Gündem
  • 27.1.2006 10:17

"CAMİYE DE CAZ BARA DA GİDERİZ"

Üsküdar'daki Subaşı Camii'nde başı açık kadınlarla erkeklerin birlikte namaz kıldığı grubun lideri olarak tanınan emekli diş hekimi Ahmet Küre'nin kızı Aydan Chisholm, "Başımı örtüp camiye girmem gerekirse, camiye gitmemeyi tercih ederim" dedi.
Şokta olduğunu ve kendilerini hiç beklemedikleri bir tartışmanın ortasında bulduklarını söyleyen Chisholm, Milliyet'in sorularını yanıtladı. Chisholm, "Biz kendi halinde Müslüman insanlarız. Bu olayın tek önemi, Beyza Zapsu'nun bu fotoğrafta bulunmasıdır" diye konuştu.
Fotoğrafın yayınlanmasının ardından çok sıkıntılı günler geçirdiklerini, tüm aile üyelerinin günde iki saat uyuduğunu anlatan Chisholm, "tarikat" iddialarını yalanlayarak, "Bu olay asla organize değil. Biz grup değiliz, aileyiz" dedi. Chisholm şöyle konuştu:
"Yaklaşık 40 kişilik bir aileyiz. Grup olsun diye oluşmadı. Babam sohbetlere gidermiş, orada insanlarla tanışmış. Babam, tam bir Müslümandır. Her zaman fakira fukaraya parasız diş yapmış. Beş vakit namazını kılar, ibadetini eder, camisine gider, orucunu tutar. Ülkesini sever, bizim başımızı kapattırmaz. Atatürkçüyüzdür. Bu bizim için, ülkeni sevmek, bilgili olmak, modern olmak, kafamız açık dolaşabilmek demektir."

Sinemaya da gidiyoruz
Grubun, sık sık bir araya geldiğini, birlikte sinemaya, tiyatroya ve caz barlara gittiğini anlatan Chisholm, "Düşünen, araştıran insanlarız. Cuma günleri de Subaşı Camii'nde buluşulur" şeklinde konuştu.
Grubun içerisinde kravatçı, tezgahtâr gibi değişik mesleklerden birçok kişi olduğunu vurgulayan Chisholm, birçoğunun üniversite mezunu olduğunu ve en az iki dil bildiğini belirterek, "Babamın lider sayılmasının nedeni 77 yaşında olması" dedi.
İslamiyeti, Hz. Muhammed'in yolunda gitmek olarak algıladığını ve örtünmenin gerekli olmadığına inandığını söyleyen Chisholm, "Kuran'ı okudum. Kapanmayla ilgili bir bölüm göremedim" diye konuştu.
Namaz kılarken kadınların erkeklerin ibadet şeklini uygulamaları konusunda ise Chisholm, "Babamlarla namaza gittim, baktım onlar öyle kılıyor, ben de ellerimi aşağı indirdim. Eşitlikten bahsederken, kadının, erkeğin ayrı hareketi olur mu?" dedi.

'Zapsu'dan önemsendi'
Başbakan Danışmanı Cüneyd Zapsu'nun eşi Beyza Zapzu'yla babası aracılığıyla sekiz yıl önce tanıştığını anlatan Chisholm, şöyle konuştu: "Beyza Hanım, çok yorgun ve ailesiyle, eviyle ilgili yoğun şeyler yaşıyor. Bilerek birşey yapmadı. Ama bu fotoğrafın önemi, kendisinin içinde bulunmasından kaynaklanıyor. Benim bildiğim kadarıyla her cuma namaza gidiyor.
Mezun olduğu Üsküdar Amerikan Koleji'nden grupta dört-beş kişi var. Cüneyd Zapsu ise çok yoğun birisi, ben Beyza ile bu kadar samimiyken, bir iki kere görüştüm. İşinin yoğunluğu, tarzlarının farklılığı nedeniyle... Karısıyla cuma namazına gitme gibi bir niyeti yoktur, yoğundur."
Zapsu çiftinin aralarının bozulduğunu düşünmediğini de söyleyen Chisholm, "Sürtüşme yaşamış olabilirler, sonuçta karı-kocalar. Birbirlerine destek çıkacak diye düşünüyorum. Kabul edecek de değil ama herkes yaptığıyla özgürdür" dedi.
Ciddi bir tepki ya da tehdit almadıklarını da söyleyen Chisholm, "Ama bundan sonra ne olur, endişeliyim. Eşim, bana güvenip Türkiye'ye geldi, Türk vatandaşı oldu, Müslümanlığı kabul etti. Artık işinden mi olur, ne olur, zaman ne gösterecek?" diye konuştu.
Cuma namazına da katılmayacaklarını söyleyen Chisholm, "Kaçtı, korktu diyecekler ama yeni bir olay yaşamaya tahammülümüz yok" şeklinde konuştu.

