BBP GENEL BAŞKANI YAZICIOĞLU: "ERDOĞAN'IN KIBRIS KONUSUNDAKİ ÇELİŞKİLİ İFADELERİ, TÜRK TARAFINI VE TÜRK TEZİNİ ZAYIFLATMAKTADIR"
KAYNAK : Haber Vitrini
BİLGİN ŞAŞMAZ
ANKARA- Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa gezileri sırasında çelişkili ifadelerle Kıbrıs konusunda Türk tarafını ve Türk tezini zayıflattığını söyledi. Yazıcıoğlu, "Erdoğan'ın açıklamalarının ne kadarının Hükümet'i bağladığı, ne kadarının bağlamadığı bilinmemektedir" dedi.
Yazıcıoğlu; Parti'sinin, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla, 11 Kasım'da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimine eş zamanlı olarak sunduğu planla ilgili görüşlerini düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Yazıcıoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne ait toprakların yüzde 10'unun Rum tarafına verilmesini öngören planı 'felaket' olarak nitelediği konuşmasında, "Türklerin elinde yüzde 25 toprak kalacaktır. Su kaynaklarının yer aldığı Güzelyurt ve Ada'nın en kıymetli limanını sınırlarında bulunduran Maraş'ın ve 80 Türk köyünün boşaltılması istenmektedir" diye konuştu. Söz konusu anlaşmanın hayata geçmesi durumunda, 70-80 bin Türk'ün evsiz-barksız bırakılacağını, bunların 35 bininin Türkiye'ye gönderileceğini vurgulayan Yazıcıoğlu, 20 yıl içinde 85 bin Rum'un Kuzeye göç edeceğini öne sürdü. Kıbrıs sorununun çözümü için hazırlanan haritanın mutlaka düz bir hat halinde sınırları ayırması gerektiğini bildiren BBP Genel Başkanı, "Kofi Annan'ın planında Kıbrıs Türkü'ne egemenlik tanınmamaktadır. Plandaki, 'iki uluslu katılımcı devlet' ifadesi de ayrı bir tuzaktır" şeklinde konuştu.
Kıbrıs meselesinin, AB'den ayrı olarak müzakere edilmesi gerektiğini dile getiren Yazıcıoğlu şöyle konuştu: "Kıbrıs meselesi AB'den ayrı olarak, 2003 baharında yapılacak görüşmelerde ele alınmalıdır. Planın kabul edilmemesi halinde Güney'in tek başına ve adanın tamamını temsil etmek kaydıyla AB'ye alınacağı ifadesi de tamamen blöftür. Türkiye, AB'ye Kıbrıs'la eş zamanlı olarak üye olunmasında ısrarcı olmaladır. Aslında 1960 anlaşmasının hem lafzı hem de ruhu eşzamanlı olarak AB'ye girişi zorunlu kılmaktadır. Zira Kıbrıs Cumhuriyeti, garatör devletler olan Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin yer almadığı hiçbir uluslararası örgüte üye olamaz".
Erdoğan'ın Avrupa gezileri sırasında Kıbrıs konusunda çelişkili ifadeler kullanarak, Türk tarafının tezini zayıflattığını kaydeden Yazıcıoğlu, "Erdoğan'ın açıklamalarının ne kadarının Hükümet'i bağladığı, ne kadarının bağlamadığı bilinmemektedir" dedi. Bir gazetecinin 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in açıklamaları hakkındaki düşüncelerini sorması üzerine Yazıcıoğlu, "Evren'in açıklamaları büyük talihsizliktir. Anlaşılıyor ki Evren artık dönemini tamamlamıştır. Yerinde otursun, resim yapmaya devam etsin" şeklinde konuştu. "Dış politika meseleleri ve devlet adamlığı meddahlık değildir, kahvanelerde avcı hikayesi anlatmaya benzemez" diye konuşan Yazıcıoğlu, "Kahvanelerde, avcı hikayesi anlatır gibi Kıbrıs Savaşı'nın anlatılması devlet ciddiyeti ve devlet adamlılığıyla bağdaşmamaktadır" dedi. Yazıcıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazı televizyon yapımcıları da ağızları kulakarak zevkle tam kendi tezlerine uygun bir görüş bulmanın hazzıyla Evren'in açıklamarını yansıttılar. Bu duruma en çok Rum ve Yunanistan tarafı sevinmiştir. Önümüzdeki dönemlerde uluslararası her görüşmede Evren'in açıklamarı önümüze konacaktır. Bu, 30 yıldır direnen Türk tarafının ve Denktaş'ın bütün kozlarını elinden alan talihsiz bir açıklamadır".
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:46