Gündem
  • 25.7.2006 00:18

BAYKAL'DAN ERDOĞAN'A : HADDİNİ BİL, ALLAH'IN İŞİNE KARIŞMA

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın vatandaşlar arasında, ‘dini bütün- dini az’ ayrımı yaptığını ileri sürerek, “Sen kendi işine bak. Allah'ın işine karışma. Sen kim oluyorsun, haddini bil'' dedi.
      Bugün Sivas'ın Divriği İlçesi'nden helikopterle Gümüşhane'ye geçen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, İl Jandarma Komutanlığı içindeki helikopter pistine indikten sonra, otobüsle Zafer Meydanı'na gelerek partisince düzenlenen mitinge katıldı. Baykal, miting alanına girerken, otobüsün kapısına asılan 4 çocuk, görevliler tarafından indirildi. Alanda toplanan yaklaşık 2 bin kişiye seslenen Baykal, hükümetin kendi yandaşlarına ülkenin kaymağını yedirmeye çalıştığını öne sürerek, şunları söyledi:
      “Gençler iş bulamıyor. Sınavda parlak sonuç alanlar tayin oluyor mu? Bunun adı adalet mi, hak mı? ‘Benim adamım bilmese de gelsin’ mantığı bu. ‘Özelleştirmeyi ona vereyim’ Balıkesir'de 1 milyon dolara kağıt fabrikası satıldı. Arkadaşıymış. Mahkeme ‘günahtır’ dedi iptal etti. Ama ‘Bir kere verdik’ dediler, üstüne yattılar. İstanbul'un rantını Ortadoğulu şeyhleri bulmuşlar, kaymağı onlara yediriyorlar. Bizim müteahhitimiz yok mu? Yazık günah değil mi? Zaten çark tersine işliyor. Siz milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırma sözünü, TV'de 70 milyon kişinin önünde vermediniz mi? ‘Kurcalama’ diyorlar. Başbakan dahil, bakanların milletvekillerinin hepsinin yolsuzluk dosyası var. Bizim ilk yapacağımız iş milletvekili dokunulmazlığını kaldırmak olacak. Cumhuriyet'te imtiyazlı sınıf olur mu? Suç işlemişsen cezanı çekeceksin. Bunların hesabını göreceğiz. Millet olarak bilinçlendik. Bunları hep beraber aşacağız. Yeter ki bu millet arkamızda olsun, ‘Artık yürüyün be’ desin.''
     
     “EVE DÖNÜŞ YASASI ÖRGÜTE YARADI''

      Baykal, hükümetin terörle mücadelede etkin çalışma yapamadığını da söyleyerek, “Meclis'e Eve Dönüş Kanunu getirdiler. Neymiş, dağdaki terörist dönecekmiş. Olur mu böyle şey? Kıyameti kopardık. ‘Teröre güç katarsınız’ dedik. Dinlemediler, çıkardılar. Dağdan 1 kişi bile inmedi. Cezaevindekiler tahliye olup dağa çıktı üstüne üstlük. Böyle politika olur mu?'' dedi. Baykal bu konuyla ilgili şunları söyledi:
      “Birileri arkadan bunlara sufle ediyor, bunlar dağdakilere af çıkarıyorlar. Sonuçta azan terör oluyor. Terörle Mücadele Yasası getirdiler. İçinde bir 6'ncı madde var. Nedir bu madde? Terör örgütü liderleri etkin pişmanlık yasasından faydalanabiliyor. Yani avukatı dilekçe verecek, cezasında yüklü bir indirim olacak, sonra AİHM'ye giderek tahliye edilecek. ‘Bunu yapamazsınız. Bu, İmralı'daki kişiye tahliye kapısını açmaktır’ dedik. ‘Bunun vebalinin torunlarınız bile ödeyemez’ dedik. Korktular, maddeyi yasadan çıkardılar. Bu hükümet hangi akılla, bu maddeyi düzenledi acaba? Hangi başbakan, vicdanını susturarak bunu yapabilir? Yoksa dışarıdan gelecek mali destekler için birilerine kulak vermeniz mi gerekiyor? 2 günde 15 şehit verdik. ‘Bakanlar Kurulu'na dikkat edin’ dedi Başbakan. Sınır ötesi harekat yapılabileceğini söyledi. Hepimiz bekledik. Birkaç gün sonra süngü düştü, ortada hiçbir şey yok.''
     
