Ekonomi
  • 28.1.2008 00:43

BÜYÜMEDE YAVAŞLAMA 5 MİLYON İŞSİZ GETİREBİLİR!..

ILO'nun, 2008 yılına ilişkin Küresel İstihdam Eğilimleri Raporu'nda, istihdamla ilgili 2007 yılı değerlendirmelerine ve bu yılki tahminlere yer verildi.
Raporda, 2007 yılındaki ortalama yüzde 5,2'lik küresel ekonomik büyümeyle tahminen 45 milyon kadar yeni iş yaratıldığına dikkat çekilerek, "ancak bunun istihdamda genişleme anlamında önemli bir etkisi olmadığı" kaydedildi. Raporda, 2007 yılında küresel işsizlik oranının yüzde 6 olarak sabit kalmasına karşın, 2006'da 187 milyon olan işsiz sayısının geçen yıl 189,9 milyona çıktığının tahmin edildiği ifade edildi.
Gelişmiş ekonomilerde ortaya çıkan, kredi piyasalarındaki kargaşaya ve petrol fiyatlarının yükselmesine bağlanan büyüme hızındaki düşüşün, ekonomi ve istihdamdaki büyümenin sürdüğü Asya tarafından telâfî edildiği vurgulanan raporda, bu duruma karşın "2008 yılında büyümede beklenen yavaşlama sonucunda küresel işsizlik oranı yüzde 6,1'e çıkabilir ve böylece dünyadaki işsiz sayısına en az 5 milyon kişi daha eklenebilir" uyarısında bulunuldu.
Ekonomideki büyümeye ve işlerdeki artışa karşın, dünya ölçeğinde "insana yakışır iş" açığının özellikler yoksullar söz konusu olduğunda çok büyük olduğu değerlendirmesine yer verilen raporda, dünyada her 10 kiş iden 5'inin "kırılgan işlerde", ya ailelerinin iş yerine yardım ederek ya da herhangi bir koruma kapsamında yer almama riski büyük işlerde kendi hesabına çalıştıkları belirtildi. "Gelişmekte olan ülkeler söz konusu olduğunda bu kişilerin büyük olasılıkla kayıt dışı sektörde çalışanlardan oluştuğuna" yer verilen raporda, bu tür işlerde yoksulluk, düşük kazanç, tehlikeli çalışma koşulları ve sağlık sigortası yokluğu gibi risklerin gündemde olduğu ifade edildi. Raporda, ayrıca "487 milyon çalışan, bütün çalışanlar ın yüzde 16,4'ü, halen kendilerini ve ailelerini günde 1 dolarlık yoksulluk sınırının üzerine taşıyacak durumda değil. 1,3 milyar çalışan da (yüzde 43.5) günde 2 dolarla belirlenen sınırın altında kalmaktadır" denildi.
Hizmet sektöründeki büyümenin 2007 yılında da sürdüğüne ve sektörün bir dönem dünyada en yaygın istihdam alanı olan tarımı geride bırakmaya devam ettiğine işaret edilen raporda, hizmet sektörünün tüm dünyadaki işler içindeki payının yüzde 42,7'ye ulaştığı belirtildi. Raporda, tarımın payının yüzde 34,9, sanayi sektörünün payının ise yüzde 22,4 olduğu bildirildi.
ILO raporunda yer verilen istihdamla ilgili bölgesel eğilimler ise şöyle:
-İşsizlik, 2007'de sırasıyla yüzde 11,8 ve 10,9'luk oranlarla Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da en yüksek düzeyde kalmayı sürdürdü. Bu bölgeyi, yüzde 8,5 ile Latin Amerika ve Karayipler, Orta ve Güney Doğu Avrupa (AB dışı) ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) izliyor. Gelişmiş ekonomiler ve AB'de ise durum aşağı yukarı aynı kaldı. Ancak "yeni işler açılması bakımından son 5 yılın en düşük düzeyinde seyredildi ve işsizlik 2006'ya göre 600 bin kadar arttı."
-Eldeki en son bilgiler ışığında, kredi krizinin gelişmiş ekonomiler ve AB'deki büyüme üzerindeki ilk etkisi, yaratılan yeni işlerde tahminen 240 binlik bir azalma şeklinde kendini gösterecek. Bununla birlikte, küresel açıdan bakıldığında gelişkin ekonomilerdeki bu düşüş eğilimi, başta Asya'daki güçlü ekonomik büyüme ve iş artışı olmak üzere dünyanın geri kalan bölümü tarafından telafi edilecek.
