CAMİLERDE HUTBELER PATRONLARI DESTEKLEMEK İÇİN Mİ OKUNUYOR?
Diyanet İşleri Başkanlığı‘nda garip şeyler olmaya başladı.
İlk duyumu yaklaşık bir hafta önce aldım. Bunca zamandır da, “Yalanlansın” diye bekledim.
Ama ne hazindir ki; aradan geçen bir haftada en küçük bir yalanlama, özür ya da açıklama gelmedi.
Kısaca olayı anlatayım:
Düzce’deki bir fabrika, dört ay önce DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası‘na üye olan 120 işçisini işten çıkarmış... Diğer çalışanlar da arkadaşlarının uğradığı haksızlığı protesto etmek için tepki ve dayanışma eylemi düzenlemiş...
Sonra ne olmuş biliyor musunuz?
Düzce Müftülüğü, camilerde okuttuğu bir hutbeyle işvereni desteklemiş!
Hutbede, “İşi yavaşlatmak ve iş yerine zarar vermek, kârı ve kârlılığı azaltıcı davranışlarda bulunmak çalışanı ağır dini mesuliyet altına sokar” denilmiş...
Bu hutbenin metni, Kuyudüzü Mahalle Camii imamı-hatibi Nevzat Özal tarafından hazırlanmış ve Diyanet İşleri Bakanlığı tarafından onaylanmış!
***
Emek en kutsal değerlerden biridir ve insanların haklarını araması değil, aramaması günahtır...
Hele hele insanları sırf “haklarını aramak için örgütlendikleri” gerekçesiyle işsiz bırakmak, sadece günah değil, aynı zamanda anayasal bir suçtur!
Türkiye‘nin yıllar önce imza koyduğu Uluslararası Çalışma Örgütü‘nün (ILO) kurallarına göre, işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanarak hak aramalarından...
Bunun için grev yapmalarından...
Üretimi süreli ya da süresiz durdurmalarından daha doğal bir şey yoktur!
***
Bu olay aslında ilk değil... Patronlar, özellikle 12 Eylül öncesinde grev yapan ve hak arayan işçileri sindirmek için defalarca “dini duyguları” kullanmaya yeltendi.
Ama hiçbiri, amaçlarına ulaşmak için Diyanet İşleri Başkanlığı‘nı ve camileri kullanmayı başaramadı.
Bunun yerine, işçilerin arasına sözde “din bilgini” sofular sokup, beyin yıkama operasyonu yapmakla yetindiler...
Sendikalı işçi sayısının, o yılların neredeyse onda birine indiği ve çalışanların zaten grevi unuttuğu günümüzde ise, bir işveren “Hak aramanın, grev yapmanın, üretimi durdurmanın ve yavaşlatmanın günah olduğuna” dair hutbe okutmayı da başardı.
***
Bütün dinler, en büyük günahın “sömürü” olduğunu söyler...
Emek sömürüsü de bunların başında gelir...
Diyanet İşleri Başkanlığı‘nın, dini alet ederek “grev kırıcılığı”na soyunmasını anlayamıyorum ve kendilerini alet oldukları günahın sorumluluğuyla hesaplaşmaya davet ediyorum!
Mustafa Mutlu/VATAN
Güncellenme Tarihi : 23.3.2016 17:19