CİNSEL ZEKA SEVİŞEREK DEĞİL KONUŞARAK GELİŞİR
25 yıllık evlilik, aile ve cinsel yaşam terapisti Dr. Marty Klein cinsel zeka üzerine bir seminer vermek için 9 Mayıs'ta İstanbul'da olacak. Dünyaca ünlü Amerikalı terapist ile bu seminer öncesi telefonla görüştük ve cinsel zekayı geliştirme yöntemlerinden en yaygın cinsel problemlere, eşcinsellikten önyargılara kadar seks hakkında merak edilen her şeyi sordukDr. Marty Klein ABD'nin en ünlü seks terapistlerinden biri. 25 yıllık kariyerini ise tek bir amaca adamış: Cinsellikle ilgili gerçekleri anlatmak, insanların, kendilerini cinsel açıdan keşfetmelerine, yeterli ve güçlü hissetmelerine yardımcı olmak. Bu amaçla yıllar önce IQ'nun seksteki karşılığı ve mutluluğun anahtarı olarak tanımladığı 'Cinsel Zeka' kavramını ortaya atan Dr. Klein 1980'den bu yana insanları bilinçlendirmek için terapilerin yanı sıra üniversitelerde dersler veriyor, seminerlere katılıyor, makaleleri ise Playboy'dan New Woman'a kadar pek çok popüler dergide yayınlanıyor. Aralarında 'Bana Her şeyi Sorabilirsiniz: Dr. Klein Sormak İstediğiniz Seks Sorularını Cevaplıyor'un da bulunduğu beş kitaba imza atan ünlü seks terapisti, 9 Mayıs Salı günü Harbiye Askeri Müzesi'nde Cinsel Zeka üzerine bir seminer verecek. www.36saat.com ve Focus Dergisi işbirliğiyle gerçekleştirilecek bu seminer öncesinde kendisiyle Kaliforniya'daki evinden telefonla görüştük ve seksle ilgili her şeyi sorduk. 'Seks açıkça konuşulmalı' diyen Dr. Klein sorularımızı esprili bir dille yanıtladı.
Cinsel zeka nedir?
Cinsel zekaya sahip olmak demek öncelikle cinsellik ve insan vücudu konularında bilgi sahibi olmak, kendinle ve bedeninle barışık olmak, sabit fikirlerden, toplumsal yargılamalardan sıyrılmış olmak, korunmayı bilmek ve karşı cinsle iletişim konusunda gelişmiş bir yeteneğe sahip olmak demek. Ve ancak bu özelliklere, yani yüksek bir cinsel zekaya sahipseniz cinsellikten zevk almaya odaklanabilirsiniz. Kaygılardan, korkulardan, önyargılardan sıyrılabilen, partneriyle seksi konuşmanın yanlış hiçbir tarafı olmadığını da bilen ve kendini doğru ifade edebilen biri seksin temel amacı olan zevk alma duygusunu en üst düzeyde yaşar.
ZEKå GELİŞTİRİLEBİLİR
Bu durumda cinsel zeka sonradan edinilebilir bir şey. Peki bu zekayı geliştirmek zor mu?
Aslında zor olmamalı ama pek çok insan için tüm bunları yapmak zor. Çünkü çoğumuz cinselliği kötüleyen, ayıplayan toplumlarda yaşıyoruz. Gerek dini inançlar, gerek örf ve adetler, gerek ailevi yaklaşımlar, gerek politik uygulamalar insanların cinsellik konusunda daha bilgili, daha rahat ve daha net olmasını engelliyor.
Bir makalenizde 'Toplum cinselliği zehirli bir şey olarak görüyor' diyorsunuz. Cinselliğin 'ayıp,' 'konuşulmaz,' 'fena' olarak görülmesinin nedeni ne?
Bu iyi bir soru. İnsanlar pek çok dürtüye sahip ve çocukluktan itibaren bu dürtüleri uygun bir biçimde ifade etmeyi öğreniyoruz. Açgözlülük, tembellik, bencillik gibi dürtülerimiz de var ve bunları da bize sunulan kurallar doğrultusunda şekillendirerek hayata geçiriyoruz; bencilce her gördüğümüzü kendimize almak yerine bir şeyi almak için sıramızı beklemeyi, aldıklarımızı başkalarıyla paylaşmayı öğreniyoruz. Cinsellik de çok güçlü bir dürtü. Bu yüzden din, politika ya da gelenekler eski çağlardan beri bu güçlü dürtüyü çeşitli kurallarla kontrol altına almaya çalışıyor ve aslında bunu yaparak insanları kontrol altında tutmayı amaçlıyor.
