BAYKAL : KUTLU DOĞUM HAFTASI KONUŞMAMA ÇOK TEBRİK GELDİ

ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, siyasi partilerin genel başkanlarının, aktif siyasetçilerin, sıcak siyaset yapanların uzlaşmakta güçlük çektikleri noktalarda Cumhurbaşkanlığı makamının uzlaşmayı telkin eden bir makam olarak tasarruf edildiğini belirterek, ''(Uzlaşmaya ihtiyaç yok, anlaşmıyorsanız anlaşmayın) demek Cumhurbaşkanlığımızın henüz hala bir siyasi parti zihniyetinin ötesine geçemediğini bir kez daha üzüntü verici biçimde göstermiş demektir'' dedi.
Baykal, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Baykal şöyle konuştu:
''Hangi demokratik bir ülkede, bir siyasi partinin kendi iç işi anlayışıyla, Anayasa'nın temel maddelerinin değiştirildiği görülmüştür? Bunun bir örneğini Sayın Cumhurbaşkanı'nın bize vermesini isterim. Hangi ülkede Anayasa sadece iktidardaki siyasi partinin dayatmasıyla bir parti içi olay anlayışıyla gerçekleşmiştir? Konsensüs, uzlaşma Anayasa değişikliğinde olmayacaksa nerede olacak, ne zaman olacak? İktidar kendisini şirin gösterme ihtiyacı hissettiği noktalarda mı olacak?
'Kürt açılımı' tartışmaları sırasında 'uzlaşmayla yapalım' dediler, biz de 'yanlış yapıyorsunuz, buna katılmıyoruz' dedik. Onlar bizimle uzlaşma arayışını sonuna kadar takip etti. Ortada temel bir ihtilaf olduğu halde inatla, ısrarla uzlaşma konusunda takipçi oldular. Şimdi ortada, ortak zemin yaratma şansı var. Yani referanduma gidecek tek paket mi, iki ayrı paket mi olsun konusu var. Olay bundan ibaret ama burada şimdi 'uzlaşmaya ihtiyaç yoktur' demek, 'Anayasa değişikliği konusunda uzlaşmaya ihtiyaç yoktur' demek demokratik siyasi anlayışın ne kadar içindedir. Herkesin takdirine bırakıyorum.''
Baykal, ''CHP'nin üç madde ile başladığı öneriyi 11 maddeye çıkardığı'' yönünde eleştiriler bulunduğunun anımsatılması üzerine de bu eleştirilerin iyi niyetli olmadığını, CHP'nin üç maddeyle ilgili üç konunun Anayasa değişikliği paketinden ayrılması talebinin halen geçerli olduğunu söyledi.
Deniz Baykal, bir gazetecinin, ''Anayasa tartışmaları ilk başladığında laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmaktan mahkum bir partinin yapacağı hiçbir düzenlemeye, değişikliğe karşı olduğunuzu vurguladınız, sonra ezber bozan önerilerde bulundunuz. Bu bir çelişki mi? 'Baykal, referandumda paketin yüzde 65 evet oyu alacağını gördü' diyenler var. Değerlendirmeniz nedir?'' diye sorması üzerine, açıklamalarında çelişki bulunmadığını söyledi.
Baykal, ''Değişiklikleri Anayasa Mahkemesine götürür müsünüz?'' sorusuna da şöyle cevap verdi:
''(Anayasa'yı ihlal etmek bir haktır, Anayasa da ihlal edilmesi yanlış olmayan bir kurumdur. Anayasa dışı davranmak, ihlal ederek iş yapmak meşrudur ama birileri meşru çalışmayı engelliyor) diye bir tavır sergileniyor. Bu manzaraya şaşırıyorum. Anayasa'ya hiç gidilmesin diyenler dilinin altından hukuku, demokrasiyi, insan hakları lafını düşürmeyen insanlar. Özgürlük, insan hak ve özgürlükleri hukuksuz olur mu, hukuksuz düzen, demokrasi olur mu?
Herkesi sağduyuya, akla mantığa davet ediyorum. 'Biz bunu istiyoruz, bunun önünde Anayasa engel, o zaman Anayasa'yı yok sayalım', böyle siyaset, ciddiyet, demokrasi, insan hakları, hukuk olur mu? Dünyanın hangi ülkesinde Anayasa'ya aykırı davranmayı hak bilen, 'Anayasa'ya aykırı olmasın' sözünü bir suç gibi sayan demokratik siyaset anlayışı düşünebilirsiniz. Bu gerçekten bir sapkınlık, demokrasi, hukuk sapkınlığıdır.''
Baykal, Kutlu Doğum Haftası programında yaptığı konuşmada, MYK toplantısındaki arkadaşlarından yardım istediğini, gazetecilerden, siyasetçilerden, temas ettiği herkesten yardım istediğini söyledi. Konuşmasının herkesten büyük bir ilgi duyduğunu ve bunun da kendisini sevindirdiğini ifade eden Baykal, ''Toplumumuzun birbirine çok farklı kesimlerinden, siyaset, mezhep bakımından farklı kesimlerinden, laiklik konusu karşısındaki konumu birbirinden çok farklı kesimlerinden çok büyük heyecanla destek, memnuniyet ve kutlama aldım. Büyük bir mutabakat var Türkiye'de'' diye konuştu.