Baykar’dan nükleer atak!.. Mini modüler reaktörler geliyor
Küçük modüler reaktör için çalışmalar başladı! Baykar’dan nükleer atak
Türkiye, 2050’de elektrik üretiminin yüzde 10-15’ini nükleer enerjiden karşılamayı hedeflerken, konvansiyonel santrallerin yanı sıra daha güvenli ve düşük maliyetli küçük modüler reaktör (SMR) projelerine hız veriyor. BAYKAR da 40 megavatlık yerli reaktör çalışmasıyla sürece katıldı.

Türkiye, geleneksel nükleer santrallere göre daha güvenli ve daha düşük maliyetli enerji üretilen küçük modüler reaktörler (SMR) alanında çalışmalarına devam ediyor. Akkuyu, Sinop ve Trakya’daki toplam 12 konvansiyonel reaktör ve bunlara ilave 5 bin megavatlık belirli bölgelerin veya sanayi tesislerinin elektrik ihtiyacını doğrudan karşılayabilecek şekilde tasarlanan küçük modüler reaktörlerle (SMR) 2050’de elektrik üretiminin yüzde 10-15’inin nükleerden karşılanması hedefleniyor. Hükümet tarafından yapılan anlaşmalarla SMR teknolojisi için yeni adımlar atılırken savunma sanayinde faaliyet gösteren BAYKAR tarafından da 40 megavatlık bir reaktör ünitesi için çalışmalara başlandı.

KANUN TEKLİFİ HAZIRLANIYOR
Öte yandan, SMR’lerin desteklenmesi için hazırlanan kanun teklifinde, SMR yatırımlarının sadece hükümetler arası anlaşmayla değil, özel sektör eliyle hayata geçirilebilmesine ilişkin düzenleme de bulunuyor. Teklife göre rüzgâr ve güneş enerjisinde uygulanan Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) modeline benzer bir teşvik sistemi gündeme gelecek. Yerli ve yabancı yatırımcıların, özel sektör ortaklıklarıyla projelere dâhil edilmesi hedefleniyor. Öte yandan uluslararası finans kuruluşlarının yeşil enerji fonları değerlendirilebilecek, yerli bankalar ve yatırımcılar için uzun vadeli finansman araçları geliştirilebilecek.