O zaman cinsel zekamızı geliştirmek bir bakıma otoriteye karşı gelmek anlamı mı taşıyor?
Bu çok zekice bir bakış açısı. Şimdiye kadar 5000 röportaj yapmışımdır, kimse böyle bir soru sormadı. Bunu bir açıdan 'evet' diye cevaplamak mümkün. İnsanların cinsel zekasını geliştirmesi için dış etkilerden mümkün olduğunca sıyrılmış olması, seksi dini, politik, toplumsal yargılar tarafından kontrol edilmeden yaşaması gerekiyor çünkü. Cinsel tatmine ancak böyle ulaşılabilir.
Cinsel zekanın zihinsel zekayla herhangi bir bağlantısı var mı?
Hayır, kesinlikle yok.
YEMEK GİBİ DÜŞÜNÜN
Peki cinsel zeka daha çok cinsel deneyim yaşamakla gelişir mi?
Hayır. Seksi yemek gibi düşünün. Bazı insanlar çok fazla yer, her şeyi yer ama lezzet konusunda yine de bir şey öğrenemez, damak tadını geliştiremez. Bunun çoklukla alakası yok, yaşadığınız deneyimlerin özellikleriyle ve sizin bunlardan öğrendiklerinizle alakası var.
25 yıllık bir seks terapisti olarak sizce insanların cinsellik konusunda bildiği en büyük yanlış nedir?
Cinsellik konusunda en büyük yanlış bilgi, cinsellikte en önemli şeyin birleşme olduğunu düşünmek. İnsanlar cinselliğin içinde bir hiyerarşi olduğunu sanıyor. Bu üstünlük sıralamasında birinci sırada birleşme olduğuna, ön sevişme gibi diğer öğelerin bundan sonra geldiğine inanıyor. Oysa birleşme olmadan da harika cinsellik yaşanabilir. Bir diğer büyük yanlış da kadın ve erkek cinselliğinin birbirinden çok farklı olduğuna inanmak. Oysa çoğu kadın ve erkek aslında seksten aynı şeyi ister. Her iki taraf da aynı endişeleri yaşar: İkisi de yeterli olup olmadığını, beğenilip beğenilmediğini düşünür. Her ikisi de seksi konuşmayı ister ama bundan çekinir, yanlış anlaşılmaktan korkar.
Peki penisin boyutu önemli midir?
Genelde erkek için de kadın için de asıl önemli olan fiziksel özellikler değil partnerin istekliliğidir. Penisin boyutunu ise kadınların büyük çoğunluğu önemsemiyor. Daha çok 'partnerim samimi mi, seks sırasında duygusal mı, sevişirken beni öpüyor mu, gözlerime bakıyor mu' gibi şeylere önem veriyorlar, hatta bu gibi şeyler tatmin olmalarından, fiziksel özelliklerden çok daha fazla etkili oluyor. Ama çoğu erkek bunu bilmiyor. Bu tür yanılgılar da temelde çiftlerin seks hakkında birbiriyle konuşmamasından kaynaklanıyor.
SEKSLE TEDAVİ VAR
Seksin yaşı var mıdır?
Yaş ilerledikçe insan vücudu değişir. 20 yaşındaysanız içkili, eğlenceli, hareketli bir gecenin ardından ertesi gün uyandığınızda yine dinçsinizdir ama 40 yaşında biri gece dışarı çıktığında, ertesi gün yorgun kalkar. Bazı yiyecekleri sindirmek 25 yaşındaki biri için problem değildir, ama 50 yaşında birinin midesini mahvedebilir. Sekste de aynı durum geçerli. Bedenimiz yaş ilerlediğinde genç yaşlardaki performansı gösteremeyebilir. Ama bu cinsel tatminin azalacağını göstermez. 35 yaşındaki bir futbolcu 20 yaşındayken koştuğu kadar hızlı koşamasa da hala iyi futbol oynayabilir değil mi? Cinsel zeka sayesinde her yaşta cinselliği en iyi şekilde yaşamak mümkün.
