ÇOCUKLARDAKİ TEKNOLOJİK BAĞIMLILIK SOSYAL GELİŞİMİ AKSATIYOR!..
Prof. Dr. Hüdaverdi Adam, 0-6 yaş döneminde televizyon, bilgisayar ya da internet bağımlılığı kazanan çocukların sosyal gelişimini tamamlayamadığını, TV, bilgisayar ve internet bağımlılığının artık alkol ve sigara bağımlılığı kapsamına alınabilecek modern çağın hastalıklarından olduğunu söyledi.Modern zamanlar insanı yalnızlaştırıp, kendine ve çevresine yabancılaştırıyor. Yetişkinleri asosyal kılan teknolojik araçlar çocukların sağlığını da tehdit ediyor. Prof. Dr. Hüdaverdi Adam teknolojik bağımlılığın çocukları sosyolojik yönden etkilediğini belirtti.
TIP LİTERATÜRÜNE GİRDİ
Bu tür bağımlılıkların, insanı sosyal hayattan ve toplumdan koparan kendi başına bir hayat yaşatan çok kötü bir bağımlılık olduğunu vurgulayan Adam, yeni tıp litaratürüne televizyon hastalığı diye yeni bir hastalık girdiğini ve Dünya Sağlık Örgütü'nün de bu hastalığı kabul ettiğine dikkati çekti. Prof. Adam, şunları söyledi:
ÜÇÜNÜN DE SENDROMU AYNIv "Televizyon, bilgisayar ve interneti bir arada ele almak gerekiyor. Üçünün de sendromu aynı. Bunların uzun kullanımı insanları sosyolojik yönden etkiliyor. Bir çocuğun 6 alanda temel olarak gelişmesi lazım. Bunlardan biri de sosyal gelişimdir. Bir çocuk çok erken yaşlarda 0-6 yaş döneminde özellikle 3 ve 4 yaş döneminde televizyon, bilgisayar ya da internet gibi bağımlılık kazanırsa malesef sosyal gelişimini tamamlayamıyor. Gelişimini tamamlamayan çocuklar içine kapalı, asosyal, hayal dünyası geniş, gerçeklerden kopmuş ve realiteden uzak insanlar olarak karşımıza çıkıyor. Teknoloji bağımlılığı artık alkol, sigara ve uyuşturucu bağımlılığı kapsamına alınabilecek modern çağın hastalıklarından biri” dedi.
2 SAATTEN FAZLASI ZARAR
Ailelerin çocuklarını bu tür cihazların kullanımından tamamiyle koparmasının doğru olmadığını da ifade eden Prof. Adam şunları kaydetti: "Özellikle internet çocuklar için çok tehlikeli şeyler içeriyor. Çocuğun her istediği siteye girmesine izin verilmemeli ve filtreleme sistemi mutlaka kullanılmalıdır. Çocuklara ailenin her an müdahil olabileceği ve mutlaka sınırları belli bir şekilde internet kullanımına izin verilmelidir.
EVDE OLMAZSA KAFEYE GİDER
Çocuklarla önceden bir takım anlaşmalar yapılabilir. Örneğin; eve erken gelmesi, derslerini bitirmesi, çantasını ve odasını topladığından dolayı ona 2 saat TV, bilgisayar ya da internete bağlanma hakkı veriyoruz, denebilir. Eğer çocuk bu cihazları evde kullanamazsa internet kafeye gidecektir. Sigara ve alkol alınan hatta uyuşturucu madde kullanımının bol olduğu yerlere gidebilir. Malesef internet kafelere sınır getirmiyorlar. Çocuğun kötü şartlarda bu tür bağımlılıklar kazanmasına yol açılıyor.”
AİLE İÇİNDE TOPLANTI YAPIN
Ailelerin bir yuvarlak masa toplantısı alışkanlığı kazanması gerektiğini anlatan Prof. Hüdaverdi Adam, çocukların da katıldığı bu toplantılarda aileye yönelik kararların alınabileceğini vurguladı. Özellikle babaların evde patronluk yaptığına işaret eden Adam, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aileler 1 hafta, 15 gün ya da 1 aylık aralarla çocukların da içinde bulunduğu bir aile meclisi toplantısı yapabilirler. Bu toplantılarda aileye yönelik kararlar alınabilir. Evde ben babayım be ne dersem o olur felsefesiyle davranıyoruz. Evimizde patronluk yapıyoruz. Çocuklarımızı da işçilerimiz gibi görüyoruz. Onlara emir vererek üzerlerine baskı kurarak güce başvurarak sanki onları kontrol edebileceğimizi zannediyoruz. Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 16:17