BRÜKSEL: TASLAK SAVAŞI YAPMAYIN
Türkiye'nin kırmızı çizgilerini belirlerken, taslak metinlerdeki teknik konulardan çok tarih ve ona bağlı sürece odaklanması da bu tezi doğrular bir niteliğe sahip.
Aslında bu bir oyun
AB kulislerinde son yaşanan gelişmelere ilişkin olarak, "Yapılan her açıklamaya tepki verilmesi yanlış. Türkiye olduğu kadar AB ülkeleri de kendi kamuoylarına kazanımların savunulduğu imajı yaratmaya çalışıyor. Taslakların bu kadar kolay bir şekilde basına ulaştırılması da bu oyunun bir parçası. Her iki taraf da bu oyunu çok iyi oynuyor" mesajı veriliyor.
Teknik konular
Türkiye'nin öncelikli hedefini net bir tarih alınması ve müzakere sürecinin hedefinin tam üyelik olması olarak belirlemesi de Brüksel'de çoktan algılanmış bir olgu. AB kaynakları, "Türkiye bu isteklerine ulaşacak. Buna yönelik herhangi bir sapma beklentisi sıfıra yakın" yorumunu yapıyorlar. Bu süreçte doğru olanın bu yaklaşım olduğu ve diğer teknik konulara fazla takılınmaması gereği de AB'nin altını sıklıkla çizdiği unsurların başında geliyor.
'Tepkiler gereksiz'
Türkiye'de rahatsızlık yaratan "Uzun süreli geçiş dönemleri, spesifik düzenlemeler, derogasyonlar ve kalıcı kısıtlamalar uygulanması değerlendirilebilir" ifadesi de Brüksel'de "tepki verilmesi gereken bir unsur" olarak görülmüyor. AB yetkililerinin bu konudaki teknik yorumu ise, "Bu 17 Aralık'ın değil yıllar sonrasının işi. Bu tür uygulamalar açısından zaman Türkiye'nin lehine işler. Bugünün Türkiye'siyle müzakere sürecine girmiş, yıllar sonraki Türkiye aynı olmayacaktır. Kalıcı önlemlere gerek bile kalmayabilir" şeklinde belirginleşiyor.
AB'de kaynak yok
Bu kısıtlamaların serbest dolaşımın yanı sıra tarım ve yapısal politikalara yayılabileceği unsuruna getirilen yorum da şu şekilde: "AB kendisini yeniden yapılandırma sürecine girdi. Türkiye'yle bu konular konuşulmaya başlandığında AB bile hangi pozisyonda olacağını şimdiden kestiremiyor. Ancak bugünkü sistemlerin uygulanmayacağı bir gerçek çünkü kaynak yok. Zaten Türkiye'ye bu alanlarda eski genişleme dalgalarındaki ülkeler kadar kaynak aktarılamayacağı başından bu yana ifade ediliyor."
Kıbrıs mutabakatı
Kıbrıs konusunda da AB'nin Türkiye'nin sıkıntılarını anladığı belirtilirken, "Zaten 17 Aralık öncesinde tanıma konusunun gündeme getirilemeyeceği konusunda neredeyse konsensüs var. Ancak müzakere aşamasına gelindiğinde bazı adım beklentileri olduğu da gerçek" ifadeleri kullanılıyor. AB yetkilileri, metindeki yazımı dengeli bulduklarını belirtiyorlar.
milliyet
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:26