CHP'nin ortağı HDP paralel Kürt devleti istedi!.. Türkiye 25 eyalete bölünsün
Hürriyet Gazetesi'nden Nedim Şener CHP ile HDP arasındaki görüşmelerde konuşulan kirli anlaşmaları deşifre etti..
Nedim Şener
‘Muhatap HDP’, TBMM’de çözümü açıklamış: Türkiye'nin 25 eyalete bölünmesi New York'ta Bayraktar TB2 görüşmesi! Üretimine hazırlanıyorlar
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerel seçimlerden sonra, 2023 cumhurbaşkanlığı seçimi için yüzde 50 artı 1 oy almak için HDP’ye dayalı yaptığı hesap ile köşeye sıkışmış görünüyor.
Daha doğrusu desteğini istediği HDP’liler tarafından köşeye sıkıştırılıyor. “Kürt sorununun çözümünde meşru muhatabın HDP olduğunu” söyleyen Kılıçdaroğlu, “İmralı meşru bir organ değil. Meşru organ kimdir? HDP’yi meşru organ olarak görebiliriz” dedi. HDP’nin eski eş başkanlarından Sezai Temelli, Twitter’da yaptığı paylaşımda Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerine “Demokratik çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı’dır” yanıtını verince Selahattin Demirtaş devreye girdi; “HDP, Kürt sorunu dahil olmak üzere, Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümüne taliptir, irade sahibi siyasi bir aktördür ve elbette muhataptır” dedi.
SANCAR DA ‘İMRALI’ DEDİ
HDP Eş Başkanı Mithat Sancar, Temelli’nin açıklaması için, “Sezai arkadaşımızın açıklamaları kişisel görüşüdür.” dese de kendisi yine İmralı’da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını çeken terör örgütü elebaşı Öcalan’ı adres göstermeye devam etti. Sancar, “Kürt sorunundaki aktörlerin tümünü hesaba katmak gerekir. Bu aktörleri göz ardı ederek bütünlüklü bir yöntem oluşturmak gerçekçi bir yaklaşım değildir. Esasında Türkiye bu durumu geçmişte, mesela 2009’da 2013-2015 arasında deneyimledi. Bana sorarsanız İmralı’nın rolü tartışması çoktan aşılmış olması gereken bir meseledir. İmralı’nın da bu konuda önemli rolü vardır ve olacaktır. İmralı ile HDP’nin rolünü karşı karşıya getirmek, Kürt sorununa bütünlüklü yaklaşımı zorlaştırıyor.” dedi.
Kılıçdaroğlu, ilk açıklamasından sonra konu hakkında sessizliğe bürünse de HDP kanadı açıklama üstüne açıklama yapıyor. Ankara’dan İstanbul’a “Adalet Yürüyüşü”nde beraber olan Ahmet Türk, “Kürt sorunu” denilen tartışmanın adını net olarak koymuş: “Kürtler bir halktır, dilleri vardır, ‘kendi bölgelerini kendileri yönetebilecek bir hakka sahip olmaları gerekir’ anlayışı ortaya çıktığı zaman bu sorun çözülür veya bir muhataptan söz edilir.”
Yani anadil ve PKK’nın da talepleri arasında olan özerklik/özyönetimden söz ediyor.
Ahmet Türk, “yürüyüş arkadaşı” Kılıçdaroğlu’na bir uyarıda bulunuyor: “Biz yerel seçimlerde destekledik, 10-11 ilde bizim desteğimiz olmasaydı seçimi alamazlardı. Ancak ana muhalefet partisi gelecekle ilgili projelerini daha açık ve net ortaya koymalı, Kürtlerin beklentisi de budur, ‘Yarın için ne yapacak?’ Yan cebime koy mantığı hiçbir sorunu çözmez.”
Ahmet Türk, 2009’dan başlayarak defalarca, muhatabın terörist Öcalan olduğunu söylemiş birisi. Artık, CHP’nin yerel seçimlerde HDP’lilerden aldığı oyun karşılığını bekliyor. 10-11 ilde destek vermeseler seçimi kazanamayacağın söylerken, “yan cebime koy” olmayacağını açıkça beyan ediyor.
