ÇİÇEK, 81 İLDEN GELEN ÖĞRETMENLERİ KABUL ETTİ
Çiçek, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile birlikte 81 ilden gelen öğretmenleri kabul etti.
Kabulden dolayı Çiçek'e teşekkür eden Dinçer, ''Sizlerle birlikte bugünü daha etkin kutlayacağımızı düşündük. Sizin bizi kabulünüzün buna katkısı olacak'' dedi.
Çiçek de bağımsızlık mücadelesini yürüten, bunun kararlarını alan, dünyada gazi sıfatına layık, bu sıfatı tek başına taşıyan, Cumhuriyet'i kuran Meclisin çatısı altında Öğretmenler Günü'nü kutladıklarını belirtti.
Doğru bir kararla, 20 yıldan bu yana Öğretmenler Günü'nü kutladıklarını ifade eden Çiçek, bugünün, önemli bir gün olduğunu söyledi.
Çiçek, Van'da meydana gelen depremde çok sayıda öğretmenin hayatını kaybettiğini anımsatarak, bu nedenle Öğretmenler Günü'nü buruk kutladıklarını dile getirdi. Çiçek, hayatını kaybeden öğretmenlere Allah'tan rahmet ve başsağlığı diledi.
Eşinin de öğretmen olduğunu anlatan Çiçek, ''Van'dan mezun. Bir süre öğretmenlik yaptı, şimdi ayrıldı'' dedi.
Öğretmenlerle ilgili güzel şeyler söylenebileceğini belirten Çiçek, ''Siz bunları fazlasıyla hak ediyorsunuz, ben ise yaşadıklarımı söylüyorum. Eşim bana çok şey öğretti; çocukları, çocuklarımı öğretti. Evlendiğimiz günden beri, evimizde sizin tarafınızdan yakılan bir meşale var. Çok şükür o hiç sönmedi. Türkiye'de de sizin sayenizde sönmedi, sönmeyecek'' diye konuştu.
Çiçek, Türkiye'de yaklaşık 20 milyona yakın eğitim, öğretim çağında çocuğun, gencin bulunduğunu, bunun büyük bir rakam olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''BM'ye kayıtlı 193 ülke varsa, aşağı yukarı bunun üçte birine yakınının bu kadar nüfusu var. Demek ki dünyadaki bir çok devletin nüfusundan fazla, bizim eğitim, öğretim çağında çocuklarımız, gençlerimiz var. Bu ülkemizin en büyük zenginliğidir. Bu gençleri iyi yetiştirebilirsek, iyi eğitebilirsek en önemli stratejik değerdir.
Eğitim noktasında milletimiz büyük fedakarlık içinde. Çok dar gelirli vatandaşımız bile, 'aman çocuğum iyi okusun, adam olsun' düşüncesiyle kazancının çok önemli bir kısmını eğitime, dershanelere, öğretmenlere ayırıyor. Bu, milletimizin eğitim, öğretime, çocuğa, gence verdiği önemin en önemli kanıtlarından biridir. Kendisi harcamıyor 'yeter ki çocuklarımız iyi okusun, yetişsin, adam olsun' düşüncesiyle. Bu önemli bir erdemdir. Kültürümüzde, inanç değerlerimizde de eğitime ne kadar önem verdiğimizi gösteren çok güzel ifade var; bir harf öğretenin 40 yıl kölesi oluruz. Sizlerden, bir harf değil, çok şey öğrendik. Yaşadığımız sürece sizlere şükran borcumuz var.''