Sağlık
  • 14.2.2013 16:49

Bu suları sakın içmeyin!

Türkiye’de sular Doğal Mineralli Sular, Kaynak Suları ve İçme Suları şeklinde ruhsatlandırılıp pazarlanıyor. Bunların yanı sıra ithal yabancı suların da su pazarında yer almaya çalışıyor. Ancak yapılan kapsamlı su raporu doğrultusunda sadece 12 firma içilebilir olarak üst sıralarda yer alırken Türkiye’de yüksek fiyatla satılan tanınmış markaların neredeyse tamamı kimyasal, biyolojik ve radyoaktif kirlilik açısından güvenle içilebilir olmaktan çok uzak.

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi ‘nin çalışmalarını yaklaşık 1 yıl sürdürdüğü ‘Ambalajlı sular Raporu’ oldukça çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. İlk defa tüm su markalarının öncelikle bakılması gereken değerleri olan kimyasal, mikrobiyolojik ve radyoaktif kirlilik derecelerine göre yapılan incelemede 107 (yüz yedi) su markasının ulusal ya da uluslararası standartlardan bir veya bir kaçına uymadığı tespit edildi. Numune alınarak incelenen su markalarında yaklaşık olarak 30 çeşit kirleticiye rastlandığı bu raporla ortaya çıktı.
 
Sağlık Bakanlığınca yapılmış analizlerin kıyaslanması ile ortaya çıkan tabloda Türkiye’de yüksek fiyatla ve en kaliteli su olarak bilinen tanınmış markaların tamamı Kimyasal, Mikrobiyolojik ve Radyo aktif kirlilik açısından içilebilir olmaktan çok uzak. Her gün marketlerde, büfelerde, lüks restaurantlarda vs. rastladığımız bu markalar su analizleri ve puanlama sistemi doğrultusunda hazırlanan tabloda en alt sıralarda yer aldı.
 
107 su Standartlara Uymuyor
 
Sağlık ve gıda güvenliği hareketi başkanı Kemal Özer elimizdeki mevcut verilere göre, su markalarının büyük çoğunluğu ulusal ya da uluslararası standartlara uymamaktadır. Sağlık Bakanlığı, kendi hazırladığı yönetmelikteki hükümlere uymayan suların satışına izin vererek halkın sağlığıyla oynadığının farkında mıdır? Tespit ettiğimiz bulgulara göre tam 107 su markası, bırakınız ideal değerleri ulusal ya da
Uluslararası standartlardan bir veya birkaçına bile uygun değildir. Elimizdeki verilere göre, incelediğimiz su markalarında yaklaşık olarak 30 çeşit kimyasal kirleticiye rastlanmıştır. Tablomuzdaki veriler ışığında, akrilamid konusunda, toplam 58 su markası EPA standartlarına uygun çıkmazken, bir tanesi ilgili parametrede Yönetmelik, Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine de uymuyor.
Benzo(a)piren konusunda ise 2 su markası Yönetmelik ve AB standartlarına uygun değilken biri EPA standartlarına da uymamaktadır. 1 su markası TSE, Yönetmelik, AB ve EPA’ın civa kriterlerine uygun değil. 8 su markasının amonyum değerleri TSE’nin değerlerinden bile yüksek.2 su markasının kadmiyum değerleri hem Yönetmelik hem de Dünya Sağlık Örgütü’nün standartlarına uymazken, 6 su markası EPA’nın nitrat sınırlarının çok üstündeler. Yine 2 su markası TS-266’nın nitrat değerlerini aşmaktalar’ dedi.
 
İzin verilen sınırın 100 katı kanserojen madde var
 
Özer, yaptıkları araştırmada 31 su markasının TSE ve Yönetmeliğin "nitrit" sınırlarını aştığını belirtti.
Kanserojen "epikloridin" parametresine bakıldığında 83 su markasının EPA'nın öngördüğü değerlere uygun olmadığını, bunlardan birinin izin verilen sınırın tam 100 katı değeriyle yönetmeliğe, AB ve Dünya Sağlık Örgütü'nün kriterlerine de uymadığını aktaran Özer, "Tetrakloretan" ve "trikloretan" maddeleri konusunda 16 su markasının da EPA'ya göre standart dışı olduğunu vurguladı.
Yine EPA'nın belirlediği su standartlarına uymayan 18 su markasının "toplam trihalometanlar" parametresinde sınırların dışında olduğunu kaydeden Özer, ayrıca 18 su markasının Dünya Sağlık Örgütü'nün kanserojen "vinil klorür" sınırlarını aştığını, bunlardan birinin söz konusu kategoride dünyadaki hiçbir standarda uygun olmadığını kaydetti.
 
Puanlar neye göre verildi, sıralama nasıl yapıldı?
 
Gıda Hareketi Başkanı Kemal Özer ambalajlı su raporu neticesinde hazırlanan tabloyu nasıl oluşturduklarını ise şöyle açıklıyor; Ülkemizdeki ambalajlı su markalarına ait ayrıntılı kimyasal analiz raporlarından hareketle oluşturduğumuz tablomuzda, amacımız suların rutin olarak yapılan testlerle anlaşılmaya çalışılan mikrobiyolojik kirliliğinden çok ayrıntılı kimyasal terkibinin ne olduğu ve kimyasal kirliliğe maruz kalıp kalmadığının ön plana çıkarılmasıdır. Öncelikle su kaynaklarına ait ‘Ruhsata Esas Analiz Sertifikaları’ndaki suyun yapısına dair detaylar tek tek girilerek bir ön tablo oluşturulmuştur. Ardından sularda olması gereken mineraller ile eser elementler ve olmaması gereken ağır metaller ile diğer kimyasal zehirli bileşikler, kanserojen maddeler tespit edilerek sınıflandırılmıştır. Ulusal ve uluslararası kuruluşların sağladığı su standartları ayrı ayrı tespit edilerek tablonun esası oluşturulmuş ve
puanlamaya geçilmiştir. Puanlama aşamasına gelene kadar yapılan sektör araştırmaları yaklaşık dokuz ay sürmüştür’ .
 
Hangi sular içilebilir?
 
Gıda Hareketi’nin uzun bir araştırma ve inceleme devresinin ardından hazırladığı, “Türkiye Su Raporu” çalışmasına göre, kirlilik unsurlarının sularda yer almaması artı puan getirmediği gibi, mineral olmaması da eksi puan getirmiyor. Söz konusu puanlama sistemi, bir suyun, herhangi biyolojik, kimyasal ve radyoaktif kirlilik olmaksızın gerekli mineral ve diğer parametreleri taşıması durumunda 100 puan alması anlamına geliyor.
 
Yapılan incelemeler sonucunda sadece 12 firmanın suları içilebilir olarak çıkarken ilk sırada yer alan su markası ile 12. Sırada yer alan su markası arasında yaklaşık 65 puanlık bir farkın olması ise düşündürücü. Raporun tamamını incelediğinizde sağlıklı ve iyi bildiğimiz ünlü su markalarının sıralamada bulunduğu yeri gördüğünüzde ise şaşıracaksınız.
Tehlike Sınırını aşan ve suyu içilebilir firmalar arasında 65.31 ile en yüksek puanı alan Buzdağı birinci sırada. İkinci sırayı 26.02 puanla Taşkesti, üçüncü sırayı 15.80 puanla Tekir su aldı.
 
İşte içilebilirlik standartlarını tutturan o firmalar:
 
Güncellenme Tarihi : 21.3.2016 11:33

İLGİLİ HABERLER

Onceki Sayfa
Sonraki Sayfa