Gündem
  • 9.11.2003 09:42

CHP GENEL BAŞKANI BAYKAL HÜKÜMETİN DIŞ POLİTİKASI İÇİN ''FİYASKO'' DEDİ

Deniz Baykal, kısa süre öncesine kadar, 'Denklemin dışında kalamayız' diyen hükümetin Irak politikası için 'Fiyasko' dedi. Baykal, Türkiye'nin dış politika tarihinin en acı sayfasını yaşadığını söyledi Sert muhalefetin modası geçti Baykal, 'CHP, light muhalefet yapıyor' eleştirilerine şu yanıtı verdi: ' Bunların söylenmesi beni mutlu ediyor. Çünkü bu toplumun bu iktidardan yüksek muhalefet özlemini yansıtıyor. Yüksek sesle bağıran, sokağa çıkan muhalefet mi? Bunların modası geçti. Bizden bunu yapmamızı isteyenler, yapsak bu sefer şikayetçi olurlar. Ben bilinçili bir tercihle Türkiye'de çağdaş, doğru muhalefet çizgisini uyguluyorum.' CHP'de herkes herkesin arkadaşı Kemal Derviş ve Derviş'e yakın iki kişinin MKYK'da yer alması bazı kesimlerden tepki alıyor. Bazı kesimler de 'CHP içinde hep hizipler olmuştu, acaba Deniz Bey kendi muhalefetini bu kez kendi mi yaratıyor' yorumunu yapıyor. Kurultayımız CHP'nin bütünlüğünü ortaya koydu, marjinal bir tepkinin dışında partinin bir dayanışma içinde olduğu ortaya çıkmıştır. PM'de ve MYK'da yer alan arkadaşlarımızın hiçbirisi onun bunun arkadaşı diye giren değildir. Herkes herkesin arkadaşıdır. Şu an Kemal Derviş ikinci adam mı? Ben partimizin tüzüğü çerçevesinde bakarım. Partide herkesin bir görevi var. Benim gözümde bir ayrım, sıralama yok, olması da çok tuhaf olur. Bugün böyle bir tablo var, yarın nasıl olacağını bilemeyiz. Bu söylediğinizden bir veliahtınızın olmadığını mı anlıyoruz? Biz saltanat değiliz ki veliahtımız olsun. Partinin kendi dinamiği bunları çözer. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetin Irak politikasını sert ifadelerle eleştirdi. Tekel'e ve- rilen fiyatı 'Türk ekonomisine gösterilmiş kırmızı kart' diye niteleyen Baykal, İstanbul Milletvekili Yaşar Nuri Öztürk ve Devlet eski Bakanı Kemal Derviş'le ilgili soruları ise yanıtlamaktan kaçındı. Baykal'ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: Irak'ta artık ne olur? Müdahale maalesef Irak'ta kültürel ve siyasal parçalanmayı beraberinde getirdi. Bu, Ortadoğu için çok tehlikeli bir gelişmedir ve her an çevreye yansıyabilir. Amerika ile ilişkilerimiz ne olacak? Amerika'nın gönlünü hoş tutmak lazım, bizim önemli bir dostumuz. Amerika kendisi için, bizim için veya bölge için yanlış yapıyorsa bunu anlatmaya, kontrol etmeye çalışmak bizim hakkımızdır. Irak fiyaskosu Türkiye Irak denkleminde nerede duruyor? Hükümet diyordu ki 'Irak'ta denklemin dışında kalamayız'. 