BAYKAL: "GERGİNLİK TIRMANIYOR"
ADIYAMAN - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, İktidarın ''gerginlik ve çatışma politikası sürdürdüğünü'' ve ''ülkede gerginliğin giderek tırmandığını'' söyledi.Baykal, partisince Adıyaman'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, iktidarın ''fakir fukara, garip gureba'' sözleriyle iş başına geldiğini, ancak zenginin bu dönemde daha da zenginleştiğini ifade etti.
Baykal, yolsuzlukla mücadelenin önemine değinerek, bunun için milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasının zorunlu olduğunu vurguladı. Baykal, ''İktidara geldiğimizde yapacağımız en önemli işlerden biri de dokunulmazlığı kaldırmak. Milletvekili dokunulmazlığını kaldıracağız, kimin dokunulmazlığı varsa 'marş marş mahkemeye' diyeceğiz'' dedi.
Başbakan Erdoğan'ın 3 Kasım seçimlerinden önce dokunulmazlığın kaldırılması sözü verdiğini, ancak bunu yerine getirmediğini ifade eden Baykal, ''Kendisiyle ilgili yolsuzluk dosyalarının hesabını verememiş bir Başbakan memlekete adalet getirebilir mi?'' diye konuştu.
İktidarın ''gerginlik ve çatışma politikası sürdürdüğünü'' ve ''ülkede gerginliğin giderek tırmandığını'' söyleyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bizim en büyük gücümüz birlik ve beraberliğimiz. Sakın ha bizi inanç, mezhep, etnik köken diye ayırmak isteyenlere fırsat vermeyin. Hepimiz aynı milletin parçasıyız. Biz herkesi seviyoruz. Aleviyi de Sünniyi de Kürdü de Türkü de Arabı da Gürcüyü de seviyoruz. Millet de devlet de bizim. Millet ile devleti karşı karşıya getirmek isteyenlere izin vermeyin. Çevrenize bir bakın, Irak'a bakın, devlet parçalanıyor, millet bölünüyor. İyi mi oluyor? Her gün 70-80 kişi ölüyor. Bu olanların bize sıçrama tehlikesi hiç mi yok. Uyanık olmak lazım. İşte CHP, o duyarlılığı ve uyanıklığı sürdürüyor.''
Baykal, konuşmasının son bölümünde Başbakan Erdoğan'ın mitinglerdeki sözlerini eleştirerek, şunları söyledi:
''Başbakan, gittiği her yerde başta CHP olmak üzere muhalefet partilerine hakaret ediyor. Bunlar; Başbakan'ın içindeki ezikliği, stresi boşaltmaya yönelik boş sözler. Biz yanlışlıkları söylüyoruz. Bu memleketin çocukları işsiz dolaşırken Başbakan ve bakanların çocuklarının haksız kazanç elde etmeleri yanlış. Biz Türkiye meselelerini Başbakanla karşı karşıya gelip bir masanın etrafında konuşmak isteriz. 2002 seçiminde başbakan benimle karşı karşıya geldi de şimdi niye gelemiyor? Ben bunu kendim için değil, demokrasinin gereği olarak istiyorum. Ülkemizin tanınmış gazetecileri, televizyoncuları bizi çağırsınlar, düşüncelerimizi söyleyelim. Vatandaş da dinlesin. Ben vatandaşın demokratik hakkını dile getiriyorum. Başbakan kaçıyor. Söyleyecek sözü olan insan, arkadan konuşmaya tenezzül etmez.'' Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 17:33