Kore, Hidrojen Projesi için NuScale SMR'yi Kullanmayı Düşünüyor
ÜÇ AŞAMALI PLAN UYGULANACAK
Üç aşamadan oluşan plana göre kısa vadede kanun teklifi yasalaştıktan sonra yatırım modeli netleştirilecek. Ardından ilk özel-sektör kamu iş birliği modeliyle SMR projelerinin fizibilite çalışmaları başlatılacak. Yine bu aşamada teknoloji transferi ve uluslararası ortaklıkları imzalanarak yerli sanayi için ilk tedarik zincirini oluşturulacak. Orta vadede ise ilk SMR ünitelerinin devreye alınması, özellikle sanayi bölgeleri, maden işletmeleri, yoğun enerji tüketen fabrikalar gibi noktalarda SMR’lerin rolünün artırılması, yerli sanayi katkısının yüzde 50 seviyelerine çıkarılması ve bölge ülkelerine SMR teknolojisi ihracı başlaması öngörülüyor.
SMR’NİN AVANTAJLARI:
Fabrikada üretilip sahaya 40 megavatlık modüller hâlinde taşınabilerek hızlı kurulum sağlanması.
Büyük nükleer santrallere göre daha düşük ilk yatırım maliyeti gerektirmesi.
Doğal sirkülasyonla çalışan pasif güvenlik sistemleri sayesinde insan müdahalesine ihtiyaç duymadan kendini güvene alabilmesi.
İhtiyaca göre birden fazla 40-50 MW’lık modüllerin birlikte kurulabilmesi.
Şehir şebekeleri, endüstriyel ve askerî tesisler ile uzak bölgelere enerji sağlamak için ideal olması.
SMR ÖZEL SEKTÖR YATIRIMI İÇİN CAZİP: TÜRKİYE FIRSAT ÜSSÜ OLUYOR
Millî İstihbarat Akademisi (MİA), yayımladığı “Nükleer Enerjide Stratejik Fırsat: Küçük Modüler Reaktörler ve Türkiye” başlıklı raporda, küçük modüler reaktör (SMR) teknolojisinin maliyet yapısına ve Türkiye’nin bu alandaki üretim potansiyeline ilişkin kapsamlı değerlendirmelere yer verdi. SMR teknolojisinin sermaye harcamasını zamana yayma ve projeleri kademeli biçimde büyütme açısından önemli bir esneklik sağladığı belirtilen raporda, ilk yatırım maliyetinin düşüklüğü ve daha kısa geri dönüş süresinin SMR’leri özel sektör yatırımları açısından cazip kıldığı da vurgulandı. MİA’nın analizine göre SMR’ler, büyük ölçekli reaktörlere kıyasla işletme, bakım ve yakıt maliyetlerinde nemli fırsatlar barındırıyor. Daha seyrek yakıt ikmali gereksinimi sayesinde iş gücü ihtiyacının azalabileceğine dikkat çekilen raporda, bunun işletme maliyetlerinde doğrudan tasarruf sağladığı belirtildi. Modüler üretim süreçleri ve artan işletme deneyiminin zaman içinde maliyetleri daha da düşürebileceği vurgulandı. İşletme noktasındaki en önemli maliyetlerin ise özellikle erişimi zor olan bölgelerdeki inşaatlarda yüksek işçilik maliyetleri, artan lojistik ve taşıma giderleri, ilave altyapı ihtiyaçları ve zorlu iklim koşullarına dayanabilecek özel ekipman gereksinimi olarak aktarıldı. Raporda, söz konusu zorlukların diğer enerji üretim teknolojileri için de geçerli olduğu belirtilerek SMR’lerin uzak bölgelerde yüksek kaliteli buhar sağlayabilme kapasitesi sayesinde kojenerasyon uygulamalarına elverişli olduğu ve bunun yerel ekonomilere çok yönlü katkı sunabileceği vurgulandı. SMR’lerin enerji arz güvenliği ile ekonomik kalkınmayı birlikte destekleyen bütüncül çözümler sunma potansiyeline sahip olduğu da değerlendirildi.
Raporda Türkiye’nin, SMR imalat ve montajında bölgesel bir merkez olma potansiyeline sahip olduğu vurgulandı. Hem ticari hem de yerli nükleer endüstrinin gelişimi açısından stratejik fırsatlar sunan bu hedefin, ekonomik kazanımın yanı sıra uzun vadeli teknoloji kazanımı ve dışa bağımlılığın azaltılması anlamına geldiği belirtildi. Rapor, imalat lisanslarının devri, tedarik zinciri paylaşımı ve yerli katkı oranlarının pazarlık sürecinde öncelikli gündem maddeleri arasında yer alması gerektiğine işaret ediyor. Ayrıca güçlü bir yasal ve düzenleyici çerçevenin oluşturulması, yatırımcıyı teşvik edecek finansal ve yapısal mekanizmaların hayata geçirilmesi ve paydaşlar arasında rollerin net bir şekilde tanımlanması gerektiği kaydedildi.
DÜNYADA 127 MODÜLER REAKTÖR TASARIMI MEVCUT
SMR teknolojisi dünya genelinde yayılıyor. 2025 yılı itibarıyla 127 modüler reaktör tasarımı bulunuyor. Bunlardan 7 adedi çalışır durumda veya inşa hâlinde, 51’inin ise ön lisans veya lisanslama sürecinde olduğu belirtiliyor. ABD’de 2030’a kadar 10’dan fazla SMR devreye alınması planlanırken; Fransa, Kanada, Güney Kore ise öncü yatırımlar yapıyor. Türkiye’nin de bu ülkeler arasına katılması uluslararası rekabet gücünü artıracak stratejik bir hamle olarak görülüyor.
İngiltere, SMR nükleer filo kuruyor
Birleşik Krallık, enerji güvenliğini artırmak ve temiz enerji hedeflerine ulaşmak için Rolls-Royce SMR’yi ilk küçük modüler reaktör (SMR) filosunu kurmak üzere seçti. Projenin 1,5 GW elektrik üretmesi ve milyonlarca haneye güç sağlaması bekleniyor.

