırım sizin geçmişinizde var” dedi.
Başbakan Yıldırım, Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Toplantısına katıldı. Burada bir konuşma yapan Yıldırım, Ankara’nın son 15 yılda yapılan yatırımlarla birkaç alanda ön plana çıktığını, hızlı tren hatlarının ve yolların buluştuğu bir merkez haline geldiğini söyledi. 2003 yılında Ankara Esenboğa Havalimanı’nın köy meydanı gibi olduğunu söyleyen Yıldırım, basit konteyner yapılarla hizmet veren bir yapıdan modern bir yapıya kavuşturulduğunu, şimdi de yeni bir pist ihtiyacının doğduğunu ve çalışmalara başlandığını ifade etti.
Sincan-Kayaş arasında hizmet verecek olan Başkentray Projesinde sona gelindiğini belirten Yıldırım, “1-2 ay içerisinde hayata geçecek. Bu biraz uzadı ama bu projenin yapımından çok mahkemeler sürdü. Nihayet bitmek üzere. Bunlar da tamamlandığında hızlı tren geliyor, banliyö dursun işi ortadan kalkıyor. 6 tane hat oluyor. Rahat bir şekilde çalışacak. 15 yılda Ankara’ya yaptığımız yatırım tutarı 90 milyar lira. Baş şehirler gelen misafirler için bir vitrindir. Ankara’ya gelenler bize hayranlıklarını gizleyemiyorlar. Ankara’nın şehirciliği iyi” diye konuştu.
2003 yılında Ankara’nın 466 kilometre bölünmüş yolunun olduğunu, 15 yıl içerisinde bu rakamın üzerine 534 kilometre daha bölünmüş yol ilave ettiklerine dikkat çeken Yıldırım, “Ankara aynı zamanda eğitimin de başkenti. Şu anda 6’sı devlet 10’u vakıf 16 üniversite var. Gittikçe Ankara eğitimin de merkezi oluyor. Ankara savunma sanayinin de merkezi. Dünyanın yüz büyük savunma şirketlerinden 3 tanesi Ankara’da. Savunma sanayimizin milli ve yerli katkısını yüzde 23’lerden yüzde 65’lere çıkarttık. Yapacak çok işlerimiz var, bitmiş değil. Bunları yaparken rahat durmayanlar var. Tabiri caizse şeytan taşlamaktan vakit bulduğumuz kadar hizmet ettik. Göreve gelir gelmez vesayet odakları ortaya çıktı. Onları defettik. Elektronik muhtıra, demokrasiye ayar, cumhurbaşkanı seçersiniz seçemezsiniz muhabbeti, vatandaşa götürdük, vatandaş bu işi düzeltti. Sonra parti kapama davası geldi. Daha sonra FETÖ’cüler kafayı gösterdi. Bir baktık ki iş daha derin. Gezi olayları, olmadı 17-25 Aralık yargı darbesi, arkasından başlayan FETÖ mücadelesi ve daha sonra 15 Temmuz’da darbe girişimi ile karşımıza çıktılar. O gece Ankara başta olmak üzere büyük bir mücadele oldu. Ankara bu destansı mücadelenin de merkezi oldu. Bütün bu işler kolay olmadı. Bunların arka planında çok olaylar var ama bu alçaklar bunun hesabını verecekler. En ağır şekilde hukukun içinde kalarak intikam duygusuyla değil, adalet duygusuyla, sabırla hareket edeceğiz ve bunlara gereken cezanın verilmesini sağlayacağız. Bu yıl sonuna kadar büyük oranda birinci derece mahkemelerin çalışmaları tamamlanmış olacak” dedi.
