Gündem
  • 26.6.2009 21:06

BAYKAL: ORTADA KOMPLO VARDIR, YIPRATMA KAMPANYASI VARDIR

EŞME - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Silahlı Kuvvetlerin darbe yapmaya yöneldiğine dair ortada dile getirilen iddialar sağlam hukuki belgeye dayanmıyorsa ortada komplo vardır, yıpratma kampanyası vardır'' dedi.
Uşak'ın Eşme İlçesinde bulunan Baykal, gazetecilere Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un basın toplantısını değerlendirdi.
Baykal, Orgeneral Başbuğ'un askeri savcılığın gerçekleştirdiği soruşturma sonucunu hukuki dayanaklarıyla izah ettiğini, bir süre önce ortaya atılan büyük suçlamalara dayanak yapılan, Silahlı Kuvvetlerin darbe hazırlığında olduğu izlenimini veren çalışmanın, iddianın belge niteliğinde olmadığını, geçerlilik taşımadığını, o nedenle bu iddiaların ''temelsiz, mesnetsiz ve dayanıksız'' olduğunu ifade ettiğini söyledi.
Askeri savcılığın yaptığı açıklamadan sonra sağduyu sahibi herkesin bu tespitte bulunduğunu ifade eden Baykal, şöyle konuştu:
''Hepimiz olayı öyle görüyorduk. Şimdi şu ortaya çıkmıştır. İçinde olduğumuz aşamada hukuki süreç içinde savcılık herhangi bir davaya konu olabilecek geçerlilikte, itibarda bir belge bulunmadığını, ortaya atılan iddiaların temelsiz, mesnetsiz olduğunu ortaya koymuştur. Bu tablo karşısında tabii Başbakan'ın ve bazı çevrelerin tavrı ilgiyle izlenmeye değer. Sayın Başbakan yine bugün yaptığı açıklamada, sürecin tamamlanmadığını, bu konudaki çalışmaların devam edeceğini, konunun daha sonraki aşamalarını da yakından izleyeceklerini ifade etmektedir.
Öyle anlaşılıyor ki bu aşamada gerçekleştirilen hukuki çalışmanın ortaya koyduğu sonuç Başbakan'ı şaşırtmıştır. Başbakan böyle bir sonuç beklemiyordu, farklı bir değerlendirme içindeydi. Başbakan, belgenin yayınlandığının ertesi günü parti kongresinde ciddiye alarak, buna itibar ederek, önemseyerek, bunun geçerli belge olduğunu kabul ederek, Silahlı Kuvvetlere karşı ağır iddialar, ithamlar ifade ederek değerlendirme yapmıştı."
Deniz Baykal, mevcut aşamadaki hukuki incelemenin, ortaya atılan iddianın geçerli olmadığını ortaya koyduğunu belirterek, "Onun geçerli bir belge olduğunu, ortaya atılan görüşlerin belli askeri çevrelerin görüşleri olduğunu Başbakan iddia ediyorsa, bu iddiasını hukuken geçerli bir tespitle kamuoyunun önüne taşımak durumundadır. Taşımadan o kabulle, varsayımla kampanyaya devam etmek bir başbakana yakışmaz. Belge yoksa komplo vardır. Eğer Silahlı Kuvvetlerin darbe yapmaya yöneldiğine dair ortada dile getirilen iddialar sağlam hukuki belgeye dayanmıyorsa ortada komplo vardır, yıpratma kampanyası vardır" dedi.
CHP Genel Başkanı Baykal, bu kampanyanın nerelerden kaynaklandığının, nerelerden destek aldığının, kimler tarafından ortaya atıldığının aydınlatılması gereken temel konu olduğunu söyledi.
Darbe hazırlığı iddiasına konu olan belgeyi ''kağıt'' olarak niteleyen Baykal, ''Bu kağıdı kim bulmuştur, kimin eline geçmiştir ve onun elinden medyaya kim tarafından servis edilmiştir? Bunun sorumluluğu kimin üstündedir bellidir. Bu konuda sorumlu olanlara karşı seyirci kalmayı düşünmek mümkün değildir. Bir an önce bu hukuk dışı uygulamaları gerçekleştirdiği bilinen merkezlerin, sorumluların derhal hakkında gerekli önlemlerin alınması lazımdır'' diye konuştu.
Deniz Baykal, ortada bir ''komplo'' olduğunu, bunun aydınlatılması gerektiğini ifade ederek şöyle devam etti:
'Yani şimdi yavaş yavaş Başbakan üslubunu toplamaya başlıyor. Girdin, sen açtın bu kampanyayı. Sen bunun bir parçası oldun ama hala 'burada bitmedi'... Bitmediyse gerisini getir. Eğer gerisini getiremeyeceksen çık özür dile milletten söylediğin sözlerden dolayı. Bu defa komployu aydınlat. Ortada bir komplo var. O komploda sorumluluk üstleneceğine komployu aydınlat. Ya da komplo değil ortada ciddi hukuki bir belge varsa bunu göster.''
Askeri savcılığın açıklamasının kendilerini tatmin etmediğini belirten Baykal, "Türkiye, Silahlı Kuvvetleriyle, Hükümetiyle, iktidarıyla, muhalefetiyle, yargı organlarıyla el ele vermek, birlik ve bütünlük içinde çalışmak durumundadır" dedi.
Türkiye'deki hukukun, anayasal düzenin net bir şekilde askeri darbelere fırsat vermeyecek, askeri darbeleri himaye etmeyecek ve buna sahip çıkmayacak anlayışta ortaya çıkmasının gerekli olduğuna inandıklarını vurgulayan Baykal, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in açıklamalarına da değindi.
"12 Eylül askeri darbesinin meşru, kaçınılmaz, ülke yararına olduğu tespiti, bundan sonrası için de belki başka bazı askeri müdahalelerin, darbelerin de meşru olabileceği, ülke yararına olabileceği, kaçınılmaz olabileceği gibi bir anlayışın kapısını açar" diyen Başkal şunları söyledi:
"Bir olayla ilgili hukukun işlemesini askıya alma ve bunu anayasal düzenlemeyle yapma, yargıyı etkisiz kılma düzenlemesi çok yadırgatıcıdır, hukuk dışıdır, anayasa dışıdır. Bizim hukuk sistemimizde böyle bir düzenlemenin varlığını sürdürmesi kabul edilebilir değildir. Herkes 12 Eylül'le ilgili tartışmasını yapabilir. '12 Eylül'den sonra iyi oldu, iyi olmadı' tartışmasını yapabilir. Bunları anlayışla karşılamak mümkündür ama 'İyi oldu o zaman askeri darbe mümkündür' demek bizi çok tehlikeli noktaya çeker. Bu konuda herkesin dikkatli olmasına ihtiyaç vardır."
Mayınlı araziler konusunda da değerlendirmede bulunan Baykal, konuya ilişkin yasayı Anayasa Mahkemesine taşıdıklarını, bu konunun ''Milli bir mesele'' haline geldiğini, milli mutabakatın sağlandığını ifade etti.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 16:39

İLGİLİ HABERLER

Onceki Sayfa
Sonraki Sayfa