Birleşik Krallık hükümeti, enerji güvenliği ve temiz enerji hedeflerine ulaşmak için önemli bir adım atarak Rolls-Royce SMR’yi ilk küçük modüler reaktör (SMR) filosunu kurmakla görevlendirdi. Bu seçim, iki yıl süren bir tedarik sürecinin ardından devlete ait Great British Energy – Nuclear şirketi tarafından yapıldı.
1,5 gigawatt (GW) elektrik üretmesi planlanan SMR filosu, yaklaşık 3 milyon hanenin enerji ihtiyacını karşılayacak kapasiteye sahip olacak. Proje, aynı zamanda İngiltere'nin bağımsız nükleer düzenleyicileri tarafından yürütülen değerlendirme sürecinin son aşamasına ulaşmış durumda.
TEMİZ VE GÜVENLİ
Yeni SMR projesi, İngiltere’nin büyük nükleer yatırımlarından biri olan ve 14,2 milyar sterlinle desteklenen Suffolk’taki Sizewell C santralinin yanı sıra, 2030’larda devreye alınacak Hinkley Point C ile birlikte ülkenin nükleer kapasitesini ciddi şekilde artırmayı hedefliyor.
Hükümet yetkilileri, bu adımın temiz enerji dönüşümünü desteklemenin yanı sıra, enerji güvenliğini artıracağı ve tüketici üzerindeki maliyet baskısını hafifleteceğini vurguluyor.

YERİNDE DEĞİL, FABRİKADA
Geleneksel nükleer santrallerden farklı olarak, SMR’ler tamamen yerinde inşa edilmek yerine fabrikalarda üretilen modüllerden oluşacak. Bu modüller nihai sahaya taşınarak monte edilecek. Bu yöntem, inşaat süresini kısaltmayı, maliyetleri düşürmeyi ve büyük projelerde sıklıkla karşılaşılan gecikmeleri önlemeyi amaçlıyor.
Bu yaklaşım, İngiltere’nin nükleer stratejisinde önemli bir paradigma değişimi olarak değerlendiriliyor. Devlet, bu proje için bu harcama dönemi boyunca 2,5 milyar sterlinden fazla kaynak tahsis etti.
YENİ İŞ ALANLARI
SMR programının, ülke genelinde yaklaşık 3.000 yeni vasıflı iş olanağı yaratması bekleniyor. Ayrıca bu gelişme, hükümetin modern Endüstriyel Strateji hedefleriyle de örtüşüyor. SMR'lerin şebekeye bağlanmasıyla birlikte, Birleşik Krallık’ın son 50 yılda şebekeye eklediğinden daha fazla nükleer enerji devreye alınmış olacak.
Bu gelişmeler, aynı zamanda teknoloji sektörüne de enerji arzı sağlayacak. Özellikle enerji yoğun veri merkezleri için bu yeni nükleer kaynak stratejik önem taşıyor.
GÖZLER 2030'LARDA
Rolls-Royce, seçilen reaktör teknolojisinin (basınçlı su reaktörü) güvenilir ve iyi anlaşılan bir sistem olduğunu belirtiyor. Şirket, ilk elektrik üretimini 2032 yılında başlatmayı hedefliyor.
Great British Energy – Nuclear, yıl sonuna kadar Rolls-Royce ile sözleşmeleri tamamlayarak bir geliştirme şirketi kurmayı ve ilk sahayı tahsis etmeyi planlıyor. Projelerin 2030'ların ortasında şebekeye bağlanması bekleniyor.
Bu kapsamlı plan, İngiltere’nin çevresel liderliğini, ekonomik kalkınmasını ve enerji güvenliğini aynı anda desteklemeyi hedefleyen kapsamlı bir dönüşümün parçası olarak değerlendiriliyor.
Güncellenme Tarihi : 7.12.2025 12:46