Şakir Eczacıbaşı'nın başkanlığını yaptığı İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV), Sultanahmet Camii avlusunda konser vermek amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı'na başvurdu. İslamcı basının ''Bu ne cüret!'' diye eleştirdiği girişime tepkilere, Şakir Eczacıbaşı, İslamiyetteki hoşgörü kültürünü hatırlatarak yanıt verdi.
İKSV, sadece Sultanahmet değil Ayasofya'da da konser vermek için resmi başvuru yaptı. İlk konser, Ayasofya Müzesi'nde 4 Haziran - 8 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen 32. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali çerçevesinde olacak. Ayasofya'daki konseri, Borusan İstanbul Flarmoni Orkestrası sunacak. Diğer konserin ise, Sultanahmet Camii'nde Ramazan ayının son gününü bayrama bağlayan gece yapılması planlanıyor.
Eczacıbaşı, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın daha önce yaptığı, 'mabetlerin din dışı maksatlar haricinde kullanılmaması' yönündeki açıklamasını şöyle değerlendirdi: ''Cami müziği için cami dışında bir mekân düşünülebilir mi? Aslında yapılan, bu dini mekânlarda zaten yaşayan kültürün, daha geniş kitleler tarafından paylaşılmasını sağlamak. Sultanahmet Camii'nde cami müziğinin seslendirilmesinin hangi İslami kesimin tepkisine yol açtığını anlamak çok zor. Kültürümüzün bir parçası olan ve 'camide dinlenen' cami müziğinin dinlenmesinde ne gibi bir sakınca olabilir?'''
Halka açık olacak
Eczacıbaşı, konser tarihi için Ramazan'ın son teravih namazından sonra başlayarak, bayram sabahına kadar olan temsili bir süreyi öngördüklerini söyledi. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı'na resmi başvuruda bulunulduğunu belirtilen Eczacıbaşı, özel bir davetli topluluğuna değil, halka açık bir konser düzenleyeceklerini de vurguladı.
Ayasofya başvurusu
Eczacıbaşı, ''Cami müziği, kültürümüzde var olan bir olgudur ve bu müziğin doğduğu mekân camidir. Dolayısıyla, projenin doğal akışı içerisinde Sultanahmet Camii düşünülmüştür. Ayrıca cami müziğinin büyük ustalarından biri olan Hafız Sadettin Kaynak Sultanahmet Camii başimamıdır'' dedi.
Ayasofya Müzesi konseri için Kültür ve Turizm Bakanlığı'na başvurduklarını söyleyen Eczacıbaşı, şöyle devam etti: ''Ayasofya, 700 yıl Ortodokslara, 450 yıl da Müslümanlara hizmet etti. Türkiye'de var olan 'hoşgörü kültürü'nden söz ediyorsak, bu kültürün sanat aracılığıyla altını çizmek bir kültür ve sanat kurumunun görevleri arasındadır.''
MİLLİYET
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:00