Damat tahliyeleri FETO'nun sinsi tezgahı mı?
Star gazetesinde Ersoy Dede’nin “Damat tahliyesi kime yaradı?” başlıklı yazısı şöyle…
Hadi birbirimize itiraf edelim.. Arınç’ın damadı tutuklanmasaydı, kimse farkında bile değildi bu adamın.. Ama tutuklandığında, sanki herkes 15 Temmuz’dan beri o günü bekliyormuş gibi; “..Tabi tutuklanması lazımdı, geç bile kalındı..” falan yazmaya başladı.. Gecikmiş adaletin tecellisi gibi… Sonra?.. Sonra her damat gibi o da serbest bırakıldı… Böylece hiç ortada yokken, durup dururken bir damat problemimiz oldu.. Gözaltına alınana kadar adını bile bilmediğimiz bir adam üzerinden, FETÖ soruşturmalarını merkeze alarak öfkelendik.. Kadri Gürsel, Musa Kart, Oğuz Güven gibi isimleri tutuklu yargılayan adalet sistemiyle “sonuna kadar paralel” damadın tahliyesini karşılaştırmak durumunda kaldık hiç yok yere.. Kime yaradı bu netice dersiniz?..
İLK ATLAYAN HÜRRİYET GAZETESİ OLDU
Fetullahçı terör örgütü ile mücadeleye “damat” sabotajı, Hürriyet gazetesinde Ahmet Hakan gibi tipler “Adalet mülkün damadıdır” yazsın diye gerçekleştirildi. FETÖ’cü damatları serbest bırakanlar, FETÖ ile mücadele sulandırılsın ve akamete uğrasın diye Ahmet Hakan gibi yazarların nasıl tetikçilik yapacağını öngörerek bu kararları aldı. Ahmet Hakan’ın bugünkü yazısı, FETÖ ile mücadeleye “damat” sabotajı yapanların ekmeğine yağ sürdü:
FETÖ ile mücadeleye “damat” sabotajı!
ADALET MÜLKÜN DAMADIDIR
BÜLENT Arınç’ın damadı tahliye edildi.
Tahliyenin üç gerekçesi var:
– BİR: Mevcut delillerin durumu…
– İKİ: Sabit ikametgâh sahibi oluşu…
– ÜÇ: Tutuklamadan beklenen faydanın adli kontrol tedbiri ile sağlanacağı kanaati…
Bu durumda soralım da soralım:
– Barbaros Muratoğlu evsiz yurtsuz mudur ki… İçeride tutuluyor.
– Kadri Gürsel bir göçmen kuş mudur ki… Tahliye edilmiyor.
– Ahmet Şık öz vatanında bir parya mıdır ki… Salıverilmiyor.
– Musa Kart kışları kıyılara, yazları yaylalara göçmekte midir ki… Bırakılmıyor.
– Oğuz Güven ikametgâhını sabitlememiş bir evsiz midir ki… İçeride tutuluyor.
Yoksa… Yoksa…
Barbaros’un, Kadri’nin, Ahmet’in, Musa’nın, Oğuz’un ve onlar gibilerin tek suçu…
“Fetullahçı prens” olmamak mıdır?
Yoksa… Yoksa…
Barbaros’un, Kadri’nin, Ahmet’in, Musa’nın, Oğuz’un ve onlar gibilerin tek suçu…
İşlerine yarayacak bir kayınpedere sahip olmamak mıdır?
Bu durumda…
Bizim İsmail Saymaz gibi yapıp…
“Adalet mülkün damadıdır” demeyeceğiz de ne diyeceğiz?
medyagündem
Güncellenme Tarihi : 12.6.2017 00:12