Medya
  • 5.9.2004 11:20

BİR GAZETECİNİN MEDYAYA İSYANI

iKİTELLİ’YE taşlamalar sloganını kullanarak dikkat çeken 42 yıllık gazeteci Engin Köklüçınar’ın ‘Parayı Veren Kitabı Okur’ adlı eseri bir gazetecinin isyanını dile getiriyor. Engin Köklüçınar da 42 yılını verdiği gazetecilik mesleğinde; yaşadıklarını, hissettiklerini kitaplara dökmüş. Kimine göre yerden göğe haklıdır, kimine göre ise hasetliğinden saldırıyordur. NEDEN BU İSİM! KİTABIN adını neden ‘Parayı veren kitabı okur’ koyduğunu da anlatan Köklüçınar, ‘Dostlarıma, ücretsiz dağıttığım ‘Parasız Kitap’tan umduğumun çok ötesinde ilgi gördüm. Ancak medya kitaba hiç ilgi göstermedi. ‘‘Parasız Kitap’, anı ve görüşlerimin ilk kitabıydı. Dostlara ve medyaya parasız dağıttık. Dostlardan ses geldi. Ancak büyük(!) medyadan tık yok... Anlaşılıyor ki, ‘Parasız’ ile ‘Değersiz’i karıştırdılar... Bu kez paralı yaptık ve adına da ‘Parayı Veren Kitabı Okur’ dedik. Karar sizin...’ diyor. CAN ALICI TESPİT HELE ‘Parayı Veren Kitabı Okur’un ara başlıkları bir harika. Hepsi sanki bir atasözü gibi... Bazılarına göz gezdirelim... Bizim meslekte, kafası çalışanlar zengin ve ünlü, kalemi çalışanlar ise yoksul ve ünsüz kalmaya mahkumdurlar... ‘Sanat ekmek peşinde koşarsa alçalır’ demiş Yunanlı filozof. Bana sorarsanız bu medya alçalmıyor. Çukurlaşıyor... Bunlara ‘yazı’ deyince, akıllarına paranın yüzündeki ‘yazı’ geliyor... Bizim gençliğimizde gazeteciye kız verilmezdi parasız olduğu için. Bu gidişle ona sır verilmeyecek ahlaksız olduğu için. Medya, bu eğitimsiz halkla, kedi fare ile oynar gibi oynuyor... Bab-ı Áli gemisinde beceriksiz kaptanlar var... Bu İkitelli korsanları için Abdülhak Hamit’in de dediği gibi; PARA-MABUT, BANKA-MABET olmuş... ÇAYDAN ŞARABA... BAZI meslekler için amatörce ruh gerek. Hekimlik gibi, sporculuk gibi. Bir işi yaparken ruhunu içine kattın mı, parayı öne değil, sona aldın mı, o zaman yaptığın iş, iş olur. BAB-I ÁLİ’DEKİ ÇAY-SİMİT İKİLİSİ YERİNİ, İKİTELLİ’DE ŞARAP-SOMON İKİLİSİ ALDI. Görmüyor musunuz, adamlar özel uçaklarla Paris’ten şarap getirtiyorlar? Yusuf Ziya ‘PARMAKLARIM ARASINDAKİ ŞU KALEMİ, ELMAS ZÜMRÜT KAKMALI, SOM ALTIN HÜKÜMDAR ASASINA DEĞİŞMEM’ demişti. Bu günleri görseydi, bu sözlerini pankart yapıp İkitelli’nin doruklarına dikerdi. SANAT REZİL OLDU KÖKLÜÇINAR’DAN medyanın hallerini okuyamaya devam ediyoruz: Çıkarları neyi gerektiriyorsa, para nereden gelecekse, vatandaşı, politikacıları ve özellikle bürokratları ona göre yönlendirirler. Ola ki, herhangi bir babayiğit gerçekleri söylemeye kalkarsa, karşısında duvar değil, Çin Seddi’ni bulur. Vallahi bunlar eşşeği boyayıp, at diye satarlar... Sanatı rezil ettiler. Çocuklarımıza Mehmet Akif’i, Peyami Safa’yı, Yahya Kemal’i, Falih Rıfkı’yı, Necip Fazıl’ı daha onlarcasını unutturuyorlar. Nerede bir fahişe, psikopat bir seks manyağı varsa, başköşeye oturtuyorlar. Bunların bilgilerini tartacak alet yok. Sınavdan geçirecek akademik grup da yok... Yok ama, bunlara fıkra, makale nasıl yazılır öğretecek ustalar, başyazarlar da yok. Star Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:52

İLGİLİ HABERLER