CHP'de tüzük kavgası büyüyor!
Olağanüstü tüzük kurultayı için imza verenler arasında yer alan CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, toplanan 362 imzayı dikkate almadan, ayrı bir gündem yaratmasının, tüzüğe göre mümkün olmadığını iddia etti.
Gök, yaptığı açıklamada, parti tüzüğüne göre kurultayın 3 makam tarafından istenebileceğini anımsattı. Gök, Genel Başkan, Parti Meclisi (PM) ve kurultay delegelerinin 5'te 1'inin imzasıyla kurultayın istenebileceğine işaret ederek, PM'nin 22 Aralıktaki toplantısında önergesine karşın PM'nin, olağanüstü kurultay istemediğini söyledi.
Parti tüzüğün 54. maddesinde, 'Olağanüstü kurultay gündemini kurultay isteyenlerin belirleyeceğinin' yazdığını ifade eden Gök, Genel Başkan ve PM'nin, burada hiçbir yetkisinin bulunmadığını, tek istisnasının, Genel Başkanın gündeme seçim maddesi koyması olduğunu belirtti.
Gök, Genel Başkan'ın, toplanan 362 imzayı dikkate almaksızın bu gündemin dışına çıkarak, ayrı bir gündem yaratmasının, tüzük olarak mümkün olmadığını ileri sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Genel Başkan, bu gündeme seçim dışında hiçbir ilave yapamaz, hiçbir kelimeyi çıkaramaz. Ama görüyoruz ki Genel Başkan ve ekibi, hukuk dışı olarak delegasyonun iradesini hiçe sayarak hukuksuzluğu esas almaktadır. Bu, hukuksuzluğun CHP'de kural haline geldiğinin resmidir. İki laftan birisi hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü olan partimizde, Genel Merkez'in hukuksuzluğu esas alması, partiye, ideolojimize ve parti örgütlerimize karşı ağır bir hakarettir. Ya hukuk devleti demeyelim eğer diyeceksek öncelikle parti içi hukuku, yani kendi evimizde hukuku egemen kılalım. Aksi halde Hükümete, Hükümetin yaptığı hukuksuzluklara söyleyecek tek lafımız kalmaz.
Genel Merkez'in yapacağı tek şey toplanan imzalar ve onların belirlediği gündem ve tüzüğün 54. maddesi gereği bu kurultayı yapmaktır. Bunu sulandırma girişimleri partiye zarar verir. Genel Başkan veya PM, kurultay delegasyonunun başvurusundan önce bir tüzük kurultayı kararı almış olsalardı o zaman onların belirlediği gündemle kurultay toplanırdı. Ama artık o geçmiştir.'
CHP'de kurultay tartışması
CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihad Matkap, 26 Şubat'ta yapılacak kurultayın, delegelerin çağrıları sonucunda alınmış bir kurultay kararı olmadığını belirterek, ''İmza veren arkadaşlarımız haklı olarak (26 Şubat'ta toplanacak kurultay benim ihtiyaçlarımı karşılamıyor) diyorlar. Burada haklılar O ihtiyacı karşılamak için de farklı bir kurultay yapılabilir'' dedi.
Matkap, genel merkezde Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı öncesinde gazetecilerin 26 Şubat'ta toplanacak olağanüstü kurultaya ilişkin sorularını yanıtladı.
Nihat Matkap, eski Ankara İl Başkanı Ali Yıldızlı'nın 26 Şubat'ta yapılacak olağanüstü kurultayın genel merkezin belirleyeceği gündemle toplanmasının hukuki olmadığını ileri sürerek, 18 Ocak'ta 362 delegenin imzasıyla yaptıkları kurultay talepli başvurudaki gündemin geçerli olması yönünde yaptığı başvurunun hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
''Cumartesi genel başkanımızın kurultay konusunda almış olduğu kararı ben yazılı olarak açıkladım. Eğer o açıklamam dikkatle izlenirse o açıklamam da '2012 Temmuz ayında yapmayı planladığımız tüzük değişikliklerini konu alan kurultayımızı 26 Şubat'ta yapma kararı aldık' dedim. Dolayısıyla 26 Şubat'ta yapılacak bu kurultay o çağrılarla ilişkili olan bir kurultay değildir. 362 arkadaşımızın imzalarıyla çağrılan kurultay, 18 Ocak'ta tarafımıza iletildi ama yaklaşık bundan 1 yıl öncesinden bu yana devam eden tüzüğümüzün bazı maddelerinde değişiklik çalışmalarımız var. Sürekli bu konuyu kamuoyunda konuşuyoruz. Haklı olarak arkadaşlarımız şu endişeye kapılmış; 'Acaba bu 26 Şubat'ta yapılacak kurultay, bu çağrının gereği olan kurultay mı, değil mi-' Ben onu da net olarak aydınlatayım, kesinlikle 362 imzadan etkilenen veya o çağrının gereği olan bir kurultay değil. Bu tamamen genel başkanımızın tüzükten gelen yetkilerini kullandığı, bütün tüzük maddelerimizin ele alınacağı, daha demokratik daha çağdaş bir tüzük elde etmemiz için tüzüğümüzün 54. maddesinde yazılı yetkilerin kullanılarak yapılan bir çağrı bu.''