ÇAKICI VE SİNAN ENGİN, SON BİR AYDA 67 KEZ TELEFONLA GÖRÜŞMÜŞ
Şifreli telefon konuşmalarında, Alaattin Çakıcı’nın yurtdışına gidiş nedeni, ‘futbolcu seçmek’ olarak geçiyor. Vize için gereken belge ve fotoğrafları tamamlamak amacıyla seçilen şifreler de futbol dünyasından: krampon ve forma.
Kaçakçılık Daire Başkanlığı ve İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğü tarafından sürdürülen soruşturmada Alaattin Çakıcı’nın akrabaları Ali, Gönül, Aytuğ ve Fahrettin Çakıcı’ya da Beşiktaş Spor Klübü antetli ve imzalı belgelerle vize alındığı ortaya çıktı. Alaattin Çakıcı’nın Beşiktaşlı futbolcu Sergen Yalçın ve eski milli futbolcu Rıdvan Dilmen’le de sık sık telefon görüşmeleri yaptığı belirlendi. Sergen Yalçın, ‘Ağabey’ diye hitap ettiği ve saygıda kusur etmediği Alaattin Çakıcı’ya, para aldığı tefecinin kendisini sıkıştırdığını söylerken, Rıdvan Dilmen de, eski futbolcu Mecnur Çolak’ın borsada batırdığı paraları kurtarması için ricacı olmuş.
İŞTE O KONUŞMALAR
Nisan ayının ilk günlerinde Gencay Çakıcı ile Sinan Engin arasında yapılan telefon görüşmesi, Alaattin Çakıcı’nın yurtdışına kaçmasının sinyallerini veriyor:
Gencay Çakıcı: ‘Abimin konuştuğunuz gibi futbolcu bakmaya gitmesi gerekiyor. Transfere ihtiyaç var, biliyorsun. Çabuk ol, Sinan.’
Sinan Engin: ‘Elimden geleni yapacağım. Abime canım feda. O en iyisini bilir. Ben halledeceğim. Eskisi gibi, aynı şekilde. Hı, hı tamam. Gider beğenir futbolcu.’
Nisan ayının ilk haftasında Sinan Engin ile Alaattin Çakıcı görüşüyor:
Alaattin Çakıcı: ‘Oğlum ne oluyor. Sen yavaşlamışsın. Hálá halledemedin işleri.’
Sinan Engin: ‘Abi, biliyorsun senin için yapmayacağım şey yok. Eskisi kadar kolay olmuyor bu işler. Sen sıkma canını.’
Üç gün sonra
Sinan Engin: ‘Vallahi abi bir daha yapmayacağım. Bu son olacak. Abimin hatırı var. Yoksa... İnan bunaldım.’
Gencay Çakıcı: ‘Biliyoruz, biliyoruz. Sıkma canını. Allah’a emanet ol koçum.’
Alaattin Çakıcı, yurtdışındaki Sinan Engin’i arar.
Sinan Engin: ‘Abi Macaristan’dayım. Brezilya’nın maçını seyrediyorum. Tamam o işle ilgileniyorum. Formalar ve kramponlar eksik.’
Alaattin Çakıcı: ‘Tamam. Sinan iyi bak kendine Beşiktaş’a iyi futbolcular al.’
Yeğen Adem Çakıcı, yurt dışından dönen Sinan Engin’i kaçıştan bir hafta önce arayıp eksikleri sorar.
Sinan Engin: ‘Formalar ve kramponlar eksik. Dediğim şeyleri yapmamışsınız ki. Az kaldı. Geçen Gencay’a da söylemiştim. Sen şimdi gidip, o eksik kramponları al. Daha önce getirdiğin yere götür. O işler hallolsun ki... İbrahim Arı’nın futbolcu bakmaya gitmesine bir şey kalmadı.’
Adem Çakıcı: ‘Tamam tamam. Hallediyorum onları. Seni de görmem lazım. Yüzyüze bir şey konuşmamız lazım.’
Alaattin Çakıcı ile Sinan Engin arasındaki son telefon görüşmesi 3 Mayıs günü (Çakıcı’nın kaçtığı gün) yapıldı.
AlaatTin Çakıcı: ‘Baba Sinan. Nasılsın?’
Sinan Engin: ‘Estağfurullah abi ne haddimize. İyi misiniz abi. Vallahi özledik sizi. Gencay’la Adem’le görüştük bu hafta.’
Alaattin Çakıcı: ‘Biliyorum, biliyorum. Seni gözlerinden öpüyorum. Baba Sinan.’
Çakıcı kardeşlere Cimbom forması
Nisan ayının son haftasında Gencay Çakıcı ile Sinan Engin görüşüyor.
Gencay Çakıcı: ‘Ergun abi (Gülerek) bana ve abime isimlerimiz yazılı iki Galatasaray forması göndermiş. Hem de bize (Gülüyor). Onu severiz bilirsin. Şimdi işin yoksa Galatasaray’ı seneye şampiyon yap.’
Sinan Engin: ‘İyidir iyidir. (O da gülüyor)
Şampiyonlukta hiç mi payımız yok
Geçen yıl Beşiktaş’ın şampiyonluğunun ardından Alaattin Çakıcı Beşiktaş’ın şampiyonluk kutlamalarının arkadaşının gece kulübünde yapılmaması üzerine Sinan Engin’i telefonla aradı.
Alaattin Çakıcı: ‘Sinan Sinan, ufak bir şey istiyoruz onu da halledemiyorsun. Oğlum, şampiyonlukta hiç mi payımız yok? O kadar olay oldu. Bir Allah’ın kulu açıp ağzını size bir şey söyleyebildi mi? Kızdırıyorsunuz beni.’
Sinan Engin: ‘Şey abi, tamam tamam... Abi, öyle değil başka bir şey oldu. Biliyorsun. Telafi ederiz abi. Kızma.’
HÜRRİYET
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:14