Gündem
  • 2.3.2012 17:39

Çürük binanın yıkımına mahkeme karışamayacak

İSTANBUL - Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Yasa Tasarısına ilişkin olarak, ''Vatandaşımız şu anda bu işe hazır gibi ama maalesef canından daha çok 'Bir dönüşüm olacak. Acaba gecekondumu verirsem buradan nasıl bir iki daire fazla alırım' hesabını yapıyor. İnsanımızı bu düşünceden vazgeçirmemiz lazım'' dedi.
     Bayraktar, Türkiye Deprem Vakfı tarafından 1-7 Mart Ulusal Deprem Haftası kapsamında The Marmara Otelinde ''İstanbul Depreme Hazırlanıyor! Mu-'' ana temasıyla düzenlenen ''Deprem Zirvesi 2012'' programında yaptığı konuşmada, Türkiye'de insanların deprem olduğunda çok dövündüğünü, ancak yapı stokunun afetlere karşı duyarlı hale getirilmesi konusunda ciddi çalışmalar yapılmadığını ifade etti.
     1950'lerden itibaren şehirlerin büyümesiyle birlikte yapılaşmanın kontrolden çıktığını söyleyen Bayraktar, başlangıçta masum olan gecekondu olgusunun giderek ranta ve çok katlı kaçak yapılara dönüştüğünü, halihazırda gecekondularda oturanların yüzde 70'inin kiracı olduğunu kaydetti.
     Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
     ''Ana hedefimiz, afet riski taşıyan, başta deprem olmak üzere yangın, sel, heyelan, çığ gibi risk taşıyan bu yapı stokumuzu depreme karşı güvenli hale getirmek. Bu can meselesi. Bu mal meselesi. Şimdi tabii ki çıkarmak istediğimiz yasa biraz radikal bir yasa, biraz definitif bir yasa. Burada tabii 3'te 2 çoğunlukla mülkiyeti tasarruf etme imkanını getiriyoruz. Bilimsel teknik heyet tarafından 'Bu bina olası bir depremde ayakta kalamaz' denilen bir binayı yıkmak zorundayız. Bunun için idari mahkemeler tarafından, idari davalar tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilmesin diye bunu yasaya tadat ettik. Eğer Meclis de bunu kabul ederse, böyle çıkacak. Bunlar zor işler ama tüm insanlarımızın tüm katmanları bunu desteklemezse bu işin altından kalkamayız.''
    
     -''Bu binaların ortadan kaldırılmasını mutlaka başlatalım''-
    
     Bayraktar, şöyle konuştu:
     ''Netice itibarıyla kentsel dönüşüm ama bu ifadenin, eylemin içerisine rant kelimesini yakıştırmak, sokuşturmak, bize yapılacak en büyük haksızlıktır ve bu işin önüne konulacak en büyük takozdur, bu işin tekerine sokulacak en büyük çomaktır. Onun için daha iş başlamadan, ülkenin kalkınmasına, gelişmesine, kaçak yapılardan kurtulmasına, şehirlerimizin güzelleşmesine, oksijeni bol, daha sağlıklı hale gelmesine yönelik çalışmaya daha başlamadan böyle ifadeleri bunun yanına getirmek bu millete haksızlıktır. Bir başlayalım, birbirimizi daha çok denetleyelim, daha çok şeffaf olalım, daha çok hesap verebilir duruma gelelim ve bu afet riski altındaki binaların ortadan kaldırılmasını mutlaka başlatalım.''
     Yasanın içeriğine ilişkin bilgi de veren Bayraktar, Türkiye'nin şartlarına uygun, basit, pratik, vatandaşı kollayan, vatandaşı ikna etmeye dayalı, açıkgözlerin de fırsatçılık eyleminin önünü kesmeye yönelik bir yasa yapmaya çalıştıklarını söyledi.
     Bu dönüşümle birlikte gecekondu bölgelerindeki olumsuz olguların da ortadan kalkacağını kaydeden Bayraktar, bugün Brezilya ve Mısır gibi ülkelerin gecekondu bölgeleriyle başa çıkmakta başarısız olduğunu aktardı. Bayraktar, ''Biz de Türkiye'nin geldiği nokta itibariyle sekiz elle sarılarak bu işin üstesinden gelmek mecburiyetindeyiz'' dedi.
     Duyarlı insanların, millet, vatan, üretim eksenli insanların sesinin çıkması gerektiğini söyleyen Bayraktar, ''Bakıyorsunuz muhalefet olan yüzde 5-10 var onların sesi çıkıyor, onlar gelip vitrini kapatıyor. Yapılacak hayırlı iş için büyük çoğunluk sizi destekliyor ama sesi çıkmıyor'' diye konuştu.
 

 

Güncellenme Tarihi : 22.3.2016 19:49

İLGİLİ HABERLER