CANLI YAYINDA 'BIRRTT...' HADİSESİ
yayında ilginç bir hadise/ Ali'ce
Yağmurdereli'nin keyfi yerinde Sevenleri için dizi yapımcısı Osman Yağmurdereli'den iyi haberler var. Yağmurdereli'nin yaşadığı sağlık sorunlarıyla ilgili daha önce de bu köşede bir şeyler yazmıştım. Yağmurdereli, "Yapılan bir dizi tahlil ve tetkik sonunda doktorlar pankreas ve çiğerlerde bir sorun olmadığını söyledi. Kalın bağırsak ve sarılık nedeniyle tedaviler sürüyor. 'Doktorlar önce ölümü gösterip, sonra sıtmaya razı ettiler' derler ya, benim durumum da aynen öyle" dedi. Eski kadar yoğun olmasa da Yağmur Ajans'a gidip - gelmeye başlayan Yağmurdereli ile sağlık sorunları nedeniyle ertelediğimiz Tirilye seyahati için haftaya randevulaştık. Haftaya bir aksilik çıkmaz ise Yağmurdereli "Sev Kardeşim" ekibine, ekiptekiler de patronlarına moral destek verecek.
Canlı yayında ilginç bir hadise
Şu internetçiler bir alem… Siz tutun, her Pazar akşamı Pop Star’ı izleyin, saatlerce süren canlı yayından birkaç saniyelik bir bölümü kaydedin, ondan sonra da bu görüntüyü Bülent Ersoy’a mal edip internet dünyasının hizmetine sunun… Olacak iş değil… Son günlerde başta ekşi sözlük olmak üzere birçok internet sitesinin en çok tık alan ilginç hadisesiyle ilgili durum şöyle:
Canlı yayında söz sırası Bülent Ersoy'da, kemara yakın planda kayıtta.
Ersoy, bütün ciddiyetiyle konuşuyor.
"En iyisini kendimize göre sıfır hatayla yapmaya çalışıyoruz" derken araya kapı gıcırtısı gibi bir ses karışıyor.
Ardından bir gülme sesi sonra da "Ayyy" diye bir söz duyuluyor.
Ersoy, "Efendim" deyip ne olduğunu merak ediyor?
Fondan yine bir ses:
"Bir şeye gülmedim." Ardından sunucu Hadise'nin dudağını ısırırken görüntüsü ekrana geliyor. Ne olup bittiğinin pek farkında olmayan Ersoy ise konuşmaya devam ediyor:
"Ama verilerimiz beğenilmeye bilir... Takdir halkındır..." Konuyu Armağan Çağlayan'a sordum.
Çağlayan, "Canlı yayında öyle bir kaza olmadı, efekt montajı o" dedi.
Programın yönetmeni Pekyaşa Sözbir ise şunları söyledi:
"O sesi Bülent Ersoy'a mal edenler Bülent Ersoy'un günahını alıyor. Seyirci efekt mikrofonundan yayına yansıyan bir çarpma sesi o. O sesin Bülent Ersoy ve jüriyle alakası yok." Ekşi sözlükçüler...
Zekeriya Beyaz Avşar'a ders verdi
Önceki hafta “Pişti''de masaya yatırılanlardan biri de Prof. Dr. Zekeriya Beyaz’dı.
Beyaz'ın bir panelde, başta Rusya olmak üzere eski demir perde ülkelerinden gelen 60 binin üstündeki kadının Türklerle evliliği yüzünden bir o kadar Türk kızının evde kaldığını açıklaması "Pişti"nin mezesiydi.
Hülya Avşar, “Onun çöpçatan şirketi var. Bu yüzden benim programıma konuk olmuştu'' dedi.
“Çok servet haramsız, çok laf yalansız olmaz'' diye boşuna söylememiş atalarımız.
Biz ertesi gün Zekeriya Beyaz’a konuyu sorup, gerçeği öğrendik ama “Pişti''yi izleyenlerin öğrenmesi bir haftayı buldu.