İslamcı basından eleştiriye devam

<ı>İSTANBUL Milliyet
KARMA namaz konusunda farklı tavır sergileyen İslamcı gazeteler dün sert eleştirilerde birleşti. Yazarlar yorumları şöyle:

MEHMET ŞEVKET EYGİ:
Ey gizli Yahudi! Sana soruyorum: Şema Yisrael duası şu veya bu dille okunacaktır diye Don Kişot'luk taslıyor musun? Taslamıyorsun. O halde benim dinime de karışma!... 'Ezan Türkçe okunsun, namaz Kuran tercümesiyle kılınsın, camilerde kadın erkek karışık saf tutulup öyle cemaat olunsun' diyenler İslamı bozmak istiyorlar. Bu hareketin başını da gizli Yahudiler çekiyor.

EKREM DUMANLI:
Dindarlık hiçbir kişinin, hiçbir kurumun, hiçbir topluluğun inhisarı altında değildir, dolayısıyla farklı yorumların yapılması kaçınılmaz. Ancak bu yorumlar, gücünü İslam kaynaklarından almadıkça ve hele dini samimi bir şekilde yaşayanlarca ifade edilmedikçe halka mal olması düşünülemez. Daha ötesini zorlamak, sadece öfkeyi artırır.

FEHMİ KORU:
Üsküdar'daki olaya karışanlar, dinî bir grup, 'tarikat' veya 'cemaat' olarak kabul edilemez, olsa olsa siyasi bir mesaj vermek isteyen 'nevi şahsına münhasır' bir grup sayılabilir.

EMİN KAZCI:
Düşünüyorum da Hristiyan reformistler bile bizim reformistlerimize göre daha kanaatkâr ve daha insaflıydılar. Çünkü onlar nihayetinde bazı şeylere yeni yorum getirerek form vermeye çalışıyorlardı. Oysa bizimkiler öyle mi ya? Birtakım ibadetleri bunların dur durak bilmeyen iştahlarına terk edersen, birkaç aşamadan sonra, bir de bakıyorsun, ortalıkta hiçbir şey kalmamış.

İşte tartışma yaratan kitap

<ı>ÜMRAN AVCI İstanbul
SUBAŞI Camii'nde kadın erkek birlikte namaz kılan grubun lideri olan Ahmet Küre'nin, "Okudum, çok etkilendim. Ben de cuma toplantılarına katılmaya başladım" diye bahsettiği kitap, İslamı ve iyi insan olmayı anlatıyor. Kitapta kafasını duvarlara vurarak zikir yapanlar için "Kimin oyuncağı" diye soruluyor.
77 yaşındaki Küre'nin topluluğa girişinde etkisi olduğunu söylediği ve bir arkadaşının tavsiyesiyle okuduğu A.Turhan Sonuç'un "İslam Tasavvufunda Olgunlaşma Yöntemleri" adlı kitabın önsüzünde, "Büyük cihat"ın yaşam boyunca nasıl sürdürüleceğinin yöntemlerine ağırlık verildiği belirtiliyor.
Üç bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde "İslam Tasavvufu", ikincisinde "İslam Tasavvufunda Olgunlaşma Yöntemleri", son bölümde ise "Tarikat Usul ve Erkânı" anlatılıyor. Kitapta, "benlik temizlenmesi yöntemleri" madde madde şöyle anlatılıyor: Nefsi emmare (emredici nefs), nefsi levvame (kınayıcı nefs), nefsi mülhime (ilham alan nefs), nefsi mutmainne, nefsi raziye (razı olmuş nefs), nefsi marziye (razı olunmuş nefs), nefsi kamile (en olgun nefs), sohbet, zikir, az yemek, az konuşmak ve az uyumak.
Kitapta zikir, Allah'ı yol göstericinin telkin edeceği biçimde sürekli olarak veya belli aralıklarla anmak olarak anlatılırken şu satırlar dikkat çekiyor: "Zikir esnasında kafasını duvarlara tokmak gibi küt küt vuran ve sadece bu garip halle övünen ve övülen kişi kimin oyuncağıdır?"

SEV: İddialar kuru iftira

<ı>İSTANBUL Milliyet
ARALARINDA Başbakan'ın danışmanı Cüneyd Zapsu'nun eşinin de bulunduğu bazı kadınların camide başı açık şekilde erkeklerle birlikte namaz kılması hakkında "Gruptakiler American Board okullarından" iddialarıyla ilgili olarak bu okulların bağlı olduğu Sağlık ve Eğitim Vakfı'ndan (SEV) açıklama geldi. SEV Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Şahinbaş, iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Şahinbaş, SEV'in 1968 yılından itibaren eğitim ve sağlık konularında hayır işleri yapan bir vakıf olduğunu belirtti.

(milliyet)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:10

İLGİLİ HABERLER