Medya
  • 11.9.2003 18:06

ÇALIŞTIĞI GAZETEDE ELEŞTİRİLMESİNE KIZAN HINCAL ULUÇ YAZARLIĞI BIRAKTI

Sırtından vurulduğunu savunan Hıncal Uluç, artık yazmayacağını belirtip, Ergun Babahan'ı göreve çağırdı. İşte Sabah'ın ençok okunan yazarı Hıncal Uluç'un sitem dolu yazısı... Sırtından vurulduğunu hissetmek.. Bab-ı Ali'de neredeyse geçimlerini bana saldırarak sürdüren, başka sermayeleri olmayan "Takıntılı" meslekdaşların (!) sayısı hayli fazla.. Aldırmıyorum. Gülüyor, geçiyorum. Yanıt verme yanlışlığına düşüp, ne kendi vaktimi, ne de sizin zamanınızı ziyan etmiyorum. Bugün söz edeceğim ikisi onlardan değil. Özel konumları dolayısı ile mutlak üzerinde durmam gerekiyor. **** Sabah gazetesi yazarı Gökmen Özdenak'ın bana alenen ve resmen "Akbaba" ve "Küçük beyinli" dediği yazı, dün bu gazetenin spor sayfasında yayımlandı. Daha bu haftanın başında, Sabah'ın rengini anlatırken, tartışmanın güzelliğinden, farklı görüşlerin keyfinden söz etmiştim.. "Hakaret etmemek" kaydı ile.. Gökmen, Süreyya Ayhan konusunda benimle ayni fikirde değil. Olmaması doğal, hatta sağlıklı. Bu gazetenin tüm yazarları ayni fikirde olsa, bir yazar yeter. Olmayınca, okuyana hem katkıda bulunacak, hem de keyif verecek (Bu sözü en çok kullanan yazar benim.. Emre Aköz de dün "Keyif eşekte olur" diyordu.. Muhtemelen etrafına da "Hıncal Ağbi'ye ne geçirdim" diyordur. Aferin Emre..) bir tartışmanın içine girmek güzel. Okurun, televizyon sayesinde zaten fikri var. Bir de yazarları okuyarak düşüncelerini zenginleştirebilir. Bu arada ben de karşı fikirleri okuyarak, kendi düşüncelerimi yeniden gözden geçirebilirim. Hayır, bunu yapamıyor bazıları.. Sövüyor.. "Akbaba.. Küçük beyinli.." Kim küçük, yani kuş beyinli akbaba.. Bakın, üstelik Gökmen bunu ilk defa yapmıyor. Kaç yazısında adımı vermeden hakaretler etti. Yaşının küçüklüğüne verdim. Meslekte benden yeniliğine verdim. Hoş gördüm, ses çıkarmadım. Gördükçe sarıldım öptüm. Yani tavır bile almadım.. Ama küp doldu, sabır taşı çatladı. Hıncal takıntılı rakiplere malzeme olacak bu son yazısı tahammül sınırlarını aştı. Gökmen'in yaşça ağabeyi, meslekçe duayeni, ustası.. Hepsinden önemlisi, kendi gazetesinin yazarıyım.. Fikirlerimiz farklı olsa da, ayni gazetenin yazarı olmak, "Takım olmak" demektir. Bu mudur, takım olmak.. Kuş beyinli.. Akbaba.. Ve de kuş beyinli ve akbabalara eşek yükü para verip yazdıran patronlar ne diyor bu işe acaba?.. Gazeteci olarak kendimi anlatmama gerek yok. İhtiyaç duyarsam küçülürüm.. Ama şunu söyleyeyim. Gökmen'in yazı yazdığı sayfayı yöneten Altan Tanrıkulu ve yardımcıları Emrah Kayalıoğlu ve Mert Aydın, Hıncal Uluç okulundan yetişmiş gazeteciler. "Usta" oluşumuz sadece yaşımız ve meslek kıdemimizden gelmiyor yani.. Bu ülkeye bir yığın parlak gazeteci kazandırmış olmamız en büyük gururumuz.. Gökmen işte bu Hıncal'a "Akbaba.. Kuş beyinli" diyor.. Daha acısı, bu yazı, Altan'ın yönettiği sayfada yer alıyor.. Altan, Gökmen'in yazdığının kim olduğunu bilmiyor mu?. Cin gibi bilir.. Adı Editör.. Editör "Edit etmek"ten gelir. Yani yazıyı kesip biçen.. Bu gazetenin ve de özellikle senin duayen yazarına küfür edilmesine seyirci kalırsan, o zaman editörlüğün nerede kalır, Altan.. Kaldı ki.. Bir zamanlar gene bu spor sayfalarında Terbiye Özürlü Adam'ın hakaretlerine maruz kalmıştık. Sonra "O zamanki yönetim bana zorla yazdırmıştı" diye yazdı. "Hıncal'a öyle hakaret et ki, istifa etsin ayrılsın" demişler.. O zamanki yönetim bu yazıyı yaladı, yuttu, açıklama yapmadı. Belki de gerçek payı vardı.. Peki yarın Gökmen de "Böyle yazmamı istediler" derse ne olacak?.. Şimdi iş Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan'a düşüyor. Ya herkese fikir tartışması nasıl yapılır, öğretecek ve Sabah yazarlarının birbirlerine hakaret etme özgürlüklerinin olmadığını anlatacak.. Ya da biz yazarlar kendi başımızın çaresine bakma yolları arayacağız.. İşte ilk önlemim.. Bu konu çözümlenene kadar, bana hakaret edilen spor sayfalarında, adımı, yazımı ve görüşlerimi göremeyeceksiniz. Yazarlarının haklarını savunamayan editörler, onları kullanma haklarını da kaybederler. Altan ve Gökmen, bana hakaret ettikleri (Yazıyı yayınlaması, Altan'ın da hakarete ortak olduğunu gösterir) sayfalarda, yani sizlerin önünde özür dilemedikçe ve bu özür bence yeterli bulunmadıkça, Sabah spor boykotum devam edecektir. **** Beni fena halde yaralayan ikinci yazıya haftaya değineceğim. Bu bölüm sandığımdan uzun tuttu çünkü. Kendi gazetemde sırtımdan vurulmak, ne kadar üzmüş demek.. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:39

İLGİLİ HABERLER