BİR KÖŞK SENARYOSU DAHA...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek: Bu senaryoyla CHP'nin bir ilgisi yok. Biz bu makama seçilecek kişi için olmazsa olmaz şartları, arayışımızı, tepkimizi her koşulda dile getireceğiz. İstifa, cumhurbaşkanının takdiridir. Cumhurbaşkanlığı seçimi zamanında yapılırsa da ifade edeceğiz, erken yapılırsa da. Partizan bir anlayışla ülkemizi yönetecek, ülkeyi kamplara bölecek isimlere karşı vargücümüzle mücadele edeceğiz. ('CHP böyle bir durumda sine-i millet seçeneğini kullanır mı?' sorusu üzerine:) İstifa kararının ne getirip ne götüreceğine, ne olacağına bakarız. Bütün seçenekleri, bütün mücadele biçimlerini değerlendiririz.ONLARIN BİTİŞLERİ OLUR
AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik: CHP demokratik yollarla elde edemediklerini milleti kamplara bölerek elde etme çabası içinde. Politikasızlık içindeler. Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda herkes rahat olsun. AKP bu konuyu zamanı gelince tartışmaya açar. En doğru, en sağlıklı ve en sağduyulu kararı verir. Bu konuda kimsenin gereksiz anlamsız yorumların ve senaryoların içinde olmasına gerek yok. Bu yapılanları AK Parti'nin bir açıklama yapmaya zorlanması olarak değerlendiriyoruz.
Sine-i millete dönmek CHP'nin bitişi olur. Çok kötü durumdalar zaten. Kendi iç sorunlarını halletmeye dönük çabalar bunlar. Kendi iç siyaset sorunlarını ülke sorunu gibi takdim ediyorlar. Biz onların bu oyuna gelmeyeceğiz. Türkiye'de bir cumhurbaşkanlığı boşluğu yok. Cumhurbaşkanımızın istifasını gerektirecek bir durum da yok. Peki bu panik neden? Cumhuriyetin kazanımlarına ve değerlerine el uzatan şerefsizler mi var bu ülkede? Böyle bir şey yok. Bu değerlere el uzatanların elini kırmak bizim görevimiz. Hepimizin görevi. Ama CHP kendisini cumhuriyetin bekçisi olarak görüp, 'ben olmasam Cumhuriyet elden gider' diyorsa bizim de ona söyleyeceğimiz; 'Sen kimsin?' olur. '
Hiçbir şey de bazen mümkün değildir
9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel: Siyasette her şey mümkündür, hiçbir şey de bazen mümkün değildir. İhtimallerdir. Muhalefetin Meclis'ten çekilmesi kadar meşru bir şey olamaz. İsterlerse çekilirler, halka da izah ederler neden çekildiklerini.
Bilderberg'in Koru sürprizi
Yeni Şafak'taki köşesinde 'Ankara'da Köşk senaryoları'nı yazan Fehmi Koru, son günlerde başka bir gelişmeyle de gündeme geldi. Koru'nun bugüne kadar güç merkezlerinin gizemli toplantısı olarak değerlendirdiği Bilderberg'in bu yılki toplantılarına davet edildiği öne sürüldü. Koru, henüz bir davet almadığını belirtese de adının toplantıya katılacak isimler arasında geçmesi dikkat çekici bulundu. Fehmi Koru'nun katılacağının henüz belle olmadığı Bilderberg toplantıları genellikle mayıs ayının son haftasında yapılıyor. 1999 yılında gerçekleştirilen Bilderberg toplantısına Türkiye'den şimdiye kadar şu isimler katıldı: Sedat Ergin, Gazi Erçel, Erkut Yücaoğlu, Suna Kıraç, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Hikmet Çetin, Prof. Dr. Şerif Mardin, Emre Gönensay, Vahit Halefoğlu, Dinç Bilgin, Sinan Tara, Prof. Dr. Üstün Ergüder, Meral Gezgin Eriş, Uğur Bayar, İsmail Cem, gazeteci Cüneyt Ülsever ve Nuri Çolakoğlu. İşadamı Selahattin Beyazıt ise daimi üye sıfatıyla her sene katılıyor.
Ecevit, seçim için sola 'Zeytin Dalı' koalisyonu önerdi
Eski başbakanlardan Bülent Ecevit, AKP'ye karşı Türk solunun seçimlere aynı çatı altında girmesini sağlayacak bir model hazırladı. 'Sol iktidar' sloganı ile hazırlanan proje, İtalya'daki 'zeytin dalı' modelini esas alıyor. İtalya'da tüm sol partileri 'zeytin dalı' koalisyonunda bir araya getiren Romano Prodi'nin, Sylvio Berlusconi'yi devirerek iktidara gelmesi, Ecevit'in sol cepheyle seçime gitme projesini güçlendirdi.
Daha önce yaptığı açıklamalarla DSP'li Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'i cumhurbaşkanı adayı olarak öneren eski Başbakan Ecevit, soldaki dağınık yapıyı bir araya getirmeye çalışan arayışlara yeni bir planla karşılık verdi. DİSK'in önderliğinde solda yeni parti arayışları ve SHP Lideri Murat Karayalçın'ın getirdiği 'Zeytin Dalı' ittifakını değerlendirerek, yeni bir plan hazırlayan Ecevit, Büyükerşen'in birleşik solun başkanlığını yapması önerisinde bulundu.