-Güney Asya bölgesi, 2007 yılında iş artışında lider bölge oldu. Tüm dünyada 2007 yılında yaratılan toplam 45 milyon yeni işte, bu bölgenin payı yüzde 28'e ulaştı. Ancak, bölge aynı zamanda kırılgan işler bakımından da önde gidiyor ve bu da yaratılan yeni işlerin kalite açısından düşüklüğüne işaret ediyor. Bölgedeki her 10 çalışandan 7'si kendi hesabına iş yapan veya aile çalışanı durumunda; dolayısıyla, bu kiş ilerin sosyal güvenlik kapsamı dışında kalma ve çalışma koşulları hakkında sessiz kalma riskleri daha yüksek.
-Toplam istihdam içinde kırılgan sayılan istihdamın payına bakıldığında ise Güney Asya yüzde 77,2'lik oranla öne çıkıyor. Bu bölgeyi yüzde 72,9 ile Sahra Güneyi Afrika, yüzde 59,4 ile Güney-Doğu Asya ve Pasifik, yüzde 55,7 ile Doğu Asya, yüzde 33,2 ile Latin Amerika ve Karayipler, yüzde 32,2 ile Orta Doğu ve yüzde 30,7 ile Kuzey Afrika izliyor.
-Dünyadaki çalışan yoksulların oranının en yüksek olduğu Sahra Güneyi Afrika'nın diğer bölgelerle arasındaki fark açılmaya devam etti. Bu bölgede, çalışanların yarısından çoğu kendilerini ve ailelerini günde 1 dolarlık sınırın üzerine taşıyacak kadar kazanamıyor. Her 10 çalışandan 8'i de günde 2 dolarla belirlenen eşiğin altında ücret alıyor.
-Latin Amerika ve Karayipler, kırılgan istihdamın artış gösterdiği tek bölge olarak dikkat çekiyor. Bu bölgede son 10 yıl içinde hizmet sektöründe yaratılan işlerin sayıca artışı sonucu, toplam istihdam içinde kırılgan istihdamın payı yüzde 31,4'ten yüzde 33,2'ye çıktı .
-Doğu Asya, giderek orta gelir düzeyinde bir bölge konumuna geliyor. Bu bölgede istikrarlı verimlilik artışları sayesinde gelir düzeyleri yükselmesiyle milyonlarca kişi yoksulluk sınırının üzerine çıktı. Aileleriyle birlikte günde 2 dolarlık sınırın altında yaşayan Doğu Asyalı çalışanların toplam çalışanlar içindeki payı 10 yıl önce yüzde 59,1 iken bugün yüzde 35,6'ya düştü. Günde 1 dolarlık sınırın altında yaşayanların payı da aynı dönem içinde, yüzde 18,8'den yüzde 8,7'ye geriledi.
-Verimlilik düzeylerinin son 10 yıl içinde yüzde 16'nın üzerinde artış gösterdiği Kuzey Afrika'da çalışan kesimdeki aşırı yoksulluk hemen hemen ortadan kalktı. Bu durum, istihdam kapsamındaki nüfusun yalnızca yüzde 1,6'lık kesimi ile ilgili bir sorun durumuna geldi.
-Orta ve Güney Doğu Avrupa ve BDT bölgesindeki birçok iş güc ü piyasası göstergesinde son yıllarda olumlu gelişmeler görüldü, kırılgan istihdamda bir azalma oldu. İstihdam-nüfus oranında görülen hafif artış ise çalışabilir çağdaki nüfusun üretken potansiyelinden daha iyi yararlanıldığının göstergesi olarak kabul ediliyor.
ILO Genel Direktörü Juan Somavia da konuyla ilgili değerlendirmesinde, bu yılki istihdam tablosunun eskisine göre zıtlıklar ve belirsizliklerle dolu olduğunu belirtti. Somavia, şunları kaydetti:
"Küresel büyüme her yıl milyonlarca yeni iş yaratırken iş sizlik kabul edilemez ölçüde yüksek düzeyde kalmaktadır ve üstelik bunun daha önce gö rülmeyen düzeylere ulaşması olasılığı da vardır. Dahası, işi olan insan sayısı her zamankinden daha çok olmakla birlikte, yapılan işlerin insana yakışır işler olduklarını söylemek güçtür.
İşsiz olmasalar bile, çok sayıda insan, işini her an kaybedebilecek veya şevki kırılmış 'çalışan yoksullar' saflarında kalmaktadır."

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 14:08

İLGİLİ HABERLER