En büyük cinsel sorun nedir dünyada?
İletişim sanırım. İnsanlar cinsellik hakkında konuşmadığı sürece tüm problemlerin çözümü zorlaşır.
İstatistiklere göre Türkiye'de kadınlarda en sık görülen cinsel problem vajinismus, yani ilişkiye girememe; erkeklerde ise erken boşalma. Türkiye'nin en tanınmış seks terapistlerinden biri olan Haydar Dümen vajinismus problemini çözdüğünü duyurdu. Sonradan çiftleri kendi muayenehanesinde ilişkiye girmeye teşvik ettiği, problemi bu yöntemle çözdüğü iddia edildi...
Hayır, olamaz! Bunun hiç de iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum. Ancak pek çok insan bir an önce çözüme ulaşmak istiyor ve bu amaçla hiçbir şeyi denemekten kaçınmayabiliyor. Ama hiç akıllıca değil.
Peki bir seks terapistinin görevi nedir?
Her şeyden önce insanların problemleri hakkında birbirleriyle rahatça konuşabilmesine yardımcı olmaktır. Bunu da onlara doğru soruları sorarak, birbirlerine açılmaları konusunda cesaretlendirerek yapabilirsiniz. İnsanlar seks hakkında konuşmaktan korkar. Bu konuda fikirlerini dile getirirlerse korkunç şeyler olacakmış gibi genel bir anlayış var. Bir seks terapistinin görevi bu önyargıyı ortadan kaldırmaktır.
Bir de 'cinsel vekil' denilen kişilerin uyguladığı bir terapi var. Bu terapide hasta ile terapist ilişkiye de giriyorlar sanırım, nedir bu?
Pek de yaygın olmayan bir terapi bu. Ama bunu uygulayanları 'hastayla sevişerek tedavi eden terapistler' diye tanımlamak çok basitleştirmek olur. Çünkü bu terapiyi uygulayanlar psikoloji dalında eğitim almış uzman kişilerdir ve öncelikle hastaya konuşma terapisi uygular, hastayı gözlemler, tanımaya çalışırlar. Hastanın tepkilerini ölçmek, cinsellik konusunda yaşadığı ciddi sıkıntıları aşmasına yardımcı olabilmek için yakınlaşabilir, dokunabilirler. Cinsel açıdan hiçbir yeteneği olmayan, bu konuda tamamen kapalı kişilere uygulanan bu terapi çerçevesinde gerekirse ilişkiye de girebilirler.
'Modern Aşıklar için Yeni Erotizm' diye bir kitabınız var. Sizce modern toplumda seks eskiye göre farklı mı yaşanıyor?
Öncelikle günümüz insanı daha bilinçli. Artık hepimiz insan vücudu konusunda bilgi sahibiyiz. Dahası, eski batıl inançlara da saplanıp kalmıyoruz. Örneğin eskiden oral seks 'ayıp' ya da 'günah' olarak algılanırdı, ışıklar açıkken seks yapmak utanılacak bir şeydi, kadının üstte olduğu pozisyonlar kabul edilemezdi, adet döneminde cinsel ilişki yasak sayılırdı. Hatta sadece haftanın belirli bir gününde seks yapılabileceğine inanlar bile vardı. Ama modern insan bunları tartışmıyor bile artık. Seksi olduğu gibi kabul ediyor ve yaşıyor.
GAY SANATÇI ÇOK
Günümüzde sosyal hayatta kadın ve erkeğin rollerinde yaşanan değişim de cinselliği etkiliyor mu?
Elbette etkiliyor hem de olumlu yönde. Geçmişte kadın ve erkek için biçilmiş roller vardı ama şimdi herkes toplum içindeki rolünü kendisi belirliyor. İnsanlar cinsiyet çerçevesi içinde tanımlanmaktansa, kadın ya da erkek olduğuna bakılmadan kendi kişiliğini keşfedebiliyor. Bu harika bir şey, insanlara güven kazandırıyor ve dolayısıyla cinselliği de olumlu etkiliyor. Ancak kadınların güç kazanması cinsellikte de dominant rol üstleneceği anlamına gelmiyor. Bu kişiden kişiye değişen bir tercih.