TBMM’DE KAPALI OTURUMDA AÇIKLAMIŞLAR
Muhataplık konusunda bir açıklama da PKK elebaşı Öcalan’ın avukatlığını üstlenen Asrın Hukuk Bürosu tarafından yapıldı: “Öcalansız, Öcalan’ı ya da Kürt sorununun çözümünü konuşmak gerçek ve kalıcı bir çözümün yolu ve yöntemi değildir. Hiç kuşkusuz Kürt sorununun onurlu bir çözümü ile demokratik bir gelecek inşası için en önemli muhatap Sayın Öcalan’dır.” diyerek son noktayı koydular. Özetlersek, HDP kanadı, Öcalan’ı dışarıda bır Kılıçdaroğlu’nun TBMM çatısı altında HDP’nin tek muhatap olduğu bir süreci kabul etmiyor. Bu girişimi ise 2023 seçiminde HDP’nin oyunu çekmek içen atılan bir adım olarak görüyor.
TAHLİLDEKİ HATA
Kılıçdaroğlu’nun temel hatası, “Siyaset kurumunun 35-40 yıldır çözemediği bir Kürt sorunu var.” şeklindeki açıklaması. Çünkü 35-40 yıldır olan şey PKK terör örgütünün, Türk-Kürt demeden 15 bine yakın sivil resmi insanımı katletmesi, bebek, çocuk, kadın, asker, polis, korucuları şehit etmesidir. HDP’nin, PKK/KCK yönetiminin talimatıyla; HDP’nin 8 Ağustos 2015 ve 10 Ekim 2015 arasında 5 il merkezinde ve 11 ile bağlı 21 ilçede özerlik ilan ettiğini unutmasıdır. 2013-2015 arasında, sonu; PKK’lı teröristlerin hendek-çukur-barikat eylemi biten ve 800’e yakın şehidimizin canına mal olan “açılım süreci” yaşanmamış gibi davranmasıdır.
O süreçte, Selahattin Demirtaş’ın başında bulunduğu HDP’nin “Kobani” bahanesiyle 35 ilde çıkan ayaklanmada 53 kişinin yaşamını yitirdiği olayların kışkırtıcısı olduğunu, HDP’nin rolünün yalnızca PKK terör örgütünün sözcülüğünden öteye gitmediğini de unutmuş görünüyor. İki de bir “Demirtaş’ın suçu ne?” diye sahip çıkıyor.
CHP’Lİ ÖZKOÇ’UN PAYLAŞIMI
Dün, CHP’li Engin Özkoç, Twitter sayfasından paylaştı; “Açılım sürecinde” HDP bir grup başkan vekili, kapalı oturumda, TBMM kürsüsünden; “Biz Türkiye’nin 25 eyalete bölünmesini istiyoruz. Eyalet başkanlarının TBMM’ye gelmesini istiyoruz. Her eyaletin yeraltı zenginliklerinin kendisine ait olmasını istiyoruz. Özerliklik hakkımızın saklı olmasını istiyoruz. İki kurucu unsurun olmasını istiyoruz, Türk kurucu unsuru, Kürt kurucu unsuru” demiş.
şte Kılıçdaroğlu’nun tek muhatap aldığı HDP’nin sorunun çözümündeki formülü, yani Türkiye’nin bölünmesi. HDP’lilerin bugünkü açıklamaları da öncekilerle neredeyse aynı. Eğer HDP’nin değiştiğini düşünüyorsa en büyük hatasını yapıyor.
Kılıçdaroğlu bunları bilmiyor mu? Elbette biliyor hem de kendisinin de adres gösterdiği TBMM çatısı altında “muhatap” olarak gördüğü HDP’liler kapalı oturumda açık açık söylemiş.
Şimdi sıra Kılıçdaroğlu’nda, açıklasın bakalım “Kürt sorunu” dediği şey ve çözüm önerisi nedir?
Güncellenme Tarihi : 25.9.2021 21:22