BAŞBAKAN BÜYÜKERŞEN
AKP'ye karşı solun iktidar olmasının tek yolunun seçim öncesi işbirliği olduğu fikrinden hareketle hazırlanan Ecevit'in planına göre; CHP, DSP ve SHP, Yılmaz Büyükerşen'i başbakan adayı olarak takdim ettikten sonra seçimlere ortak listeyle katılacak. Siyasi Partiler Yasası'nın partilerin ittifak yapmasına imkan vermemesi sebebiyle üç parti ve soldaki yeni arayışçılar adaylarını ortak belirleyecek. Yeni oluşuma bölücü ve ayrılıkçı fikirleri taşıyan parti ve hareketler dahil edilmeyecek. ÖDP içinden birliğe katılmak isteyenlere kapı aralanacak ancak DEHAP ve uzantısı DTP gibi partilere kapılar kapatılacak.
SHP Lideri Karayalçın, 'Memnuniyetle karşılıyorum. Randevu talebinde bulunacağım' diyerek Ecevit'in planına çekincesiz destek verirken, eski partisi DSP'den kısmı itirazlar geliyor. Planın hayata geçmesi bir anlamda Baykal'a endekslenmiş durumda. Ecevit'in projesi kabul görürse, CHP Lideri Baykal, DSP Lideri Sezer, SHP Lideri Karayalçın partilerinin başında kalacak. Solda yeni arayış peşinde koşanlar ise bu arayışlarından vazgeçerek bu birliğe katılacak. DSP'li Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, üç partinin başbakan adayı olarak ilan edilecek. Üç partinin genel başkanları Büyükerşen başkanlığında kurulacak hükümette, başbakan yardımcısı görevini üstlenecek.
LİDERLER, BAŞBAKAN YARDIMCISI
Her parti en güçlü olduğu yerde kendi adayı ile seçime gidecek. En güçlü adayın belirlenmesi konusunda anket yapılacak. Üç partinin ortak aday çıkaracağı yerler yine anketlerle belirlenecek. 'Sol İktidar' tek başına iktidara gelmeyi başardığı takdirde 'Sol cephe'yi oluşturan partiler kurultaylarını toplayarak daha sonra birleşmeyi masaya yatıracak
Büyükerşen'in büyük sol cephenin başbakan adayı olması planı, SHP ve DSP liderlerine anlatılırken, CHP gelişmelerden son anda haberdar edildi. CHP Lideri Baykal'ın plana destek olmasının mümkün olmayacağı belirtilirken, Ecevit, Hüsamettin Özkan ve arkadaşlarına kapıları kapatıyor. Ecevit'in planının Baykal tarafından reddedilmesi durumunda, DSP-SHP ve solda yeni birlik arayışı içinde olan çevreler bu kez kendi aralarında ittifak arayışı yapacak. Bu durumda CHP Lideri Baykal, kamuoyuna solda birliğin önündeki engel isim olarak takdim edilecek.
İŞTE ECEVİT'İN 6 TAKTİĞİ
Cumhurbaşkanı istifa edecek, CHP sine-i millet diyecek
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın 'Cumhurbaşkanı'nın bu Meclis seçmemeli' çıkışının ardından, Devlet Bakanı Abdüllatif Şener'in adaylığına 'ılımlı' yaklaşımı, tartışmalara yeni bir boyut kazandırırken, Başkent kulislerinde Köşk seçimleriyle ilgili ilginç senaryoları gündeme getirdi. Bu senaryoya göre Sezer, Mayıs 2007'den önce istifa edecek, CHP 'sine-i millet' kararı alacak ve AKP iktidarını erken seçime mecbur bırakacak. AKP'ye yakınlığı ile bilinen Yeni Şafak Gazetesi'nde 'Taha Kıvanç' müstear ismiyle yazan Fehmi Koru da, önceki günkü yazısında bu senaryoyu dile getirdi. Siyasi kulislerde ortaya atılan iddialara göre, Cumhurbaşkanı Sezer kendisinden sonra gelecek isim konusunda CHP ile aynı düşüncede ve 'gerektiğinde' bunun için yetkilerini kullanabilecek. Anayasa'nın 'Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkileri' ile ilgili 104. maddesinde yer alan 'TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermek' hükmünün Sezer'in müdahil olabilmesine olanak tanıdığı ifade edilirken, yine Anayasa'nın 116. maddesinde bu yetkinin 'Hükümetin 45 gün içinde kurulamaması' şartıyla sınırlandırılmasının erken seçimin önünü kapattığı yorumları yapılıyor. Kulislerde Sezer'in elindeki tek kozun Mayıs 2007'den önce 'istifa etmek' olduğu dile getiriliyor. Anayasa'nın 102. maddesine göre Cumhurbaşkanı'nın istifası durumunda 10 gün sonra seçim süreci başlatılması ve 30 gün içinde sonuçlandırılması öngörülüyor.
SİNE-İ MİLLET SEÇİME ZORLAYACAK
İşte bu noktada 'laiklik' ekseninde dönen tartışmalarda Köşk'e AKP'den bir ismin çıkmasını engellemek için Sezer-CHP işbirliğini ön plana çıkaran ilginç bir senaryo ortaya atıldı. AKP'ye yakınlığı ile bilinen Yeni Şafak Gazetesi'nde Taha Kıvanç müstear ismiyle yazan Fehmi Koru, önceki günkü 'Şifreyi Çözüyorum' başlıklı yazısında bu senaryoyu dile getirdi. Koru'ya göre, Sezer, bu yıl sonunda görevinden istifa edecek ve cumhurbaşkanlığı seçimi öne alınacak. Sezer'den boşalan makama TBMM Başkanı olarak Bülen Arınç vekalet edecek. Bu aşamada CHP devreye girerek 'sine-i millet' kararı alacak. AKP de bu gelişmeler karşısında erken seçime gitmek zorunda kalacak. Koru, bu senaryoyu dile getirirken, gazeteci İlhan Selçuk'un Cumhurbaşkanı Sezer ile görüşmesi ardından kaleme aldığı yazıya ve bunun ardından gazeteci Ertuğrul Özkök'ün yorumuna atıfta bulundu.