     ZAPSU'YA DA YÜKLENDİ

      CHP Lideri Baykal, Cüneyd Zapsu'ya da yüklenerek, şunları söyledi:
      “Başbakan'ın meşhur danışmanı var. Hani şu fındık işinin kahramanı. Amerika'ya gitti, ‘Bu adamı delikten süpürmeyin, kullanın’ dedi. Bu adam Başbakan'ın 1 numaralı yardımcısı. Hesap soruldu mu? Görevinden uzaklaştırıldı mı? Başbakan'ın bilgisi dışında böyle bir şey söylemesi mümkün mü? Ama yapan da memnun, yaptıran da. Başbakan'ın danışmanı, 1 günde 4 büyükelçi ile görüştü. ‘Sakın bunları önemsemeyin. Bunları halkı avutmak için söylüyoruz’ dedi. ‘Sakın bunları ciddiye alıp, bize karşı politika ortaya koymayın’ dedi. Terörle mücadelede böylesine çifte standart uygulanan bir ülkede etkin politika beklenemez. İmralı'daki kişi, konfederasyon planları yapıyor, bayrağını çiziyor. Bunların yapıldığı dönemde Başbakan, ‘alt kimlik- üst kimlik’ tartışmaları yapıyor. Hepimiz Türk milletinin birer parçasıyız.''
     
     “ALLAH'IN İŞİNE KARIŞMA''

      Baykal, hükümetin tehlikeli başka tartışmaları da kararlı biçimde tahrik ettiğini öne sürerek, “Başbakan, ‘dindar olanlar, daha az dindar olanlar’ demeye başladı. İnsanların dini duygularını siyaseten ayrıştırma işine girdi'' dedikten sonra şöyle devam etti:
      “Bu ayrıştırma bilinçli olarak tahrik ediliyor. AKP'li belediyeler kitapçıklar dağıtıyor. ‘9 yaşında kız almak mübahtır’, ‘Başı açık dolaşmak günahtır’ deniyor. Türkiye böylece çok tehlikeli bir duruma sokuluyor. Hepimiz kardeşlik içinde yaşıyoruz. Belediyeler fetva vermeye başlarsa bunun sonu çok tehlikeli olur. Ortadoğu'daki ülkelerin durumu ortada. Kimi mezhep, kimi din kavgası içinde. Türk milleti, bin yıldır İslamiyet'i en iyi şekilde temsil ediyor. Bizim inancımız da var, Cumhuriyetimiz de var. Türkiye'de barış var kardeşlik var. Dünya bize gıptayla bakıyor. Sen kim oluyorsun da insanların dinini ölçüyorsun. Hakkın mı? Haddin mi? Allah'la kul arasına niye giriyorsun? Sana ne, sen çekil aradan. Sen kendi hesabını ver. Allah'ın adına kul, onun bunun hakkında sevap ve günah yazıyor. Sen kim oluyorsun? Sana ne. Sen kendi hesabını kendin ver, mahkemede ver, ama Allah'ın işine karışma. Allah'la kul arasına kimsenin girmesine izin vermeyeceğiz. Birileri temele su sızdırmaya çalışıyor. Ama biz halkı ezdirmeyeceğiz, devleti böldürtmeyeceğiz.'' Baykal, daha sonra helikopterle Gümüşhane'den Erzincan'a geçti.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 04:14

İLGİLİ HABERLER