Gündem
  • 6.12.2012 13:36

''Bu 3 alanda Türkiye'nin sıçrama yapmaya ihtiyacı var''

 Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, ''Bana önümüzdeki döneme ilişkin, '3 tane alan say' deseniz, eğitim, adalet ve teknolojiyi sayarım. Bu 3 alanda Türkiye'nin sıçrama yapmaya ihtiyacı var'' dedi.
            Kalkınma anlayışlarının, kapsayıcı bir anlayış olduğunu dile getiren Yılmaz, bu kalkınmayı gerçekleştirirken bütün kesimlerin, bütün bölgelerin hatta bütün bireylerin enerjisini harekete geçirecek bir çalışma yürüttüklerini bildirdi.
      Bakan Yılmaz, kalkınmanın sadece ekonomiden ibaret olmadığına, ekonomiden daha geniş bir kavram olduğuna dikkati çekerek, kalkınmanın sosyal boyutlarının, çevresel boyutlarının bulunduğunu hatta demokrasi, insan hakları ve hukuku da içeren bir kavram olduğunu söyledi.
      Bir ülkenin gerçek anlamda kalkınmış olduğunu söylemek için mutlaka bu unsurlara da bakılması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
      ''Bugünkü dünyada artık kalkınmanın odağında insan var, yenilikçilik var. Peki bu insan, bu yenilikçilik nasıl gelişecek- Hukuk devletinin olmadığı, ifade hürriyetinin olmadığı, insanların rahatça tartışamadığı bir ülkede yenilikçilik olabilir mi- Teknolojiyi istediğiniz yere taşıyabilir misiniz- Bunu yapamazsınız. Bunlar arasında çok iyi ilişkiler kurmamız gerekiyor. Bir Kalkınma Bakanı olarak söylüyorum, şu anda 10. Kalkınma Planımızı yapıyoruz. Bana mesela önümüzdeki döneme ilişkin, bütün alanlar önemlidir ama '3 tane alan say' deseniz, eğitim, adalet ve teknolojiyi sayarım. Bu 3 alanda Türkiye'nin sıçrama yapmaya ihtiyacı var. Nitekim eğitimde çok önemli reformlar başlatmış durumdayız. Diğer taraftan adalet sistemi, hukuk düzeni... Özel sektör belki bunu daha iyi takdir edecektir. Belirsizlik, yatırımların ve gelişmenin düşmanıdır. Belirsizliği ne kadar azaltırsanız, insanlara ne kadar güvenilir ve öngörülebilir bir çerçeve sunarsanız, hem içeride yatırımları o kadar artırırsınız hem de dünyadan size daha fazla yatırım gelir. Bir ülke, insan kaynaklarını iyi yetiştirebiliyor ve koruyabiliyorsa, hatta bunun üstüne dünyadan iyi yetişmiş insanları cezbedebiliyorsa o ülke kalkınır. Tam tersine, nitelikli insanlar yetiştiremiyor, hasbelkader yetişen insanları da tutamıyorsa, başka ülkelere kaçırıyorsa o ülkenin kalkınması son derece güçtür.''
     
     -''Adalet sisteminin çok daha iyi yerlere gelmesi için herkesin destek olması lazım''-

     
     Türkiye'nin, kalkınma yolunda önemli adımlar attığını belirten Yılmaz, ülkenin bir yandan daha demokratik bir ülke haline geldiğini bir yandan teknolojisini geliştirdiğini, adalet sistemini de belli bir yere ulaştırdığını söyledi.
      Bakan Yılmaz, adalet sisteminin çok daha iyi yerlere gelmesi için herkesin destek olması gerektiğini vurgulayarak, ''Kalkınma bir değişim süreci ve bu süreci hep birlikte yürütmemiz gerekiyor. Bunu da sadece Ankara'dan bakarak değil, tüm yörelerimizle bu süreci yürütmek durumundayız'' dedi.
      Kalkınma ajanslarının da bu hedefe büyük katkı sağladığını dile getiren Yılmaz, bu ajansların, gelişmiş birçok ülkedeki kurumsal yapılarla kıyaslandığında çok daha iyi noktalarda olduğunu ancak daha atılacak bir çok adımın da bulunduğunu ifade etti.
     
     -Yeni bir bölgesel kalkınma anlayışımız var''-

    
     Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, yeni kalkınma anlayışının yanı sıra bir de yeni bir bölgesel kalkınma anlayışının olduğunu belirterek, bunun özünde de rekabet ve dayanışmanın bulunduğunu bildirdi.
      Bu yeni anlayışla, en gelişmiş bölgelerin bile ihtiyaç duyduğu bölgesel politikaları üretmeye çalıştıklarını anlatan Yılmaz, ''Avrupa Birliği (AB), bunun en güzel örneklerinden biri. Şu anda Avrupa'nın en fazla tartıştığı, üzerinde en çok durduğu politika bölgesel politikadır. Çünkü Avrupa da dünyanın birçok yöresi de şunun farkında. Yenilik dediğimiz şey bölgesel politikayla olur, merkezi politikayla olmaz'' diye konuştu.
     