“SURİYE’DEKİ OTORİTE BOŞLUĞU BAZILARININ İŞTAHINI KABARTTI”
Yıldırım, Türkiye’nin bir yandan kalkınmasını, büyümesini gösterirken, diğer yandan bir beka mücadelesi verdiğini vurgulayarak, “Bölgede özellikle Suriye’deki otorite boşluğu bazılarının iştahını kabarttı. Kendilerine terör gruplarını yoldaş alan sözde müttefiklerimiz var. PYD/YPG/PKK ile kol kola terörle mücadele bu nasıl iş. ABD bunu yapıyor. Bir bakıyorsunuz DEAŞ’ın önünü açmışlar yol veriyorlar, silahıyla, mühimmatıyla, teröristleriyle korumalık yaparak Rakka’dan çıkartıp başka yerlerde milletin başına bela olsun diye şimdi onlar Afrin’deler. Afrin’de biz onları yok etmek için uğraşıyoruz. PKK kılık değiştirdi, isim değiştirdi şimdi Afrin’e geldi, orada kim akıl verdiyse bunlara o akılla Türkiye’nin hudutları boyunca bir terör devleti kurmaya çalışıyor. Türkiye’nin başını ağrıtmak için, ilerde Türkiye’yi sürekli meşgul etmek için büyük bir proje var. Bir yandan bu projeyi akamete uğratıyoruz diğer yandan da ülkemizi geleceğe taşıyoruz. Hedefimiz, Türkiye’yi parmakla sayılan ülkeler arasına taşımak” açıklamasını yaptı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından kredi derecelendirme kuruluşlarının not indirme yarışına girdiklerini aktaran Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ekonomimiz, darbe oldu. Felaket tellalları başladı. Not indirme yarışına girdiler. Başarılı da oldular. 2016 3. Çeyreğinde Türkiye küçüldü. Ama 4. Çeyrekte tekrar ayağa kalktı. Asıl felaket senaryolarını 2017’ye sakladılar. 2017’de Türkiye iflas edecek, derin krize girecek dediler. Niye? 2017’de referandum var. Amaçları 2017 Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine yönelik referandumun geçmemesini sağlamak. Biz referandumu sadece içeride hayır cephesine karşı vermedik, mücadeleyi bütün Avrupa’ya karşı verdik. Aleyhimize kampanyalar yaptılar, bizim kampanyalarımızı engellediler.”
“TEHDİTLER BİZİ KORKUTMAZ, AZMİMİZİ ARTTIRIR, MÜCADELE GÜCÜMÜZE GÜÇ KATAR”
2019 seçimlerine de değinen Yıldırım, “Önümüzde seçimler var. Yeni sistem devreye girecek. Bunun uyum yasaları var, bunları yapıyoruz. Bu artık Türkiye’de değişen şey, iktidarları sandık belirleyecek. Önceden partiler geliyordu buraya, burada hiç hesaba katmadığımız işler oluyordu, sonra da vatandaş biz bunu mu seçtik, bunlar kim diye kendi kendine söyleniyordu. Şimdi sandık açılacak, ülkeyi 5 yıllığına yönetecek kimse o belli olacak. Mecliste kendi bağımsız iradesini koyuyor, mecliste ana muhalefet partisi, iktidar partisi, muhalefet partisi meselesi teferruata dönüşüyor. Meclis yasama iradesi olarak teşekkül edecek ve memleketin ihtiyacı olan kanunları yapacak, seçilmiş hükümeti denetleyecek. 2018’de Türkiye dar boğaza girecek, şöyle olacak, böyle olacak diyorlar. Biz bu hikayeyi daha önce de dinledik. Biz ülkemize güveniyoruz, özel sektörümüze güveniyoruz, milletimize, ekonomimize güveniyoruz. Kim hangi silahıyla, hangi aracıyla gelecekse buyursun gelsin. Bu ve buna benzer tehditleri Türkiye çok gördü. Tehditler bizi korkutmaz, azmimizi arttırır, mücadele gücümüze güç katar” ifadelerini kullandı.
Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugün bize ders vermeye çalışıyorlar. Soykırımdan bize hesap sormaya çalışıyorlar. Ermeni soykırımı, 1915 olayları. Siz bir kere bunu bize soracağınıza dönün utanç dolu tarihinize bir bakın. Sömürgecilik, katliam, soykırım sizin geçmişinizde var. Önce geçmişteki o kirli hesapları verin, o köle ticaretinin hesabını verin. Yıllarca sömürdüğünüz ülkelerin hesabını verin, gözünüzü kırpmadan katlettiğiniz milyonlarca insanın hesabını verin de ondan sonra bize uydurma isnatlarda bulunun. Bu topraklar bizim kaderimiz ama biz bu topraklarda dik durursak, sağlam durursak sadece kendi geleceğimizi değil, bu coğrafyadaki mazlum insanların da geleceğini teminat altına alırız.”
Terörle mücadelede son 2 yıldır ciddi bir başarının olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “Türkiye’de ilk defa bütün güvenlik birimleri çok güzel bir uyum içerisinde çalışıyor. Onun için başarı var. Bunu gören emperyal güçler terör örgütünün ismini değiştirerek başka bir yerden karşımıza çıkartıyor. Ama biz 40 yıldır onların ciğerini biliriz, kimin ne mal olduğunu iyi biliriz, nereden gelirlerse gelsinler canlarını okumayı da iyi biliriz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.