ÇOCUKLARI OLUMSUZ ELEŞTİRİDEN UZAK TUTUN
Çocuklarda görülen davranış bozukluklarının temel kaynağı olarak iletişimsizliği gösteren eğitimci Gülten Demircan, anne babaları uyardı: ‘Altını ıslatma, tırnak yeme, yalan söyleme ve saldırganlığın sebebi iletişimsizliktir.’
Ümraniye Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Çocuklarda Davranış Bozukluğu’ başlıklı seminere konuşmacı olarak katılan radyo programcısı ve eğitimci Gülten Demircan, aile içi iletişimle ilgili önemli tespitlerde bulundu. Ümraniye Belediyesi Cemil Meriç Gençlik, Kültür ve Eğitim Merkezi’nde düzenlenen seminere vatandaşların ilgisi yoğun oldu. Anne babaların çocuk yetiştirmenin önemini mutlaka kavramaları gerektiğini hatırlatan Gülten Demircan, özellikle ebeveynlerin çocuklarıyla doğru bir iletişim kurmaları gerektiğinin altını çizdi. ‘Çocuklarda görülen davranış bozukluklarının temelinde yatan neden iletişimsizliktir’ diyen Demircan, şunları söyledi:
‘ÇOCUKLARI YARGILAMAYIN, ANLAMAYA ÇALIŞIN’
‘İletişim doğru kurulamayınca beraberinde birçok sorunları da getirir. Alt ıslatma, tırnak yeme, yalan söyleme ve saldırganlık bu sorunların en sık görülenleridir. Problemleri çözmeden önce, bu problemlere yaklaşım biçimimizi değiştirmeliyiz. Örneğin anne-babalar ‘benim çocuğum neden böyle’ sorusundan önce, ‘çocuğumu hangi nedenler bu davranış bozukluğuna itti’ sorusunu sormalı ve buna cevap aramalılar. Yani çocuklarını yargılamak yerine, onları anlamaya çalışmalılar.’
‘OLUMSUZ ELEŞTİRİ ÇOCUĞU SALDIRGANLAŞTIRIR’
Ebeveynlerin çocuklarını eleştirirken son derece hassas davranması gerektiğini vurgulayan Gülten Demircan, sözlerine şöyle devam etti: ‘Bir çocuk sürekli olumsuz yönde eleştiriliyorsa, cezalandırılıyorsa bu çocuk saldırganlaşır. Anne babasıyla duygularını paylaşamıyorsa baskıcı bir ortamda yetişiyorsa bu çocuk tırnaklarını yer. Yalan söylemenin yaygınlaştığı bir toplumda çocuğun yalan söylemesi ve buna alışması normaldir. Anormal olan ebeveynlerin ve çocukla muhatap olan eğitimcilerin çocuğun yalan söylemesinden rahatsız olurken kendilerinin rahatlıkla yalan söyleyebilmeleridir. Davranış bozuklukları çarpık yapılaşmaya benzer. Önce alt yapı problemleri çözülmeli.
Bu da doğru iletişimden ve çocuğa öz güvenini kazandırmaktan geçer. Doğru iletişim sayesinde çocuğun ruhu ile tanışan ve barışan ebeveyn, özgüven vasıtasıyla da çocuğunu hayata daha güçlü hazırlayacaktır. Sıkıntısını, öfkesini, kıskançlığını, korkularını, endişelerini sözel ifade ile dışarı atamayan çocuk içinde bulunduğu duyguyu davranışlarında göstererek vücut dili ile dışarı yansıtmaktadır. Aileler çocuklarındaki davranış bozuklukları konusunda bilinçli ve dikkatli olmalı ve bir uzmana başvurmaktan çekinmemelidir.’
Eğitimci Gülten Demircan, konuşmasının sonunda dinleyicilerden gelen soruları yanıtladı.