Gündem
  • 1.11.2006 06:51

BİR DOKTORUN YIKILDIĞI AN: OLMUYOR BABA!..

Yüksek tansiyon nedeniyle İstanbul’da beyin kanaması geçiren oğlunu kurtarmak için, cep telefonuyla büyük oğluna nasıl müdahalede bulunacağını anlattı. Ama baba-oğulun çabaları Başar’ı kurtarmaya yetmedi.

ADANA Numune Hastanesi çocuk cerrahlarından 55 yaşındaki Dr. Yaşar Ergören, geçen şeker bayramını eşi Hülya Ergören’le birlikte İstanbul’da çalışan ve Ataköy’de kendilerine ait evde oturan 24 yaşındaki oğulları Başar Ergören’in yanında geçirdi. 29 Ekim akşamı da eşiyle birlikte uçakla Adana’ya döndü. Ergören çifti, bu güzel tatil nedeniyle çok mutluydu. Ta ki aynı gece büyük oğlundan gelen cep telefonuna kadar. Dr. Ergören, oğlunu kaybettiği geceyi şöyle anlattı:

"Eşim Hülya’yla 29 Ekim akşamı uçakla Adana’ya döndük. Aynı akşam internet aracılığıyla evden oğlum Başar’la görüntülü sohbet ettik. Gece yarısı büyük oğlum Hasan, cep telefonu ile beni arayıp kardeşinin kaskatı olduğunu ve hırıltı çıkardığını söyleyince kalp krizi geçiriyor sandım. Dilinin nefes borusunu kapatabileceğini düşünüp solunum yolunu açmasını, kalp masajı ve suni solunum yapmasını telefonda söyledim. Büyük oğlum "Olmuyor baba" dedikçe yıkıldım. Büyük oğlum Hasan sonunda çaresiz kalıp sokağa çıkarak ’imdat’ diye bağırdı, ancak bir trafik polisinden başka kimseyi bulamadı. Ambulans geldiğinde ise oğlum ölmüştü. Ben mesleki yaşamım boyunca yüzlerce çocuğun hayatını kurtardım, ama kendi çocuğumu kurtaramadım."

Dr. Yaşar Ergören, yüksek tansiyon nedeniyle beyin kanaması geçirerek Cumhuriyet Bayramı günü kaybettiği oğlu Başar’ı, göğsüne Türk bayrağı koyarak toprağa verdi.

/Tuncay DAĞLI, DHA, Hürriyet

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 01:58

İLGİLİ HABERLER