'Komşuda yangın var o yangını biz söndürmeliyiz'. Niye söndürmüyorsun, ne oldu komşudaki yangın? Ne oldu? Denklemin dışında da kaldık. Keşke denklemin dışında, kendi değerlendirmelerimizle kalsaydık, itibarımız farklı olurdu. Türkiye aranan, özlenen ülke konumundaydı; şimdi reddedilen ülke konumunda. Irak konusu çok açık bir şekilde fiyaskodur. Türkiye, dış politika tarihinin en acı sayfasını yaşamaktadır. Fakat orada hükümet zaman zaman kendini AB kartıyla savundu ama AB ilerleme raporunda da Kıbrıs geldi? Önce Denktaş'a en ağır hücumları yaptı, sonra 'Kıbrıs AB bakımından kabul edilemez bir şarttır' dedi. O zaman biz karşı çıktık. Kıbrıs'ı yakılacak bir cephane gibi gördüler. Kıbrıs'ın üzerinden birşeyler elde etmeye çalıştılar; edemediler. Böylece Kıbrıs davasını çok ciddi şekilde tahrip ettiler. Hiç güven veren bir noktada değil hükümet. Birbirinin tam tersi lafları aynı anda ve birbiri ardına söylüyor. Bir çaresizlik haline düşmüştür hükümet. Aslında kaş yapalım derken göz çıkardılar. Son durum AB üyeliğimiz için engel mi? Son ilerleme raporunda görü- yoruz ki, bu konu gerçekten Kıbrıs işini değil, AB işini de çıkmaza sokacak bir durum yaratmaktadır. Bu fevkalade sakıncalı ve haksızdır. Türkiye'nin üyeliği ayrı Kıbrıs işi ayrıdır. Denktaş Kıbrıs konusunuda tarihi bir görev yapıyor. Yaşar Nuri Öztürk sizinle ilgili gündemi işgal ediyor... Geçiniz, geçiniz. Size Anadolu'nun kara yağız delikanlısı diyordu, şimdi aldatıldım diyor. Hakikaten aldattınız mı? Başka ne var iç politikayla ilgili? Yerel seçimlere kazanacağım adayla gireceğim diyorsunuz, aday kriteriniz nedir? Sadece kazanacağım adayla değil, üç ilke koyuyoruz: Halkın desteğini alacak; ilkelerimizi, değerlerimizi, anlayışımızı, duyarlılıklarımızı en iyi yansıtacak; seçimden sonra başarılı olacak aday. AK Parti'ye karşı solda ortak aday gösterme çabasına nasıl bakıyorsunuz? Adaylarımız zaten toplumun en geniş kesiminin onayını almış kişiler olacak. İzmir'de adayımız netleşmiştir, görev başındaki Piriştina. Ankara, İstanbul için bir çalışmaya başlamadık daha. Önce yöntemi belirlememiz lazım. Berlusconi'nin tüccar siyaseti Ekonomide bazı iyi kriterlere sahip çıkıyorsunuz, Derviş'in programının uygulandığını söylüyorsunuz, fakat borçlar 30 milyar dolar artmış. Bunlar o programın gereği değil. Özelleştirmeyi yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Bunun sahip çıkılacak tarafı var mı? Tam bir beceriksizlik. Petkim ihalesi perişan edildi, Tekel ihalesi tam bir fiyasko oldu, Tüpraş'ı açıklayamıyorlar. Aria satıldı, İtalyanlar'la fiyat indirme anlamında yeni bir ilişkiye girildi. Hükümet Berlusconi dostluğunu satın mı aldı? Berlusconi'nin Türkiye'yle dostluğunun karşılığında Telecom Italia'nın yatırdığı sermayenin riskini azalttığı açık bir gerçek. Nasreddin Hoca'nın tüccar siyasetini Türkiye yapıyor, gerçek tüccar siyasetini de Berlusconi yapıyor. Dostluğunun karşılığını İtalya çok iyi almıştır. TEKEL'e verilen teklifi nasıl yorumluyorsunuz? Piyasanın asgari 3 milyar beklediği bir satışta, TEKEL gibi çok fevkalade karlı, altın yumurtlayan bir tavuğa ancak 1.1 milyar dolar verilmişse bu hakarettir. Her şeyin ötesinde Türk ekonomisine gösterilmiş bir kırmızı karttır. akşam Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:00

İLGİLİ HABERLER