     -Büyükşehir Yasası-
    
     Bakan Yılmaz, bölgesel politikalar üretmede bundan sonra yerel yönetimlerin rolünün de daha fazla artacağına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
      ''Büyükşehir belediyeleri kanunu da onaylandı, o da hayırlı olsun diyorum. Bundan sonra il planlaması, il stratejisi büyükşehir belediyelerimiz için de hayati bir konuma yükselmiş olacak. Büyükşehir belediyelerimiz artık sadece şehir merkezlerini planlandığı, şehir merkezlerinin gelişimine bakan kurumlar olmaktan çıkıp, ili planlayan, ilin geleceğini, kalkınmasını bir anlamda planlayan kurumsal yapılar haline gelecek ve bu çok hayırlı bir iş olacak. Benim belediye başkanlarımıza, kurumlarımıza tavsiyem, şimdiden bunun altyapılarını hazırlamaları lazım.''
     
     -''Ankara sadece bir 'memur şehri' değil''-
    
     Ankara'nın sadece bir ''memur şehri'' olarak algılanmaması gerektiğine işaret eden Yılmaz, buranın çok önemli potansiyelleri barındırdığını söyledi.
      Yılmaz, Ankara'nın bu potansiyelini daha da ileri noktalara taşımak istediklerini belirterek, kentin 2002'deki ihracatı 1,5 milyar dolarken, geçen yıl 6,6 milyar dolara yükseldiğini, Ankara'nın ihracat yapan, istihdam üreten bir şehir olduğunu kaydetti.
     
     -''Mali destek programları işin tatlandırıcı kısmı''-
    
     Kalkınma ajanslarının önemini vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
      ''Ajanslarımızın sadece para dağıtan, sadece finansal destek sağlayan kurumlar olarak tanınmasını istemiyoruz. Ajanslar, aslında bilgi birikimini artırmak üzere, analizleri artırmak üzere kurulmuş yapılar. Ne kadar çok bilgi üretirlerse, o kadar görevlerini ifa etmiş olurlar. Ayrıca, 81 ilimizde de yatırım destek ofislerimiz var, bu yapıyı da kurmuş durumdayız. Mali destek programları işin tatlandırıcı kısmı, açık söyleyeyim. Asıl bizim beklediğimiz ajanslardan, bilgi, tanıtım, bir araya getirme, ağ oluşturma, bağlar kurma, bu tür katkılar bekliyoruz. Fakat mali destek programlarında da az uz şeyler yapmadık. Türkiye genelinde 20 binin üzerinde proje teklifi aldık, 4 binden fazla kalkınmaya dönük projeye destek olduk. Teknik desteklerimiz var, doğrudan faaliyet desteklerimiz var, onları da sayarsak 26 kalkınma ajansımız bugüne kadar 6 binin üzerinde projeye destek sağladılar.''
     
     -27 milyon lira destek-
    
     Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Doç. Dr. Asım Balcı da mali destek programlarının Ankara'daki paydaşlar tarafından heyecanla karşılandığını, özellikle kamu kurumları, üniversiteler, Organize Sanayi Bölgeleri, teknokentlerde faaliyet gösteren girişimciler ve sivil toplum kuruluşlarının bu çalışmalara büyük ilgi gösterdiğini bildirdi.
      Ajansın mali destek programlarının, doğrudan faaliyet destekleri ve teknik destek kapsamında bugüne kadar 609 başvuru aldığını, bunlardan 214 projenin kabul edildiğini ifade eden Balcı, ''Ajansımızca bu projelere ayrılan kaynak tutarı 27 milyon liraya yaklaşmıştır. Proje yararlanıcılarının eşfinansman tutarlarıyla projeler için yaklaşık 47 milyon liralık bir kaynak Ankara'da kalkınma amaçlı olarak harekete geçirilmiştir'' dedi.
      Balcı, ajans olarak 2012 yılı teklif çağrısı kapsamında da ''Çevreye Duyarlı Yenilikçi Uygulamalar Mali Destek Programı'', ''Sosyal Kalkınma Mali Destek Programı'', ''Kırsal Kalkınma Mali Destek Programı'', ve ''Turizm Mali Destek Programı'' olmak üzere 4 ayrı mali destek programı ile toplam 27 milyon lira tutarında destek sağlayacaklarını vurguladı.
     
     AA

Güncellenme Tarihi : 22.3.2016 10:41

İLGİLİ HABERLER