Son yıllarda eşcinsellik, biseksüellik gibi artık açıkça ifade edilebilen farklı cinsel kimlikler var hayatımızda. Cinsellik bu kavramların da ortaya çıkmasıyla birlikte ne yöne gidiyor dersiniz?
Seks artık daha kolay yaşanıyor, insanlar bu konuda daha bilgili. Ve kadın ve erkek gibi iki keskin rolün dışındaki cinsel kimlikleri de kabul edebilme potansiyelimiz gittikçe genişliyor. Hala bunu kabullenemeyen, farklı cinsel kimliklerin özgürleşmesini istemeyen çok insan var elbette ama gelecekte insanların kendilerini cinsel kimlikleriyle ifade edebilmelerinin daha da kolaylaşacağını düşünüyorum.
Eşcinselliği bir tarz olarak görüp benimseyenler var mı?
Bunun fazla olduğunu sanmıyorum. Çünkü çoğu insanın cinsel oryantasyonu doğuştan bellidir. Bazıları kendini keşfetme ihtiyacı duyduğu için araştırır, farklı şeyleri deneyebilir. Etrafta bu kadar çok yazılıp konuşulduğundan, belki sırf meraktan böyle deneyimlere yönelmesi de mümkündür. Ama sonuçta kimse 'yeni trend bu, ben de eşcinsel olayım' diyerek cinsel tercihini belirlemez. Cinsel kimlik aslında çok köklü ve net bir şeydir. İnsanlar kendileri için anlamı olan cinsel kimliği benimser, moda olanı değil.
Peki eşcinsellikle yaratıcılık ve sanat açısından bir bağlantı olabilir mi?
(Gülüyor) Eşcinsel insanlar genellikle sanatsal alanlarda yer alıyor, bu doğru. Ama bu bağlantıyı şöyle açıklayabiliriz: Eşcinsellik marjinal bir kimlik olarak algılanıyor. Sıradan hayatlar yaşayan, sıradan işlerle uğraşan eşcinsellerin bu marjinal yönü ortaya koyması zor. Öte yandan sanatçılar da marjinal insanlardır. Bu yüzden sanata yönelmiş olan eşcinseller cinsel kimliklerini de daha kolay ortaya koyabilme şansına sahip oluyor. Sanat, moda gibi alanlarda çalışmak kişiyi göz önüne taşıdığı, kişiye şöhret de getirdiği için bildiğimiz, tanıdığımız eşcinseller de genellikle sanatçı oluyor. Oysa hiç tanımadığımız, sıradan işler yapan, sıradan hayat yaşayan o kadar çok eşcinsel var ki...
SEKS HEM ZEVK HEM DE İLETİŞİM DEMEK
Neden seks konusunda uzmanlaşmayı seçtiniz? 25 yıllık bir seks terapisti olarak insanların hayatlarının en mahrem kısmını dinlemek, onlarla bunu tartışmak nasıl bir duygu?
Kendimi çok ayrıcalıklı hissediyorum! İnsanlığın başlangıcından bu yana var olan bir şey seks ve hala gizemli. Ve insanlar hakkında, insanın gizemi hakkında her gün bu kadar çok şey öğrenmek inanılmaz bir şey. Seks herkes için ilgi çekici bir konu çünkü. İnsanlar arasındaki en özel iletişim kurma yöntemi. Dahası çok özel bir kendini ifade etme biçimi ve kadınlığını ya da erkekliğini hissetmenin, içindeki kişisel gücü keşfetmenin çok özel bir şekli. Ve tabii bedeni, zihni ve ruhu hep birlikte çalıştıran bir eylem. Seks çok basit ama aynı zamanda çok zor bir konu. Bu konuda uzmanlaşmamın sebebi de insanlara bu çok özel alanda yardımcı olmak. Çünkü seksin aslında bir zevk, iletişim, samimiyet ve duygu kaynağı olduğunu algılayamayan ve bu yüzden acı çeken çok insan var ve terapilerde buna şahit olduğumda çok üzülüyorum. Cinselliğin öneminin farkına varmaları için çalışıyorum.AKŞAM
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 06:05