Gündem
  • 20.3.2003 13:15

BİZİMLE 'KEDİNİN FAREYLE OYNADIĞI GİBİ' OYNUYORLAR MI?

Piyasalar... Doyçe Cey - Pi ve Lehman'lar... Hep beraber... Her şeyini Amerika'dan, İmefe veya Dünya Bankası'ndan ya da AB'den gelecek desteğe, krediye, paraya bağlamış bir ülkenin ekonomisiyle 'kedinin, fareyle oynadığı gibi' oynarlar. Hazine'siyle, Merkez Banka'sıyla, her şeyiyle oynarlar. Fıldır, fıldır çevirirler. Havada dombalak, yerde dıngılafıstik attırırlar. 'Mama gelecek, hanimiş benim yavrum, acıkmış da mama (burada para-dolar demek oluyor) istermiş' diye sevecen davranıp, 'uslu çocuk olacam bana mamaaa' diye ağzınızı açtığınız anda da, şaplağı kondururlar. Bütün bunlar, özgüvenini, umudunu, kendi kendine karar verme yeteneğini, iradesini yitirmiş, hep birilerinden bir şeyler bekleyen insanların ve ülkelerin başına gelir. Bir ülkenin Merkez Bankası'nı, Hazinesi'ni, Maliyesi'ni, hülasa ekonomisini yönetenler, çıkıp da 'İmefenin bir suçu, kusuru yok. Adamlar bizim için en doğruyu, söylüyor. Bizi kurtarmak için gecelerini gündüzlerine katıyor, helak oluyor, bitap düşüyor. Daha ne yapsınlar, belamızı mı istiyoruz? Bütün kabahat bizim, İmefeyi biz çağırdık, adamlar yemeyip-içmeyip geldiler. Bu program tek çare, başka çare de, çare aramaya da gerek yok' diye 'biçareliği, naçarlığı' bizzat ilan ettiği anda çare sahibi 'otur' dedi mi oturur, 'kalk' dedi mi kalkar, 'yat' dediği zaman yatar ve 'sürün' dediği zaman da sürünürsünüz. 'Piyasalar' denilen mekanizmanın esiri olursunuz. Nedir 'piyasa' dediğiniz? Televizyonlara, gazetelere bakarsanız 'piyasalar kızgın'. Türkiye, 60 bin Amerikan askerine kapıları, 250 Amerikan savaş uçağına, 150 helikopterine havaalanlarını açıp, 6 milyar doları kapmadığı için. 6 milyar dolar gelmeyince, Türkiye borcunu nasıl ödeyecek? Piyasaları 'analiz' eden mahalli ve ecnebi enternasyonel banka, yatırım, portföy danışmanı şirketlerin dediklerine bakarsanız biri, diğerinin dediğini tutmuyor. Ve maalesef bu yatırım danışmanlığı şirketlerinin hepsinde de yetenekli, nitelikli, ecnebi üniversiteden master ve doktoralı, iktisat, finans, işletme, finans mühendisliği eğitimi almış insanlar istihdam edilir. Doyçe Bank'ın, Cey-Pi Morgan'ın ya da Lehman Biraderler'in Türkiye masalarında genellikle 'zehir gibi zeki Türk gençleri' Türkiye ekonomisini takip eder, parasını-servetini yönettikleri müşterilere 'dövize geç, faize yat, hisseyi kap, ya da al paranı kaç' taktikleri verirler. 2000 Kasım ve 2001 Şubat krizlerinde ve sonrasında da zaman zaman bu genç kardeşlerimizin Türkiye ile ilgili hazırladıkları kimi raporlar, ne yazık ki bu krizlerde ve ekonominin zora girmesinde 'sınırlı-sorumlu' etkili olmuştur. Şimdi DoyçeBank'a bakarsanız 'Amerika'dan birazcık parasal destek gelirse' Türkiye borçları çevirebilir. Cey-Pi Morgan'a (Bu şirket geçen ay Niv york borsasında, insaydır treyding yani bilgi sızdırıp kazanç sağlama işlerine bulaştığı için, 6 milyon dolar cezaya çarptırılmıştı) bakarsanız 'Amerika'dan destek - kredi gelmezse Türkiye batar, kaçma zamanı!'. Lehman Birader'lere bakarsanız da 'Amerika'dan para gelmese bile, Türk Lirası ağırlık kazanırsa, yani döviz yerine TL tercih edilirse, borçlar sorunsuz çevrilebilir'. Hangisine inanacaksınız? Hükümet, Meclis, iktidar ve muhalefet çıkıp, halka tüm gerçeği olduğu gibi anlatsa, ülkenin durumunu, zorluklarını, sıkıntılarını ortaya koysa, 'Devlet bugün milletine, milletinin desteğine muhtaçtır! Gün dayanışma ve paylaşma, destek olma günüdür' dese ne olur? Bir günde Hazine ihalesinde faize yatan katrilyonların, dövize akan milyar dolarların, bu ülkede bir şeylerin sahibi olanların ya da olmayanların bir defaya, mahsus katkısını, desteğini istese. Ama milletçe ve hep birlikte bu yapılsa, 6 milyar doları bu ülke, bu millet kendisi bulamaz mı? Bu ülke böyle günler yaşadı, başardı. Geçmişte de, Cumhuriyeti kurarken de. Bugün neden olmasın. Ele güne, ona buna, avuç açılacağına, Hazine borçtan boğulacağına bu yapılamaz mı? Piyasaların 'kızgınlığına' ya da 'öfkesine', parası olanın bu devlete posta koymasına, Hazine'yi esir almasına hayıflanmak yerine 'ne yaparıza' kafa yormak gerekmez mi? Geçmişte, Almanya, Japonya, Güney Kore ve pek çok ülke bunu yaptı. İnsanlar maaş, ikramiye almadı, ev sahibi olan evinin bir aylık kirasını, akarını bağışladı. Altını olan bir çeyreğini, 50-100 dolarını verse, arabası olan bir aylık benzin parasını ülkesine ayırsa, dolar-yuro yerine herkes Türk Lirasına geçse ve daha benim aklıma gelmeyen nice şeylere kafa yorsak, burnumuza borç - kredi halkası takılmasından onurlu değil mi? Medya, 'battık, bittik, piyasalar hükümete faiz şamarı attı, Hazine'nin faizden eli yandı' diyeceğine, milleti böyle bir kampanyaya çağırsa, fena mı? İşte yazıyorum, bir maaşımı Cumhuriyet Hazinesi'ne vermeye razıyım. 'Hepimiz birbirimiz ve ülkemiz için, hepimiz Türkiye için. Ey 70 milyon, var mısınız?' Zülfikar Doğan- akşam Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:36

İLGİLİ HABERLER