BAYKAL'DAN ''ALİ KIRAN BAŞ KESEN'' BENZETMESİ
GAZİPAŞA - Baykal, Antalya'nın Gazipaşa ilçesinde çeşitli ziyaretlerde bulundu. Milletvekili aday adayları ile birlikte ilçeye gelen Baykal, partisinin ilçe binasında yaptığı konuşmada, CHP'ye her kesimden yoğun ilgi gösterildiğini söyledi.
Bir gazetecinin, ''Ergenekon'' soruşturmasını yürüten savcılardan Zekeriya Öz'ün görev değişikliğiyle ilgili sorusu üzerine Baykal, ''bu konularda söyleyecek bir şeyi olmadığı'' karşılığını verdi.
Baykal, milletvekili aday listesine yönelik bir soruyu, ''Hiç birimiz diğer partilerdeki gibi aday olmak için kulis peşinde değiliz. Asıl önemli olan CHP'nin başarılı olmasıdır. Hepimiz bunun için çalışıyoruz. Şu anda bu çalışmayı yapan, benim bildiğim sadece CHP Antalya İl Örgütü var. Hepimiz Antalyalı seçmenimize kendimizi anlatmaya ve (Aman partimize sahip çıkın) demeye geldik. listede olsak da olmasak da CHP'ye sahip çıkmaya geldik. Buraya (Aman listede bize yer verin) demeye gelmedik. (Aman ha ben nerede olursam olayım, partiye sahip çıkın) demeye geldik. Temel arayışımız budur'' diye yanıtladı.
CHP'nin, Türkiye'ye sahip çıkmak için var olduğunu dile getiren Baykal, Türkiye için tarihi bir kırılma noktasına doğru girildiğini öne sürerek, şöyle devam etti:
''Türkiye'de çok köklü değişiklik oluyor, oldu ve olacak. Böyle bir noktada Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin pusulasıdır. Türkiye gemisinin doğru rotasıdır. Türkiye'yi mutlaka yönlendirmesi gereken ana güçtür CHP. O nedenle CHP'ye sahip çıkalım. Memlekette yaşananları, ekonomide yaşananları görüyorsunuz. Yolsuzlukların durumu ortada. yapanın yanında kar kalıyor. Ne oldu deniz feneri. Ne oldu yargı, dava süreci ne oldu? Kayseri'de iddialar ortaya attı Genel Başkanımız. Ne oldu, savcı kıpırdadı mı? Biri soruyor mu? Adam rüşvetleri toplamış, yazmış deftere. O defteri dosyaya koymuyorlar. Cumhurbaşkanı sahip çıkıyor, Başbakan sahip çıkıyor. (Biz kefiliz bu adama) diyor. Ne demek biz kefiliz? Bırakın savcı işini yapsın. Yani hukuk işleyecek mi işlemeyecek mi, Türkiye bu halde. En masum insanlar, olmadık laflarla gözaltına alınıyor, yıllarca içeride kalıyor. Niye tutulduğunu bile bildiği yok. Türkiye'de adalet, hukuk, bitmiştir. Türkiye'de hukukun içine güve girmiştir. İyi gidiş değil bu arkadaşlar. Türkiye'yi toparlamak lazım. Her işin temeli adalettir, haktır, hukuktur.''
Baykal, ülkenin çok ciddi sıkıntıları olduğunu, Türkiye'ye sahip çıkmak gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
''Birileri Türkiye'yi avucuna geçirmiş. Bütün televizyonları ve gazeteleri kontrolüne almış. Televizyonlar, gazeteler, birilerinin işine gelmiyorsa bir şey söyleyemez halde. Susturulmuş Türkiye, susturucu takmış. Herkes şikayetçi, herkesin derdi var ama kimse şikayetini derdini söyleyebilir halde değil. Ne ile söyleyeceksin derdini. Senin adına medya, basın kuruluşları, televizyonlar, radyolar bir şeyler söyleyecek. Sen diyeceksin (Bak onun da o derdi var) Söylemek mümkün değil. Susturulmuş. Medya susturulmuş, iş dünyası korkutulmuş, yıldırılmış. Türkiye'de en büyük iş kuruluşunun başındaki kişi diyor ki (Ağzımızı açmaya cesaret edemiyoruz. Ağzımızı açarsak bize denetim elemanını gönderme tehdidi yapıyorlar) İş dünyası konuşamıyor, medya konuşamıyor, yargının içine güve girmiş, telefonlar dinleniyor. Sokaktaki vatandaş eşiyle, ailesiyle, akrabasıyla konuşurken dahi (Eyvah dinleniyor muyum korkusu içinde, kaygısı içinde) Böyle bir Türkiye olur mu? Kim bu Türkiye'nin başındaki Ali kıran baş kesen. Buna göz yummak mümkün değil arkadaşlar. Şimdi bunun fırsatı geçiyor elimize. Mağdur ve mazlum halkımız bu seçimde hakkına hukukuna sahip çıkacaktır, çıkmak zorundadır. Teslim olarak (Bir yapıyorsan beş yap diyerek) bir yere varılmaz. Bu gidişe bir dur demek lazım. Biz bunu size söylemeye geldik.''