Zekeriya Beyaz’ın yerinde başka biri olsa Avşar'a yüklüce bir tazminat davası açar o parayı da çatır çatır alırdı.
Ama Beyaz öyle yapmadı.
Cevap hakkını kullanmak için "Pişti"ye katıldı.
Avşar’ın bir hafta yanan mumunu bir güzel söndürdü.
“Büyüklük'' Zekeriya Beyaz’a iftirası da Avşar’a kaldı.
Beyaz, akademik kariyerini fikir beyan ettiği konuda yaptığını açıkladığında Avşar'ın ekrandaki görüntüsü ilginçti.
Bilimin ışığı stüdyoyu aydınlattı ama dönüp dönüp yaramaz öğrenciler gibi “Ama hocam'' deyip parmak kaldıran, sorduğu sorulardan anlatılanı bile anlamak istemeyen Avşar’a ise karanlık düştü.
Beyaz, evlilik çağına gelip de ekonomik nedenlerle bunu yapamayıp acı çekenlerden örnekler verdikçe “Pişti''ciler ve seyircileri kahkahayı bastı.
Beyaz, “Gülün, gülün... Güleriz ağlanacak halimize" diye fırçaya başlayınca kahkahaların yerini derin bir sessizlik aldı.
Burası Türkiye, yok öyle!
Benzeri ABD Başkanı George Bush'la yan yana Amerikalı'ların karşısına çıkıyor. Dublörü, ABD Başkanı'nı canlı canlı karikatürize ediyor, önce Amerikalılar sonra dünya gülüyor.
Bizdeki iktidar sahipleri ise karikatürlerini çizeni çizmenin savaşını veriyor.
Darfur'da Cancavid milislerinin siyah müslümanları katletmesi Amerika'da düzenlenen yürüyüşlerle protesto ediliyor. Protesto eylemine katılanlardan biri de aktör George Clooney. Washington'daki Kongre önünde kürsüye çıkan Clooney, Darfur'daki trajedi için "21. Yüzyılın soykırımıdır" diyor.
Bizde bir sanatçı bir eyleme katılıyor. Onu da polis enseliyor.
Türkiye Kominist Partisi'nin (TKP) Kartal Meydanı'nda düzenlediği 1 Mayıs mitingine destek amacıyla gelen İlyas Salman, otomobilini sık sık stop ettirince polislerin dikkatini çekiyor.
Yapılan alkol kontrolünde Salman'da 400 promil alkol tespit ediliyor.
Bu ülkede "sanatçı"dan geçilmiyor ama 1 Mayıs'a sadece bir kişi katılıyor.
O da "yürüyen duble" çıkıyor.
Ne garip bir ülke?
Gel de içme...
Güçlü ve Meriç alkışı hak etti
Bu sütunda Okan Bayülgen'in Türkiye Güzellik Yarışması'nda jüri üyeliği yapmasıyla ilgili bir şeyler yazacaktım.
Genç kızların yetenekleri yerine Tanrı vergisi fiziklerini sergileyerek şöhret olmalarına karşı olduğunu söyleyip tam tersini yapan Bayülgen'i paradokslarıyla baş başa bırakıp alkışı hak edenlere yer vermeyi tercih ettim.
Melih Meriç'in HABERTÜRK'te hazırlayıp sunduğu "Basın Kulübü" ile bir dönemin "kara kutusu" Hüsamettin Özkan'ı konuşturmayı başararak büyük bir gazetecilik başarısına imza atmıştı. Melih Meriç, Süleyman Demirel'li programıyla yine gündem belirleyen televizyoncu oldu.
Abbas Güçlü'nün Kanal D'deki "Genç Bakış" programında konuk ettiği eski cumhurbaşkanlarından Kenan Evren'in açıklamaları gibi Melih Meriç'e konuşan bir diğer cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in söyledikleri hafta boyunca konuşuldu.
Televizyonlarda saatlerce program yapmalarına karşın ertesi güne bir tortu bile bırakmayanların yanında böylesine alkışı hak edenler de oluyor.
(milliyet)
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 06:05